Üniversite için geldiği kentte barınacak yer bulamadı, bir haftadır garda yatıyor
Eskişehir'e okumaya gelen bir üniversiteli: Garda kalmaya başladığımdan beri temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Duş alamıyorum, tuvalete para vererek giriyorum. Doğru düzgün beslenemiyorum.
Fotoğraf: Evrensel
Çağlar KAZAK
Eskişehir
Üniversitelerin yeniden yüz yüze eğitime başlama kararıyla yeni eğitim yılı açılışına barınma sorunu damga vurdu. İktidar, parklarda gerçekleştirilen ‘Barınamıyoruz’ nöbetlerine, öğrencilerden gelen tepki ve taleplere kulak tıkayıp üniversitelilerin barınamama sorununu reddeder ve hatta sorunlarını dile getirenleri provokasyonla suçlarken Eskişehir Teknik Üniversitesinde İnşaat Teknikerliği Bölümünde okuyan Serkan’ın hikayesi barınma sorununun boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
"YURT SORUNU VAR, BİR MAĞDUR DA BENİM"
Eskişehir’e bir ay önce gelen Serkan, yurt başvurusu sonucu yedek listeye alındı. Kente geldiğinde ilk hafta bir arkadaşının evinde kaldı, arkadaşının ev arkadaşları gelince buradan ayrılarak bir hafta otelde konaklamak zorunda kaldı. KYK yurt listesinde yedeklerde olduğunu yineleyen Serkan, son bir haftadır tren garında sabahlıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Yurt sorunu yok’ açıklamasını hatırlatan Serkan, “Maalesef böyle bir sorun var. Ben de mağdurlardan bir tanesiyim” diyor.
"GECELERİ SOĞUK OLUYOR, BANKLARDA YATIYORUM"
Garın geceleri soğuk olduğuna dikkat çeken Serkan, gar binası içindeki banklarda sabahlıyor. Banklara yattığında gar güvenliğinin kendisini uyardığını ifade eden Serkan, “Garda kalmaya başladığımdan beri temel ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum. Duş alamıyorum, tuvalete para vererek giriyorum. Zaten maddi açıdan sıkıntılar yaşıyorum. Doğru düzgün beslenemiyorum. Yemek yemeye 55 kiloya düştüm. Bir keresinde param olmadığını söyleyerek lokantadan rica ettim; sağ olsunlar geri çevirmediler” diye anlattı yaşadıklarını.
TELEFONUNU SATMAK ZORUNDA KALDI
Maddi açıdan hayatını sürdürebilmek için akıllı telefonunu satmak zorunda kaldığını söyleyen Serkan, şimdilerde tuşlu telefonla idare ediyor. Bu nedenle online derslere de giremeyen Serkan, “Akıllı telefondan gelen para bir süre beni rahatlattı. Ancak derdimi çözmedi. Telefonumu satmak için gittiğim telefoncuda eski telefonunu satmak isteyen bir kadınla karşılaştım. Kadın telefoncunun verdiği fiyatı az bulunca ‘Durumum yok 200 TL’ye ben alayım telefonu’ dedim. Yarın alacağım ilk yevmiye ile telefonu satın almaya gideceğim” dedi.
"AYNI KADERİ PAYLAŞAN BİNLERCE ÖĞRENCİ VAR"
Yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle bir süredir iş aradığını ve önceki gün bir iş bulduğunu söyleyen Serkan, “Ben çalışır, kendime bakarım. Ama mesele bu sorunun farkına varmak. Benimle aynı kaderi paylaşan binlerce öğrenci var” diyor.
Otelde kaldığı süre boyunca günlük 40 TL otele verdiğini, 25-30 TL de yemek masrafı olduğunu söyleyen Serkan, “Yurda çıkmak beni aşırı derecede rahatlatacak. Bu sıralar odaklanma sorunu yaşıyorum. Birisi bir şey söylediğinde ne söylediğini anlayabilmek için ekstra çaba sarf ediyorum” diyor.
"HER ÖĞRENCİYE BARINMA İMKANI SAĞLANMALI"
Öğrencilerin yaşadığı sorunlarının çözümüne dair de fikirlerini söyleyen Serkan; “Bence üniversite olan her şehirde öğrenciye bir oda imkanı sağlanmalı. Çok mu zor devletin bunu karşılaması? Lafa gelince devlet büyük… Öğrenciye bir oda verecek imkan yoksa ‘devlet büyük’ deme. Öğrencilere biraz değer verilse kredi ücreti kadar yurt ücreti yapılmazdı. Yurt parasını ödeyince geriye bir şey kalmıyor. Öğrenci kalan parayla ders kitabı mı alsın, fotokopiye mi para versin, karnını mı doyursun?” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını da eleştiren Serkan, “2002’de öğrenci kredisinin ‘45 liracık’ olduğunu söyledi. O zamandan bu zamana 19 yıl geçti. O zamanki alım gücü ile şimdiki alım gücü bir mi? Şimdi kredi 650 liracık. Bu da hiçbir şeye yetmiyor” diyerek durumu özetliyor.