Bursa Su Kolektifi: Bursa’nın suları ranta kurban ediliyor
Bursa Su Kolektifi, Marmara Denizi’nin kirletilmesi, toplu balık ölümleri ve belediyenin su kaynaklarını ticarileştirmesine dair Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde açıklama yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Bursa Su Kolektifi, Marmara Denizi’nin kirletilmesi, deniz canlılarının toplu ölümleri ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin su kaynaklarını ticarileştirmesine dair Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Bilim insanlarının yaptıkları analizler sonucunda deniz canlılarının toplu ölümlerini öngördüklerini söyleyen Bursa Su Kolektifi üyeleri, yaşananların kapitalist neo-liberal politikaların bir sonucu olduğunu dile getirdi.
İZNİK GÖLÜ’NDE RANTIN ARKASI KESİLMİYOR
Türkiye’nin beşinci, Marmara’nın ise birinci büyük gölü ve zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olan İznik Gölü’nün ranta kurban gittiğini söyleyen Bursa Su Kolektifi üyesi Şehnaz Bayraktar, “Maalesef yakılan sazlık alanlar, kıyıların vahşice turizme feda edilmesi, İznik ve Orhangazi ovalarından tarım için aşırı su çekilmesi, Cargill, Gemlik Gübre ve diğer sanayi kuruluşlarının DSİ ile yaptıkları milyon m3‘lük protokoller ve gölü besleyen derelerdeki müdahaleler sonucunda gölde son yıllarda ciddi bir çekilme yaşanmakta ve göl ekosistemi zarar görmektedir.” dedi. Halihazırda zarar gören İznik Gölü’nde yaşanan tahribatın sonlandırılması için göl çevresinde yeni yerleşim alanlarına ve sanayi tesislerine izin verilmemesi, var olanların ise sıkı denetlenmesini istediklerini söyleyen Bayraktar, buna rağmen Orhangazi Belediyesi’nin gölde Karavan Park adı altında yeni rant alanı açmak istemesine tepki gösterdi.
BELEDİYENİN GÖREVİ SULARI TİCARİLEŞTİRMEK DEĞİLDİR
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin “Bursa’da su çeşmeden içilir” sloganı sonrası suları ticarileştirerek şişelemesini gündemine alan Bursa Su Kolektifi üyesi Ferhan Küçük, belediyenin satış verilerini başarı olarak sunmasını eleştirdi. Belediyenin görevinin yurttaşların ve tüm canlıların su kaynaklarına erişimini engelleyip bu kaynakları ticarileştirmek olmadığını söyleyen Küçük, “Uludağ milli parktır ve sularını ticarileştirmek anayasal bir suçtur. Sadece yurttaşların değil bu alanda yaşayan sayısız canlı türünün de suya erişimi engellenmektedir" diye konuştu.
İKLİM KRİZİNİN ÇÖZÜMÜNÜ KAPİTALİST ŞİRKETLER SUNMAYACAK
Yaşanan ekolojik çöküşle beraber ortaya çıkan iklim krizinin çözümünü kapitalist dünya liderleri şirketlerinden bekleyemeyeceklerini söyleyen Küçük, sözlerine şöyle devam etti: "Tüm dünya halkları ve emekçileri ile birlikte bizler hepimize fayda sağlayacak bir geleceği hayal edip kurabiliriz. Hayatta kalıp daha adil bir dünya kurabilmemiz için ihtiyacımız olan dönüştürücü çözümler sadece yerel ve uluslararası düzeyde kolektif eylem, dayanışma ve koordinasyon yoluyla bulunabilir. Bu amaçla Bursa Su Kolektifi olarak, Birleşmiş Milletler iklim görüşmelerine alternatif, Halkların Glasgow Anlaşmasını ortaya çıkartacak COP26 Türkiye Koalisyonu içerisinde yerimizi aldığımızı sizlere bildirmek isteriz.” (Bursa/EVRENSEL)