İTÜ yemekhanelerinde kalite düşük, işçiye baskı yüksek
Metin Berk Süer, İTÜ yemekhanelerinde yaşanan sorunları Evrensel'e yazdı.
Fotoğraf: Google Streetview
Metin Berk SÜER
İstanbul
Yüz yüze eğitimin, kampüs hayatının nasıl olacağı gibi soru işaretleriyle yüz yüze eğitime başlayan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, yeni eğitim dönemine sorunlar zinciriyle başladı. Kontenjanların artması ve 2 sene sonrasında birçok yeni öğrencinin kampüslere dönmesiyle İTÜ öğrencilerinin en çok kullandığı alanlardan olan yemekhanelerde oldukça yoğun sıralar ve kalabalıklar oluştu.
Binlerce öğrencinin ‘kaliteli’ ve ‘doyurucu’ yemek umuduyla bel bağladığı yemekhaneler de beklentileri karşılamaktan çok uzak. Kalabalık yemek sıraları, pahalı fiyatlar, küçük porsiyonlar, yemeklerin çabuk tükenmesi karşısında öğrenciler kalitenin de geçtiğimiz yıllara göre düştüğünü ifade ediyor.
Dönem başından beri farklı yemekhanelerde öğrencilerin yemeklerinden böcek, poşet, kıl gibi istenmeyen şeylerin çıkması da yemeklerin denetimine dair soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
YEMEĞİ DEĞİL İŞÇİLERİ DENETLİYORLAR
Üniversitede öğrencilere, akademisyenlere ve personellere yemek servisi yapılan 10 adet yemekhanesi bulunuyor. Buna karşın 4 mutfak mevcut. Binlerce öğrenci, yüzlerce akademisyen ve personelin kullandığı yemekhanelerdeki personel sayısı ise yetersiz. Yemekhane için uzun süredir işçi alımı yapılmadığını söyleyen yemekhane işçileri, 2-3 işçinin yapacağı işi tek başına yaptıklarını ifade ediyor. İşçiler, yemek servisi ve sonrasındaki temizlik işlerine yetişmekte zorlandıklarını ifade ediyor.
Yemekhanelerde görev yapan aşçıbaşları ve gıda teknisyenleri ise kaliteli, kalorisi yerinde ve sıcak yemek çıkarma görevini ikinci plana atarak görev tanımlarının dışında hareket ediyor. Yemekleri denetlemesi gereken gıda teknisyenleri, yemekhane işçilerinin idari amiri gibi davranarak işçilere mobbing uyguluyor. İşçilerin görev tanımı dışındaki işleri sürekli ve görevleri olmayan bir denetim mantığıyla işçilere dayatan bu görevlilerin böyle bir sorumluluğu kendilerinde görmeleri ise İTÜ yönetiminin içerisinde bazı sorumluların bilgisi dahilinde oluyor.
Ana odağı öğrencilere, akademisyenlere ve personellere hizmet eden kaliteli bir hizmet vermesi gereken yemekhanelerin, işçilerin personel eksikliğinden dolayı daha fazla çalıştırıldığı, mobbingin arttığı ortamlara dönüşmesi İTÜ içerisinde yemekhane kalitesinin düşmesine ve bunun ötesinde gözle görülmez bir baskı ortamının oluşmasına sebep oluyor. İşçilerin hedefe konulmaya çalışıldığı aksaklık ve olumsuzlukların karşısında gerçek tablo sorunların kaynağının başkaca nedenler olduğunu gözler önüne seriyor.
Bundan sonra gelişecek olan süreçlerde İTÜ yemekhanelerindeki işçilerin durumlarını ve yemek hizmetinin gidişatını bu sayfalardan takip edebilirsiniz.
