24 Ekim 2021 12:40
/
Güncelleme: 25 Ekim 2021 10:30

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Tek adam rejiminin yıkılması için ilk görev işçilere düşüyor

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Antep'te halk toplantısına katıldı. Çok sayıda işçinin katıldığı toplantıda Akdeniz, "Tek adam rejimininin yıkılması için ilk görev işçilere düşüyor" dedi.

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Tek adam rejiminin yıkılması için ilk görev işçilere düşüyor

Fotoğraf: Evrensel

Antep'te halk toplantısında konuşan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, "Tek adam rejimininin yıkılması için ilk görev işçilere düşüyor" dedi.

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, bölge illerine düzenlediği ziyaretler kapsamında Antep'e geldi. Akdeniz, EMEP İl Örgütü tarafından düzenlenen "Türkiye nereye gidiyor? İşçiler, emekçiler ve halk güçleri ne yapmalı?" başlıklı halk toplantısına katıldı. Toplantıya Güven Boya, Yasin Kaplan, Angel Halı ve Gaziantepspor işçilerinin yanısıra çok sayıda işçi ve yurttaş katıldı.

"DİRENEREK KAZANACAĞIMIZI BİLİYORUZ"

Tazminatları ödenmeden işten çıkartılan Gaziantepspor işçisi, toplantıda söz alarak çok zor duruma düştüklerini ve tazminatlarını alamayınca direnmek zorunda kaldıklarını söyledi. Birçok kez oturma eylemi ve açıklama yaptıklarını aktaran işçi, "Tazminatlarımızı alamadık ama hâlâ direnmeye devam ediyoruz. Çünkü direnerek kazanacağımızı biliyoruz. Bu süreçte bize destek olan herkese teşekkür ediyoruz. Zenginler ile işçiler arasında bir savaş var ve biz savaşmaya devam edeceğiz" dedi.

"İŞÇİLER ÜNALDI'DAKİ GİBİ BİRLİK OLMALI"

Ardından söz alan Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde çalışan bir işçi, Yasin Kaplan Halı Fabrikasında 16 işçinin işten atıldığını ve bu süreçte sendika sayesinde haklarını aldıklarını hatırlattı. Angel Halı'da da 63 işçinin Kod-46 gerekçesiyle işten atıldığını aktaran işçi, bu süreçte gazetelerin, DİSK Tekstil'in ve EMEP'in destekleriyle mücadelelerinin kamuoyuna duyurulduğunu ve haklarını aldıklarını söyledi. 1996 yılında Ünaldı'da durumların daha kötü olduğunu belirten işçi, "Bugün pazar tatili, 8 saat çalışma gibi kazanımlar bu direnişin sayesindedir. Bugün de işçilerin tıpkı Ünaldı'daki gibi birlik olmaları lazım. Bugün çalışma koşulları daha kötü. Sendikaların işçilere ulaşmasını istiyorum. İşçiler batarsa herkes batar, işçiler kalkarsa tüm ülke ayağa kalkar" diye konuştu.

"İŞÇİLER BİRLİK OLURSA KAZANABİLİR"

Kod-46 ile işten atılan Angel Halı işçisi ise, telefonlarını vermediklei gerekçesiyle işten çıkarıldığını ve patronun yasal haklarını vermemekle tehdit ettiğini vurguladı. Bu süreçte istirahatlerinin kesildiğini aktaran işçi, DİSK Tekstil sendikasına ulaştıklarını, 1 buçuk ay direndiklerini ve kazandıklarını söyledi. İşçi, "Anladık ki işçiler ancak bir araya gelince sermayeye karşı kazanabilir" ifadesini kullandı.

Suriyeli Saya İşçisi Ahmet Osman, 2015 yılında "Suriyeli işçileri istemiyoruz" diye eylem yapıldığını hatırlattı. 2017 yılında ise çalışma koşulları kötüleşince yerli işçilerin greve çıkarlarsa Suriyelilerin ucuza çalışmaya devam edeceğinin düşünüldüğünü söyleyen Osman, "Ama biz her ırktan tüm işçiler aynı gemideydik. Bu greve hep birlikte katıldık. Birlikte direnişimizin sonrasında çok iyi kazanımlar elde ettik. Suriyeliler sendikanın ne olduğunu bilmiyor. Konuşursak, itiraz edersek sınır dışı edilme korkusu var. Bunun için Suriyelilere ulaşılması ve aydınlatılması gerekiyor" dedi.

"HER YERDE AYNI SORUN: GEÇİM DERDİ"

İşçilerin konuşmasının ardından sözü EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz aldı. Bölge illerini ziyaretinin son durağının Antep olduğunu ve gezdiği illerdeki sorunun aynı olduğunu dile getiren Akdeniz, "Geçim her yerde  zorlaştı. Zenginler servetlerine servet katarken işçilerin durumu daha da kötüleşti. Bu düzeni değiştirecek miyiz, asıl mesele bu" dedi.

"İŞÇİLER EN AZ PATRONLAR KADAR ÖRGÜTLÜ OLMALI"

Türkiye'nin işçiler, gençler, kadınlar, ezilen halklar için iyi bir yere gitmediğini dile getiren Akdeniz, Türkiye'nin sadece zenginler için iyi bir yere gittiğini söyledi. Pandemi sürecinde işçilerin zorla çalışmaya mahkum edildiğini hatırlatan Akdeniz şunları söyledi:

"Sonuç ne oldu? Patronlar 1'e 1500 kazandılar. Güven Boya, Yasin Kaplan, Angel Halı, Gaziantepspor işçilerini tek tek selamlıyorum. Organize Sanayi bölgeleri kurulurken duvar kurulacağı, denetim olacağı, kayıt dışı çalışılmayacağı, işçilerin refahının artacağı söylendi. Ancak kaçak işçi çalıştırıyorlar. Kayıt dışı göçmen işçiler çalıştırıyorlar. Göçmen işçiler ile yerli işçiler karşı karşıya getiriliyor. O 'kuracağız' dedikleri duvarları ise sendika girmesin diye kurdular. İşçilerin patrondan öğreneceği tek şey, en az onlar kadar örgütlü olmaları gerektiği. Onların parası varsa işçilerin alın teri var. İşçiler bir birliği kurmalı."

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz'in Antep'te katıldığı halk toplantısından bir fotoğraf.

Fotoğraf: Evrensel

"AKP PATRON PARTİSİDİR"

Pandemi sürecinde çıkarılan kodlarla hak arayan işçilerin fişlendiğini belirten Akdeniz, işçilerin mücadelesinin onur mücadelesi olduğunu söyledi. "Çıkardıkları kodları onlarla beraber yıkacağız" diyen Akdeniz, "Burada bir halk toplantısı düzenliyoruz ve düğün salonunda yapıyoruz. Bu şehrin kültür merkezleri, belediye salonları işçilerin değil mi? İşçilerden vergi alınmıyor mu? Ama o salonlar işçilere kapalı. İşte AKP'nin durduğu pozisyon budur. AKP patron partisidir. Bunun için bu tek adam, tek parti rejimini yikmaliyiz. Bunun için ilk görev de işçilere düşüyor" ifadelerini kullandı.

“3. CEPHEYİ İNŞA EDECEĞİZ”

Türkiye'deki sistemin yürümediğini söyleyen Akdeniz, siyasetin Cumhur İttifakı ile Millet ittifakı arasına sıkıştırılmış durumda olduğunun altını çizdi. Türkiye'nin bu ittifak bloğuna muhtaç olmadığını vurgulayan Akdeniz, "Biz 3. cepheyi inşa edeceğiz. Güçlü bir halk seçeneğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bunun için sol, sosyalist, ilerici partilerle görüşmelerimiz devam ediyor. Bu süreci geliştirmemiz gerekiyor. Millet ittifakına bir prim vermemeliyiz. Bunun için önemli olan sizin birliğinizdir. Taban ne kadar birlik olursa yukarısı da o kadar birlik olur. Bu birlik duygusunu en güçlü şekilde tesis etmeliyiz" dedi.

DEVRİMCİ HALK İKTİDARI İÇİN ÇAĞRI

Antep'in göçmenlerin ve Kürtlerin de yoğun yaşadığı bir şehir olduğunu belirten Akdeniz, "Kılıçdaroğlu 'Kürt sorunu vardır' dedi. 'Çözümü TBMM'dedir, HDP meşru bir partidir, sorunum çözümünde HDP ile görüşürüz' dedi. Kürt sorununu çözümüne tüm Türkiye halkları katılmalı. Madem HDP ile görüşmeye hazırsınız ittifak programını ona göre düzenleyin. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz? Akşener ile Davutoğlu ile Babacan ile mi çözeceksiniz? Kürt sorununun demokratik çözümü için de devrimci demokratik bir halk iktidarı öneriyoruz. Bu sistem restore edilerek bu sorunlar çözülemez. Köklü bir değişikliğe ihtiyaç var. İşçi sınıfının, kadınların, gençlerin iktidarda olduğu bir sosyalizme ihtiyacımız var ve tüm yurttaşları bunun için birleşmeye çağıyoruz" diye konuştu.

"BU SİYASET REJİMİNİ YIKMAMIZ GEREK"

Halk toplantısına katılan Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer ise söz alarak ülkenin kritik bir dönemde olduğunu ve halkın kendi örgütlenmesini yaratmak, sol değerler ışığında, emeğin iktidara yürüdüğü bir ülkeyi yeniden kurmak zorunda olunduğunu dile getirdi. Başer, "Halkın seyirci hale getirildiği bir siyaset var. Bu siyaset rejimini de yıkmamız gerekiyor" dedi. (Antep/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et