Urfa'da işçi buluşmasına katılan Akdeniz: İşçiler siyasete katılmasın diyenlere kulaklarımızı tıkayalım

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz bölge gezisine Urfa’da  devam etti. Ziraat Mühendisleri Odası Konferans Salonu'nda, ‘Türkiye Nereye Gidiyor? İşçiler Ne Yapmalı?' başlıklı işçi toplantısına katılan Akdeniz, "Kim işçileri siyasetin sahnesinin dışında bırakıyorsa, siz siyaset yapamıyorsunuz diyorsa, sizin yerinize siyaseti biz yaparız diyorsa bilin ki bunlar bayatlamış burjuva düzen partileridir. Bunlara kulaklarımızı tıkayalım" dedi. Toplantıya, yakın zamanda sendikalı oldukları için işten atılan ancak mücadeleleri sonunda Kasım ayında yeniden iş başı yapacak olan Uğur Tekstil işçileri, Özak Tekstil işçileri ve bir çok işçi katıldı. 

UĞUR TEKSTİL İŞÇİSİ:  “BÖLGEDE YAŞAYAN İŞÇİLER İÇİN BİR UMUT OLACAĞIMIZI DÜŞÜNDÜK” 

Uğur Tekstilde çalışan Erdal Ayata, kendi fabrikalarında verdikleri mücadelenin sadece kendi illerinde değil bölgenin birçok iline de umut vermesini isteyerek yola çıktıklarını vurgulayarak “Bizler Uğur Tekstilde örgütlenmeden önce sadece Uğur Tekstil ile sınırlı kalmayacağını biliyorduk. Sadece Urfa’da Organize Sanayide çalışan işçiler için değil, bölgede yaşayan işçiler için bir umut olacağımızı düşündük ve böyle yola çıktık.” dedi.  Çalışma koşullarının çok sert olduğuna dikkat çeken Ayata “Çalışırken çok zor şartlarda çalışıyorduk. Sabah sekiz akşam yedi. Tehditler ve baskılar vardı üzerimizde. Biz içinde bulunduğumuz durumun kurtuluşunu sendikaya üye olmakla olacağını düşündük.” dedi.  Sendikaya üye olduklarında da çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını aktaran Ayata, “Bütün işçiler sendikaya üye olabiliyor dendi. Biz üye olduk ama karşımızda askeri gördük, polisi, Valiyi, belediye başkanını gördük. ‘Cumhurbaşkanlığı böyle bir yasa koydu ama biz buna karşıyız kardeşim, üye olamazsınız, örgütlenemezsiniz’ dendi ama tabi direndik yılmadık.” diye konuştu

ÖZAK TEKSTİL İŞÇİSİ: “BU MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIZ”

4 yıldır Özak Tekstil’de çalışan Yusuf Çalı kendilerinin yıllardır sömürüldüklerini söyleyerek “Biz fabrikada emeğin nasıl sömürüldüğünü, patronların işçileri kendine yaver olarak seçtiğini aynı zamanda bizim gibi işçi olan usta başlarının veya şeflerin kendilerini onlarla nasıl pazarladıklarını gördük. Aslında bizi nasıl bizler aracılığıyla sömürdüklerini, bizlere nasıl baskılar kurduklarını gördük.” dedi.  Fabrikada yaşadıkları mücadeleye ve kazanımlarına değinen Çalı “Koskocaman bir fabrikada bir mesaj ile bütün işçilerin işine son verdiler. ama biz kendi gücümüzle ve direncimizle bizle birlikte hareket eden siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte tekrar fabrikayı geri açtırabilecek gücümüz olduğunu anladık.” dedi. 

PATRON NE DEDİYSE VALİ ONU DEDİ

Şehrin idari yetkililerinin de kendilerine işten atıldıklarına yardımcı olmadığını söyleyen Çalı: “Vali biz Özak Tekstilde çalışmıyorken bize dedi ki eğer çalışmak istiyorsanız, eğer işinize bakmak istiyorsanız ben fabrikayla görüşeyim gidin çalışın ama sendika olayıysa biz gidemeyiz diyordu. Yani şehrin en büyük idari amiri ve bir işveren bunu söylüyor, Vali de patron ne diyorsa dönüp aynısını bize söylüyordu. Biz burada anladık ki aslında burada bir sınıf mücadelesi var. Ama bu böyle kalmayacak, biz tabi ki mücadeleyle hep birlikte bilinçlenerek kazanacağız. Urfa’da son iki yıldır birilerini rahatız edebiliyoruz hakkımızı arayarak. Biz mücadeleyi bırakmayacağız.” diyerl konuştu. 

TOPYEKÜN BİR MÜCADELEYİ BUGÜNDEN BAŞLATALIM 

İşçilerden sonra söz alan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, artan kur fiyatlarına dair değerlendirmelerde bulunarak  “Güne dolar zamlarıyla başladık. Sadece bir gecede Türkiye 179 milyar lira borçlandı. 40 kuruş eşittir 179 milyar lira. Bu bizim, sizin cebinizden çıkacak." dedi. 

ZAM YAĞMURU FIRTINA GİBİ GELİYOR

Zamlara dair de konuşan Akdeniz: “Bir yandan zam yağmuru fırtına gibi geliyor. Doğalgaz, elektrik, kömür, temel tüketim maddeleri her şey yağmur gibi zamlanıyor. Dolayısıyla yapılan zamlara karşı mücadeleyi yükseltmemiz gerekiyor. İşçi ücretlerinin de yükseltilmesi ve iyileştirilmesi için de mücadeleyi topyekün vermemiz gerekiyor” diye konuştu.

S-400 FÜZESİYLE KAÇ HASTANE KURULUR?

Savaşa ayrılan bütçeye dair konuşan Akdeniz "Türkiye'nin çıkarı savaş tezkerelerinde değil, barış tezkerelerindedir.  Bizim ülke olarak bir güvenlik sorunumuz var mı? Biz bir savaşta değiliz. Bu kadar yatırım nedir? Bir S-400 füzesiyle kaç hastane kurulur? Bir F-35 Amerikan uçağıyla kaç okul kurulur, kaç çocuğa tablet alınır? Eğer ülke olarak bir güvenlik sorunumuz varsa bu AKP iktidarının sınır ötesi maceracılığından kaynaklanıyor.” diye konuştu. 

ZAMLARA KARŞI MİTİNGLER YAPALIM

Zamlara, hayat pahalılığına karşı, işsizlik son bulsun diye, vergide adalet olsun diye, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın diye, işçi ücretleri insanca yaşanabilecek bir seviyeye gelsin diye, yoksullara ve işsizlere sosyal destek sağlansın diye, geçinemiyoruz diye bir araya gelme çağrısında bulunan Akdeniz  "Topyekün bir mücadeleyi bugünden başlatalım.  Bugünden itibaren zamlara karşı beraber mitingler yapmalıyız. Böyle tekstil işçisi arkadaşlar da mücadelenin ön cephesini çekmişken bunu hep beraber sağlayabiliriz.” diye konuştu. 

AĞALARIN YERİNİ FİNANS BARONLARI ALDI

GAP projesinden toprak ağalarının ve sermayenin faydalığındığına dikkat çeken Akdeniz: “GAP projesi Özal’dan, belki daha eskiden beri tartışıla geldi. Urfa’da toprak suya karıştı ama köylü toprağa kavuşamadı. Eski ağaların eski beylerin yerini finans baronları aldı. Şimdi büyük toprak sahipleri banka baronlarıyla el ele köylünün pek de para getirmeyen topraklarını topluyorlar. Tarımda tekelleşme hızlandı. GAP projesinin özeti budur. Hala ilkel vahşi sulama sistemi uygulanıyor. Toprağı bitiriyor, toprağı öldürüyor, toprağı bitiriyor bu sistem.” diye konuştu. 

İŞÇİLERİ SİYASETİN DIŞINA İTENLER DÜZEN PARTİLERİDİR

Altı partiden oluşan millet ittifakının Kürt sorununda çözüm ve köklü bir demokratikleşme sağlayamayacağını belirten Akdeniz, demokrasi ve özgürlükler için birleşme çağrısı yaptı. Millet ittifakı ve Cumhur ittifakı dışında üçüncü bir blok için çalıştıklarını söyleyen Akdeniz "Halk seçeneğini mutlaka oluşturacağız. Halkın, işçilerin iktidara gelmesi gerekiyor. Kim işçi sınıfını, direnen işçileri, ÖZAK’ta, Uğur Tekstil’de ve Yılmazlar Ayakkabı’da direnen, hak alan bu işçileri siyasetin sahnesinin dışında bırakıyorsa, siz siyaset yapamıyorsunuz diyorsa, sizin yerinize siyaseti biz yaparız diyorsa bilin ki bunlar bayatlamış burjuva düzen partileridir. Bunlara kulaklarınızı tıkamamız gerekiyor, başka bir siyaset örgütlememiz gerekiyor, başka bir siyasetle geliyoruz. Bu siyasetin merkezinde sizler olacaksınız. Bu parlamentoda patronlar değil işçiler vekil olacak.” dedi. (Urfa/EVRENSEL)

Urfa'da işçi buluşmasına katılan Akdeniz: İşçiler siyasete katılmasın diyenlere kulaklarımızı tıkayalım