Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
1 Kasım 2021 11:16

Hipersonik teknoloji yarışı ABD-Çin silah rekabeti hakkında ne söylüyor?

Jeremy Cliffe: ABD ve Çin arasındaki rekabette amaç en zengin olmak değil, daha farklı: Rakibinin silahlarından tamamen üstün bir gelişmişlik derecesine sahip silahlara sahip olmak.

Hipersonik teknoloji yarışı ABD-Çin silah rekabeti hakkında ne söylüyor?

(Temsili görsel) | Fotoğraf: Pixabay

Reklamları Kapat

Jeremy CLIFFE
The New Statesman yazarı

Financial Times gazetesi 16 Ekim’de, Çin’in bu yıl 27 Temmuz ve 13 Ağustos’ta iki nükleer kapasiteli hipersonik füzeyi başarıyla test ettiğini bildirdi. Gazetenin haberine göre bu gelişme ABD’li yetkilileri “Şaşırttı” ve “ABD istihbaratını hazırlıksız yakaladı” (Çin, testlerin yapıldığını reddediyor). Şok, 21 Ekim’de ABD’nin roket arızası nedeniyle kendi son hipersonik füze testini ertelediği haberiyle daha da arttı. Söz konusu itici roket hipersonik teknoloji içermemesine rağmen Pekin’in bu belirleyici yeni rekabet alanında Washington’ın önüne geçtiği hissini artırdı.

Hipersonik füze teknolojisi yarışı önemli. ABD, Çin ve Rusya son yıllarda bu konuda ustalaşmak için bir rekabete kilitlendiler. “Hipersonik” terimi, Mach 5 ile Mach 10 arasındaki hızları ifade eder (yani ses hızının beş ila on katı). Ancak bu teknolojiyi geleneksel kıtalararası balistik füzelerden (ICBM’ler) ayıran üç özellik hız ile değil, yönle ilgilidir: Süzülürler, düşük bir yörüngede seyahat ederler ve ICBM’lerden daha fazla manevra kabiliyetine sahiptirler; bunların hepsi onları izlemeyi ve yok etmeyi zorlaştırıyor. Çin, ABD’den önce bu tür füzelerde ustalaşırsa, bu ona daha büyük süper gücün sahip olmadığı yetenekler verecektir.

(ABD merkezli küresel politikalar üzerinde odaklanan düşünce kuruluşu) RAND’da savunma araştırmacısı olan James Black şunları söylüyor: “Tipik bir balistik füze veya roketin yaptığı gibi öngörülebilir bir kavis izlemek yerine potansiyel olarak birden çok kez uçuş yolunu değiştirme yeteneği; tespit edilmekten daha kolay kaçınabileceğiniz, defansif karşı önlemleri savuşturabileceğiniz, çarpmaya nispeten yakın olana kadar amaçlanan hedefinizi gizleyebileceğiniz anlamına gelir.”

Ancak haberler aynı zamanda daha geniş ve daha temel bir hikayeye işaret ediyor. Soğuk Savaş’ın çoğu için ABD ve SSCB ekonomileri geniş ölçüde benzer silahlardan oluşan en büyük stokları inşa etme arayışında birbirlerine karşı yarıştı. ABD ve Çin arasındaki rekabette amaç en zengin olmak değil, daha farklı: Rakibinin silahlarından tamamen üstün bir gelişmişlik derecesine sahip silahlara sahip olmak.

Black şöyle diyor: “Çin’in bu tür sistemlerin geliştirilmesinde ve test edilmesinde ilerleme kaydettiği raporları doğruysa, bu, bir yandan Çin Halk Kurtuluş Ordusu ile ABD ordusu ve diğer yandan da onun müttefikleri arasında devam eden teknolojik avantaj yarışındaki en son hamleye işaret edebilir.”

Adam Tooze’nin geçen ay bizim için yazdığı gibi: “ABD, askerlerinin dehası veya silahlarının niteliksel üstünlüğü ile değil ekonomik üstünlüğü sayesinde bir hiper-güç statüsüne yükseldi. Şimdi, Pentagon planlamacılarının nihai hedefi ekonomik performans ve askeri güç arasındaki bu bağı gevşetmektir. Küresel ekonomik büyümenin merkezkaç etkisi Amerika’nın dünya ekonomisindeki göreli ağırlığını azaltsa bile ABD askeri egemenliğini güvence altına almayı hedefliyor. Belirleyici faktör GSYİH değil ultra gelişmiş teknoloji olacak.”

Adam’ın belirttiği gibi, Pentagon’un varsayımı, dünyanın en parlak bilim insanlarını kendine çekme ve çalışmalarını kullanma konusundaki olağanüstü ve benzersiz yeteneğiyle ABD’nin kas gücüne karşı beyin gücü yarışında doğal bir üstünlüğe sahip olduğudur. Ancak, acımasız bir Çin’in bu yarışta ABD’yi yendiği bir gelecek vizyonu daha var.

2034: Bir Sonraki Dünya Savaşı Romanı’nı ele alalım: Mart ayında yayımlandı, 2030’ların ortalarında Pasifik’te ABD ordusunun teknolojik açıdan üstün bir Çin tarafından ezildiğini tasavvur ediyor. Gerilim romanı edebi yoksunluğunu ABD seçkinlerinin en karanlık korkularına dair iç görüsüyle telafi ediyor. İki yazarından biri, eski bir ABD amirali ve Amerikan askeri düzeninin bir kalesi olan James Stavridis. Kitap, düzenin en kötü kabuslarını muntazam şekilde belgeliyor.

Pekin’in hipersonik füze testi, Çin’in bir teknoloji biçiminde lider olmasının sadece tek bir örneğidir. Dinamik, çevik toplumu ve dünyanın en iyi beyinlerini çekme ve finanse etme yeteneği ile ABD’nin bu yeni teknolojik rekabet çağında iyi şansa sahip olduğuna inanmak için hâlâ güçlü nedenler var. Ve Çin’in, yakın zamanda köşemde yazdığım gibi, mevcut emlak piyasası ve enerji krizlerinin gösterdiği, genellikle hafife alınan iç zayıflıkları var. Yine de ABD’li meslektaşlarını bu özel alanda yendiği haberi, yarışın -çoğu zaman kayıtsız Batı için de tehlikeli bir şekilde- rekabetçi olmaya devam ettiğine dair ciddi bir hatırlatmadır.

Çeviri: Evrensel Dış Haberler Servisi

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Padişah yetkisi

Padişah yetkisi

Devlet Denetleme Kuruluna verilen sınırsız kayyım yetkisiyle Cumhurbaşkanı, bir talimat vererek kamu kuruluşlarından belediyelere, sendikalardan meslek odalarına ve barolara kadar tüm kurumların yönetimlerini, yargı kararına gerek olmadan görevden alabilecek. Prof. Dr. Metin Günday “Bu bir kayyım yetkisi. Anayasa’ya aykırı” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle 5 teğmen ordudan ihraç edildi.

Evrensel'i Takip Et