Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanından deprem açıklaması: Yanıtlanmayan sorular var
İzmir depreminin birinci yılında konuştuğumuz Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, deprem sonrası eksiklikleri anlatırken hâlâ yanıtlanmayan soruların olduğunu söyledi.

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

İzmir'deki depremzedeler: Unutulduk
Merkezi Samos olan İzmir’de 117 kişinin yaşamına mal olan depremin 1. yılında Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, depremden sonra yapılanları ve yapılmayanları değerlendirerek bir yıldır sordukları sorulara hala yanıt alamadıklarını söyledi.
“SORUMLULUK DEVLETTE”
Depremde yıkılan binaların gecekondu olmadığını, hepsinin bilimsel kurallara göre inşa edildiğini belirten Kahraman, bu inşaatların yapım aşamasında ilgili kurumlarca ve belediyelerin dönemin yönetmeliklerine göre mühendis ve mimarlarca kontrol edildiğini söyledi.
Depremde sorumluluğun sosyal devlet ilkesini yaşama geçirmeyen devlette olduğunu söyleyen Kahraman, “Ölen 117 canımızı geri getiremeyiz ancak onların yakınlarından hepimizin özür borcu var. Devlet, nerede hata yapıldığını ortaya koymalı, bunun tekrar yaşanmaması için çözüm üretmeli, hayatını kaybeden insanlarımızın anısını yaşatacak bir yaklaşım sergilemelidir” dedi.
“BEN YAPTIM OLDU DENİLEMEZ”
Yerleşim alanlarında yapılan kamusal hizmet hesaplamalarının nüfus yoğunluğu ve projeksiyonları üzerinden yapılması ve alt yapıya ilişkin kararlar alınması gerektiğini belirten Kahraman, “Bu kararları atlayarak ben yaptım oldu ile nüfus yoğunluğunu arttırıcı kararlar verilemez. Eğer bu mümkün ise hepimizin oturduğu binalar kat sayısı kadar kat hakkını tüm binalara verip kimsenin cebinden para çıkmadan düzenli aralıklar ile şehri yeniden inşa etmek mümkün olurdu” diye konuştu.
Deprem sonrası oluşturulan 7 proje alanında, yapı nizamı korunarak hazırlanan imar planı değişikliği ile meri uygulama imar planında 8 kat olan yapı yükseklikleri zemin artı 5 kat olarak düzenlendiğini hatırlatan Kahraman, “Devlet kat sayısını azaltıp evleri küçülterek yoğunluğu düşürdü. Bu alanlar haricindeki alanlarda büyükşehir belediyesi ada bazında yüzde 30 emsal artışı getirdi. Kamu yararına çalışan kurumlar aynı bölgede aynı soruna çare ararken neden birbirinin zıddı kararlar aldı. Bir defalık bile görmezden gelinemez” dedi.
“DEPREM VERGİLERİ KULLANILSIN”
1999 yılından bugüne toplanan ve her yıl zamlanan özel iletişim vergisi ağır ve orta hasar alan binaların yapımında kullandırılması gerekliliğine vurgu yapan Kahraman, hiçbir şey için geç olmadığını, tüm katılımcıların bir araya getirilerek problemin nesnel olarak tartışılması gerektiğini söyledi.
Henüz yanıtlanmayan soruların olduğunu da söyleyen Kahraman, depremin bir ülke gerçeği olduğunu, bunun ancak bilimsel tekniklerle baş edilebileceğini ve düzenlemelerin kamuoyu önünde tartışılması gerektiğinin altını çizerek, bir sonraki depreme dirençli bir kent olarak karşı konabileceğine belirtti.
Proje alanlarında birçok belirsizliğin olduğunu ekleyen Kahraman, “7 proje alanı hangi kriterlere göre oluşturuldu? Projeler neden hiç askıya çıkarılmadan ihale edilmiştir? İhalenin kamu yararına en uygun bedelle yapıldığının kanıtı var mıdır?” gibi sorulara yanıt bulamadıklarını söyledi. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et