Yoksullukla mücadele eden derneğe ceza: Tahammül edemediler
KHK ile kapatılan, yoksullukla mücadele eden Sarmaşık Derneği yöneticilerine ceza veriliyor. Dernek yöneticilerinden Dr. Mehmet Selim Ölçer, “Bu işe tahammül edemediler” dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Fırat TOPAL
Diyarbakır
KHK ile kapatılan, yoksullukla mücadele eden Sarmaşık Derneği yöneticilerine ceza veriliyor. Evrensel’e konuşan Dr. Mehmet Selim Ölçer, “Millete bulgur, nohut dağıtıldı diye bir derneğin bu kadar üzerine gidilmesi, insanların mağdur edilmesi ayıptır. Bu işe tahammül edemediler” dedi.
Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi ve kentteki kitle örgütleri tarafından 2006 yılında kurulan Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, kanun hükmünde kararname (KHK) ile 2016 yılında kapatıldı. Dernek 4 bin üzerinde ihtiyacı olan kişiye yardım yapıyordu.
Dernek yöneticilerinden Dr. Mehmet Selim Ölçer’e dernek içindeki çalışmalarından dolayı “Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi. Cezaya itiraz edilecek. Derneğin başkanlarından Mehmet Şerif Camcı için ise, DTK’ye yönelik soruşturma kapsamında dernek çalışmaları üzerinden 15 yıla kadar ceza istendi. Ceza verilen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’ya yönetilen suçlamalar içinde dernekteki faaliyetler de yer aldı.
Açılan davayı ve Sarmaşık Derneğinin çalışmalarını Dr. Mehmet Selim Ölçer ile konuştuk.
İŞİ İNAT MESELESİ HALİNE GETİRDİLER
Kendisine açılan davanın siyasi bir hesaplaşma olduğunu ifade eden Ölçer, derneğin yoksul ailelere yaptığı gıda yardımlarından suç üretilerek meselenin trajikomik bir hale dönüştüğünü söyledi. Ölçer, “Bu işe tahammül edemediler. Sarmaşık Derneğinin demografik olarak yardım yaptığı kişilerle Sosyal Yardımlaşma Fonunun yardım yaptığı kişiler aşağı yukarı aynı. Bilmem yüzde kaçı teröre bulaşmış insanların olduğunu söylüyorlar. Bu durum Sosyal Yardımlaşma Fonunun yardım ettiği insanlarda da aynı. Bu işi inat meselesi haline getirdiler. Siyaseten açılmış bir dava bunun altından bir şey çıkmaz. Çünkü sonuçta bu dernek, iş verilse dahi gücü olmayan insanlara yardım etmeyi amaçladı ve bunu yaptı. Bu derneğe ‘Siz dağdaki adama yardım yapıyorsunuz’ suçlaması yapılması komik” diye konuştu.
HANİ SUÇ KİŞİSELDİ!
“Baldızı dağda olan adama yapıldı, bu dernekte” gibi suçlamaların olduğunu söyleyen Ölçer, “Hani suç kişiseldi, evrensel bir kuraldı, bunu hukukçulardan öğrendik. Bir kişinin işlediği suçtan akraba ve yakınlarının yargılanamayacağını hukukçulardan öğrendik. Şimdi bizi ‘Teröre yardım ve yataklıktan, teröre finans sağlamak ile itham ediyorlar. Kimseye bir kuruş para verilmedi bu dernekte. Herkese yapılan yardım bulgur, fasulye, zeytinyağı, salça, pirinç, nohut gibi yardımlardı” dedi.
YAZIK OLDU O İNSANLARA ÇÜNKÜ AÇLAR
Derneğin kapatılmasının HDP’den bir intikam alma meselesi olduğunu ifade eden Ölçer, yoksullukla mücadeleyi merkezine almış Sarmaşık Derneğinin kapatılmasıyla birlikte kentteki yoksul halkın mağdur edildiğini söyledi. Ölçer, “Burada siz yoksullukla mücadele ettiniz diye bir derneği kapatırsanız, bu bir ayıptır. Millete bulgur, nohut dağıtıldı diye bir derneğin bu kadar üzerine gidilmesi, insanların mağdur edilmesi ayıptır. Sorun benimle ilgili değil, sorun bu derneği kurduran zihniyetle kavga etmektir. Bunlar sonuçta yoksullara yardım yapan HDP’li bir belediyenin öncülüğünde kurulan bir şeyden intikam almaktır. Bu dernek 4 bine yakın aileye yardım yapıyordu. İş verseler bile çalışamayacak durumda insanlara yardım yapan bir dernekti. Yazık oldu o insanlara çünkü açlar. Bu başka nasıl anlatılır?” diye konuştu.
ÇALIŞMALAR HEYET TARAFINDAN ARAŞTIRILIYORDU
Sarmaşık Derneğinin faaliyetlerinin kentteki mülki amirler tarafından denetlendiğinin altını çizen Ölçer, “Bu insanlar başvurduklarında STK’lerden oluşan bir heyet gidip evlerine bakıyordu, araştırıyordu. Bu kentin mülkiye müfettişleri, İçişleri Bakanlığı Müfettişleri, Diyarbakır Valiliğinin teftiş heyeti, bunlar tarafından da teftiş kurulunda tespit edildi. Bunlar müfettiş raporlarında var. Bunlara rağmen bu derneğin üzerinden bu kadar spekülatif işler dönmesi, ayıp oldu, dünyaya karşı da bu devlete karşı da ayıp oldu. Aç bir insanın karnını doyurmak hem dinen hem hukuken hem ahlaken bir insanlık görevidir. Bunu yaptı diye bir dernek mahkum edilip uğraşılır mı? Bu bir ayıp davasıydı. Burada mesele bu derneği kuranı cezalandırmak, peki o aç insanların günahı ne? Bana verilen cezaya itirazlarımızı yaptık, daha detaylı itirazlarımız için uğraşacağız” dedi.