TOFAŞ işçisi: Siz porsiyonlarınızı küçültün de biz de yiyelim
Zamlar artıyor, alım gücü düşüyor, geçim iyice zorlaşıyor. TOFAŞ işçisi yaşamın gün geçtikçe zorlaştığını belirtiyor.
Fotoğraf: Unsplash
Funda Eylem SANCARBARLAZ
Bursa
“Geçinemiyoruz, yetmiyor” sözleri bugünlerde kadınlardan en çok duyduğumuz sözcükler arasında. Zamlar artıyor, alım gücü düşüyor, geçim iyice zorlaşıyor. TOFAŞ’ta çalışan bir kadın işçi yaşamın gün geçtikçe zorlaştığını belirterek, “Siz porsiyonlarınızı küçültün de biz de yiyelim” diyor.
Nehir TOFAŞ’ta çalışan genç bir kadın. Ailesiyle aynı evde yaşıyor. “Evde dört kişiyiz ama 3 kişi çalıştığı için nerdeyse günün 10 saati evde olmuyoruz. Yani aslında evde sadece tek kişi var ve 150 lira fatura geliyor” diyor. Gelen zamlarla eline geçen paranın orantısız olduğunu söyleyen Nehir asgari ücretin hiçbir şekilde yetmediğini vurguluyor. Küçük bir hesaplama yapıyoruz Nehir’le, “Kiralar 1500 liradan aşağı değil. Faturalar minimum 500 lira tutsun. Karnını doyurmak için de aylık 500 versen (ki yetmez) ee hani asgari ücret nerede bitti. Bir de üstelik çocuğun varsa durum daha vahim, mahallede pazara gidemeyen insanları görüyorum. Haftalık pazar anlayışı neredeyse kalmadı. Ben çalışmasam, babam asgari ücret alsa, pazar alışverişi yarım yamalak olur. 1 kilo domates 8 lira o da 6 domates dört kişiye bir hafta nasıl yetsin” diyor.
‘ZAM YAPSALAR BİLE İKİ KATINI GERİ ALIYORLAR’
Sözleşme sürecinde olduklarını hatırlatan Nehir, “Yüzde 27 zam diyorlar, önümüze bir geliyor yüzde 10. Ne hikmetse sözleşmeye son 1 ay kala anlaşamıyorlar. Gerçi ücretler arsa bile bizden iki katını geri alırlar” diyor.
Harcamalarını çok dikkatli yaptıklarını anlatıyor: “Sürekli su açmaktansa kovalara dolduruyoruz. Önceden üç kovayla banyo yapıyorsak artık bir kovayla yapıyoruz. Tasarruf yapmak artık bir zorunluluk başka çaremiz yok. Sosyal hayatımızdan bile tasarruf ediyoruz. Sosyal hayat kalmadı. Günde 10 saat çalışıyorum, bir izin günümde bir yerde kahvaltı etmek istesen 120 liradan fazla ediyor. Vakit bulsan para bulamıyorsun.”
‘BEN BAŞKA BİR YERDE MİYİM?’
Bu tabloya rağmen iktidarın ise bir yandan tasarrufa gidin söylemlerini bir yandan krizi kabul etmediğini, bir film repliğini hatırlatıyor: “Sen söyle İlhami abi ben başka bir yerde miyim, kriz nasıl yok?”
Pandemide hep kredi kartı kullanmak zorunda kaldığını anlatan Nehir, “17 bin lira evden çıkmadan nasıl harcadım diyorum. Sonra düşündüm, okuyan kardeşim var. Elektriği, suyu, kirası, gıdası. Markete gidiyordum, 400 liradan aşağı çıkmıyordum. O yüzden az bile borçlanmışım” diyor.
Emine Erdogan’ın porsiyonlarınızı küçültün açıklamasını da tarihteki başka bir söyleme benzetiyor Nehir. “Ekmek yoksa pasta yiyin gibi. Porsiyonlarını küçültsünler de biz de yiyelim” diyor.