Befesa Silvermet işçileri: Birlik içinde hareket ediyoruz

Halil İMREK
Hatay

İskenderun’da Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Befesa Silvermet Çelik Tozu Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Fabrikası işçileri, temmuz ayının sonlarında topluca Özçelik-İş’ten istifa ederek, yürüttükleri tartışmanın ardından DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’e üye oldu. Birleşik Metal-İş’in başvurusu üzerine yetki tespit belgesi geldi ancak Özçelik-İş Birleşik Metal-İş’in yetkisine itiraz etti.

Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgın, “Özçelik-İş için yapılması gereken işçilerin tercihlerine saygı göstermek olmalıydı. Maalesef böyle olmadı. Mahkeme süreci haliyle uzayacak. Ama bizim ve üyemiz olan işçiler için bunun bir önemi yok. Önemli olan işçilerin sendikamızı tercih etmeleri ve birliklerini, beraberliklerini sürdürmesidir. Sonuç olarak işçi sendikamızda. İşçi net olduktan sonra bu itirazın bir karşılığı yok” dedi.

Befesa Silvermet işçileri, istifalarda, TİS’lerin kayıplarını karşılamaması, kendilerine sorulmadan imzalanması, sendika içi demokrasinin olmaması, işyeri temsilciliğinin işletilmemesi, sendika şubesinin işçilerin sorunlarıyla ilgilenmemesi gibi nedenlerin etkili olduğunu söyledi. Toplu istifanın ardından sendika yöneticilerinin kendilerini arayıp ikna etmeye çalıştığını aktaran işçiler geri dönmedi.

"YENİ TİS HAZIRLADILAR"

Bu süreçten dersler çıkardıklarını ifade eden işçiler, şimdiye kadar var olana razı olduklarını, düşük ücret ve daha zor yaşam şartlarına mahkum edildiklerini ifade etti. “Böyle gelmiş böyle gider” anlayışına artık dur dediklerini belirten işçiler, “Birinci çıkardığımız ders işçi birlik olduğu zaman her şey oluyor. Sendika genel merkezini dahi dize getirebiliyor. Bir de birlikte hareket edince önemli olduğumuzun da farkına vardık. İskenderun Şube işçileri ikna edemeyince genel merkez İskenderun’da kamp kurdu. Bazı işçi arkadaşların evine gittiler. Bunlar yetmedi, genel merkez ‘Sizi direkt genel merkeze bağlıyoruz. Ne sorununuz olursa olsun direk genel merkezi arayacaksınız biz çözeceğiz’ dedi. Daha önce sözleşmelerin içeriğinden hiç bilgimiz yokken yeni dönem için bir TİS taslağı hazırlayıp yolladılar. Ama bunlar zamanında yapılmamıştı” dedi.

İstifa sonrası atılan bu adımları samimi bulmadıklarını belirten işçiler, “Bütün bunlar için geç kalındı. Yıllardır bizim için bir şey yapmadı ve güven vermedi. Başta yapmaları gerekeni biz istifa ettikten sonra yaptılar. Yöneticilerin işçi ile iç içe olduğu bir sendika anlayışını hayata geçirmeliyiz. Nihayetinde son kararı işçilerin verdiği bir sendikal çizginin geliştirilmesi lazım. Fabrikada üretimi yapan, fabrikanın koşullarını en iyi bilen orada çalışan işçiyse, yani cefayı işçi çekiyorsa, bu işçi aynı zamanda kendisi için ne isteyeceğini de en iyi bilen işçidir. Biz onun için başka bir şey yaptık. Var olan anlayışı değiştirmek için küçük de olsa bir katkı yapalım istiyoruz. Bunu hem kendimiz için hem de diğer işçi kardeşlerimiz için. Onun için biz bir karar verdik ve bir yola girdik. Bunu sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

İŞÇİ NE KADAR MÜCADELE EDERSE...

İşçilerin merkezinde olduğu bir sendika istediklerini belirten işçiler, “Bunun da yolu işçilerin birliğini sağlaması ve sendikasında söz sahibi olmasıdır. Maalesef bizler daha önce öyle bakmıyorduk. Bugün çoğu işçi de ‘Ben sendikaya üye olurum. Artık bir şey yapmama gerek kalmaz. Sendika da beni kurtarır, benim hakkımı korur’ diye düşünüyor. Böyle bir dünya yok. İşçi ne kadar mücadele ederse sendika da o kadar hak alır ve o kadar iyi olur. İşçinin birliği nasıl sağlanır? Bundan sonra nasıl yürüteceğiz? Yeni gittiğimiz sendikada bir hüsran yaşamamak için ne yapacağız? Bundan sonra örgütsüz fabrikaların sendikalaşması için de nasıl bir çaba harcayacağız? Bunları da konuşuyoruz, tartışıyoruz. Ama önce kendi işyerimizde attığımız adımın başarı ile sonuçlanması için uğraşacağız” dedi.