KYK yurtarındaki fahiş fiyatların sorumlusu kim?
KYK bursu veya kredisi alıyor dahi olsanız, başka bir maddi yardım almadığınız ya da okuldan arta kalan vakitlerinizde bir iş bulup çalışmadığınız takdirde geçinebilmeniz mümkün değil.
Kaynak:Freepik
Melike Nur Alptekin
YTÜ
Cevizlibağ Atatürk Öğrenci Yurdunda geçirdiğim ilk iki haftada gözlemlediklerimi paylaşmaya başlayayım. Daha buraya adımımı atmadan 615 TL depozito ücretini ve eylül ayının yarı ücreti olan 225 TL’yi ödedim. Anlayacağınız üzere yurdun aylık barınma ücreti 450 TL. 2020 yılında aynı yurda ait depozito 465 TL, aylık barınma 340 TL idi. KYK aylık burs miktarı 2020 yılında 550 TL (93 $) iken yeni yılda 650 TL (78 $) olarak güncellendi. Bu da demek oluyor ki KYK bursu veya kredisi alıyor dahi olsanız, başka kurumdan/kişiden maddi yardım almadığınız ya da okuldan arta kalan vakitlerinizde bir iş bulup çalışmadığınız takdirde geçinebilmeniz mümkün değil.
PANDEMİDE NE YAPTINIZ?
Son haftalarda KYK yurtlarına yerleştirilmemiş, kiraların pahalılığından dolayı ev/apart tutmayı akıllarından dahi geçiremeyen, kısacası “barınamayan” öğrencilerin seslerini duyduk. İktidar önce böyle bir sorunun olmadığını dile getirdi. Sonra barınamadıklarını dile getiren öğrencilerin terör örgütü mensubu olduğunu öne sürdü. Son verdiği kararla bu sorunu kabullenmiş oldu. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından KYK yurtlarındaki odalara birer yatak eklenmesi bildirildi. Gelin görün ki kaldığım yurtta odalar tam 3 kişiye göre tasarlanmış olup 4. bir kimsenin ancak yatağı sığdırılabilmiş, çalışma masası bulunmamakla birlikte gardırobu da diğer 3 gardıroptan bir hayli küçük. Pandemi döneminde bir tane bile yurt inşa etmemiş bakanlığın bu kararında yorumu sizlere bırakıyorum.
Yüz yüze öğrenim görmek için evlerimizden çıkıp geldiğimiz halde üniversitelerde hala derslerin büyük çoğunluğu online yürütülüyor. Kaldığım yurtta internet bulunuyor fakat öğrencilere aylık 16 GB kota verilmiş. 16 GB interneti sadece online dersler için kullansak bile yeterli olmuyor, telefonumuza ek internet paketleri tanımlamak zorunda kalıyoruz.
Dikkatimi çeken diğer husus ise yemek fiyatları. Kahvaltı için limit 6 TL, akşam yemeği için 13 TL. Limit deme sebebim aldığınız yemekler bu fiyatları geçtiği takdirde aradaki farkı siz ödüyorsunuz. Kaldığım süre boyunca kaç defa bu limiti aştın derseniz aşmadıklarımı sorun derim; o da bir kere. Çünkü son eklenen yataklarla birlikte yaklaşık 4500 öğrenciye hizmet veren yurtta ne yazık ki yemekler bu sayıya göre yapılmıyor ve limiti aşmadığım o gün bana yemek kalmamıştı. Demir eksikliğine bağlı anemi yaşayan bir genç olarak ilaç tedavisine ek bol et tüketmem gerekiyor ancak et yemeklerinin fiyatı 11 TL. Bir kereliğe mahsus et yemeği almış bulundum. Ne yazık ki kokusu ve tadı sebebiyle yemeği yiyemedim. Günlük demir ihtiyacımı da marketten aldığım pekmez, incir, kuru üzüm gibi besinlerle karşılamaya çalışıyorum. Daha maliyetli değil mi derseniz değil, çünkü en azından o besinler beni 2-3 hafta idare ediyor.
PARASIZ EĞİTİM HAKTIR
Son olarak eklemek isterim ki hala içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri, temizlik, maalesef ihmal ediliyor. Temizlik personellerinden öğrendiğim kadarıyla yurtta personel eksikliği var ve çalışanlar, insanüstü bir çabayla birçok odaya yetişmeye çalışsalar da her odaya gerekli zamanı ayıramayıp üstünkörü bir temizlikte çözümü buluyorlar.
Ben yalnızca iki haftada fark edebildiklerimi bu yazıda aktarmaya çalıştım. Benim gibi yurtta kalan, bu yazıyı okuyup dile getirdiğim sorunlara ekleyecekleri bulunan arkadaşlarım lütfen çekinmesin, paylaşsınlar. Unutmayalım; bu ülkede yaşayan gençler olarak insancıl koşullara uygun şekilde barınmak, düşük maliyetle sağlıklı beslenebilmek, parasız öğrenim görmek hakkımızdır.