Osman Kavala: AİHM bedeli ağır olursa belki seçim öncesi serbest bırakılabilirim
Osman Kavala Der Spiegel'in sorularını yanıtladı: "Hükümet için, AİHM kararlarına uymaması nedeniyle ödeyeceği bedel ağır olursa, belki o zaman seçimlerden önce serbest bırakılabilirim"
Osman Kavala | Fotoğraf: DHA
10 büyükelçinin serbest bırakılması yönünde Türkiye'ye çağrı yaptığı iş insanı Osman Kavala, Der Spiegel dergisine konuştu. "Hükümet için, AİHM kararlarına uymaması nedeniyle ödeyeceği bedel ağır olursa, belki o zaman seçimlerden önce serbest bırakılabilirim" diyen Kavala, büyükelçilerin açıklamasının yargıya müdahale olduğu eleştirilerine katılmadığını, yargıya müdahalenin, AİHM kararına rağmen bunun uygulanmaması olduğunu belirtti.
Dört yıldır tutuklu olan iş insanı Osman Kavala, 10 büyükelçinin serbest bırakılmasına dair yaptığı çağrıyı ve yaşanan son gelişmeler hakkında Der Spiegel dergisininin soruları yanıtladı.
BBC Türkçe'nin aktardığı söyleşide hükümetin kendisi hakkındaki suçlamalarını, Soros ile ilgili ortaya atılan iddiaları bir kez daha reddeden Kavala, siyasi gerekçelerle tutuklu bulunduğunu belirterek, bunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararında da ortaya koyulduğunu belirtti. Büyükelçilerin açıklamasından önce Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin ve AİHM'in cezaevinde tutulmasını eleştirdiğini hatırlatan Kavala, "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi daha önce birkaç kez Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararını uygulamasını istedi, benim serbest bırakılmamı talep etti. Avrupa hükümetlerinden ve Avrupa Parlamentosu'ndan da bu yönde açıklamalar yapıldı" dedi.
"BÜYÜKELÇİLERİN GİRİŞİMİ YİNE DE FAYDALI OLDU"
Büyükelçilerin açıklamasını değerlendiren Kavala, "Türkiye, büyükelçilerin açıklamasını, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin bir ihlal prosedürü başlatabileceği yönünde uyarı olarak görüp ciddiye alsaydı daha makul olurdu. Ne yazık ki bu çağrı kamuoyuna çok iyi yansımadı, ama yine de büyükelçilerin girişimi faydalı oldu, çünkü bu kapsamda insan haklarının sadece Türkiye'nin bir iç meselesi olmadığını, uluslararası ilişkilerde de bir rol oynadığını göstermiş oldu." diye konuştu.
Kavala, yaptıkları çağrı nedeniyle büyükelçilerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından "istenmeyen kişiler" ilan edilmek istenmesini, "Bunu aşırı duygusal bir tepki ya da iç siyasete dönük bir mesaj olarak görüyorum" ifadeleriyle değerlendirirken, krizin daha fazla büyümemesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Büyükelçilerin açıklamasının yargıya müdahale olduğu eleştirilerine katılmayan Kavala, asıl yargıya müdahalenin, AİHM kararına rağmen bunun uygulanmaması olduğunu, siyasi gerekçelerle cezaevinde tutulduğunu söyledi.
"AB DİYALOĞU SÜRDÜRMELİ"
Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki insan hakları ihlalleri nedeniyle Ankara'ya karşı daha sert tavır alması ve bu kapsamda yaptırımlar uygulaması çağrılarına destek vermeyen Kavala, "AB, Erdoğan hükümetine yaptırım uygulamalı mı?" sorusuna "AB Türkiye ile diyaloğu sürdürmeli, bunu yaparken insan hakları ve hukuk üstünlüğünü gündeme getirmeli. Bu, hemen yaptırımlara başvurmaktan daha iyi" yanıtını verdi.
Der Spiegel, Osman Kavala'ya, "Erdoğan iktidarda olduğu süre içerisinde serbest bırakılacağınıza inanıyor musunuz?" sorusunu da yöneltti. "Bir sonraki seçimlere kadar son derece ağır siyasi gerilimli bir süreçten geçileceğini düşünüyorum" diyen Kavala, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yabancı güçlerin hükümeti devirmeye çalıştığı şeklindeki komplo teorileri bilinçli olarak devreye sokulacaktır. Bu nedenle seçimlere kadar serbest bırakılmam sadece bir temenni olabilir. Öte yandan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kasım ayı sonuna kadar serbest bırakılmamam halinde Türkiye aleyhinde ihlal prosedürü başlatacağını duyurdu. Şayet hükümet için, AİHM kararlarına uymaması nedeniyle ödeyeceği bedel, benim tutuklu kalmamın sağladığı avantajlardan daha ağır olursa, belki o zaman seçimlerden önce serbest bırakılabilirim." (HABER MERKEZİ)