Evrensel için yeni bir dönem
Evrensel için yeni bir dönem
3 Kasım 2021 09:40
/
Güncelleme: 13:33

Bütün sorunlar ekonomiye çıkıyor

Kapitalizmin dayatmaları yüzünden gençler ekonomik sorunlarını tartışmaktan çekiniyorlar ve aslında binlerceyken kendilerini tekmiş gibi hissediyorlar.

Bütün sorunlar ekonomiye çıkıyor

Görsel: Pinterest

Necati ÇİÇEK

Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi

Merhabalar, ben Necati. Makine Mühendisliği birinci sınıf öğrencisiyim. Diyarbakır'dan Gaziantep şehrine okumak için geldim. Bu şehre alışmak ve yeni dostluklar kurmak hayatımda önemli konular arasındaydı. Genç Hayat ile tanışmam okulumuzun sinema topluluğundan bir arkadaşımın üniversite öğrencilerinin barınma ve geçinme sorunlarına dair beni de dahil ettiği bir anket sayesinde oldu. Bu mektubumda bir üniversite öğrencisinin kendi düşünceleri ile kendini bulma ve bu arayış sürecinde; maddi kaygılar ve sistemin dayattığı duygusal çöküntüyü anlatmak istiyorum.

Her “yeni” gibi yeni bir şehrin de insan düşüncesinde yeni şeyler yarattığına inanıyorum. Özellikle benim gibi taşralı bir gençte ise bu yeninin etkileri daha sert oluyor diyebilirim. Şehir dışındayken düşündüğün şeyleri düşünmüyorsun. Taşra yaşantısının getirdiği alışkanlıklar yüzünden ister istemez şehirde mutsuz oluyorsun. Yalnızsın, bir kalabalık var sen onların içinde bir boşluk gibi geziyorsun. Bir kaplumbağa gibi... Ne taşralısın ne de şehirli...

“AİLEYE EKONOMİK OLARAK BAĞIMLI OLMAK RAHATSIZ EDİCİ”

Kendim gibi aynı sırayı, aynı odayı paylaştığım, aynı yurtta beraber yemek sırası beklediğim birçok arkadaşımın yaşadığı stres ve mutsuzluk halinin de başlıca sebebi ekonomik kaygılar.  Türkiye'de bir öğrencinin insanca yaşaması gerekiyorsa aylık gelirinin en az 2000 TL olması gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü öğrencilerin yemek, uyumak ve ders çalışmak dışında ihtiyaçları da var. Eğer KYK yurdunda kalan bir öğrenci için konuşmak gerekiyorsa, aylık burs 650 TL, 450 TL yurt ücretini çıkarınca öğrenciye kalır 200 TL. Takdir edersiniz ki 200 TL Türkiye şartlarında bir öğrencinin aylık hiçbir ihtiyacına cevap verebilecek bir para değil. Geriye kalan kişisel ihtiyaçları gidermek için ise ya çalışmak ya da aileden harçlık almak gerekir. 22 yaşına gelen bir genç için ise aileden para istemenin ne kadar rahatsız edici bir duygu olduğunu Genç Hayat okurları anlayacaktır, hatta birçokları gayet iyi biliyordur.

KAPİTALİZMİN DAYATMALARI SORUNLARI TARTIŞMAKTAN ALIKOYUYOR

Ekonomik özgürlüğün olmadığı yerde diğer özgürlüklerin varlığı ancak söylemde kalacaktır.  Maddi sıkıntıda olan bir genç hiç bir şekilde rahat düşünemez. Üniversitenin önündeki kafeler bir sürü üniversiteli için korku ve stresten ibaret. Çünkü cebinde aylık 200 TL para kalan bir genç ortalama bir kafeye gidip en ucuzu 15 TL olan kahveden içtiğinde aklından geçen son şey o kahvenin lezzeti olur. Bu mekânlara gelemeyip sadece KYK yurdunda yemekten sonra 1 TL karşılığı çay içmek ile geçiren bir gencin sosyal anlamda da kendini başarısız hissetmesi ise kaçınılmaz bir gerçeklik. Günümüzde kapitalizmin dayatmaları yüzünden gençler ekonomik sorunlarını tartışmaktan çekiniyorlar ve aslında binlerceyken kendilerini tekmiş gibi hissediyorlar; bunların doğal bir sonucu olarak da mutsuzluk ve umutsuzluk kaçınılmaz oluyor. Sistem; gençleri, gençliğin doğasına ters şeyler yapmaya zorluyor.

Bir yandan maddi sıkıntılar diğer yandan dersler ve yalnızlık duygusu (yanılgısı)…

Televizyon dizilerinde, Netflix’te gördüğümüz toz pembe hayatlar yaşayan gençler mi gerçek? KYK yurdunda bir liraya çay içip sorunlar karşısında bunalan gençlik kesimleri mi gerçek?

Evrensel'i Takip Et