Ankara’da "Millet aç" deyip Bakırköy’de sıfır zam dayatmak
Sinan Ceviz, Bakırköy Belediyesi işçilerinin grevine dair izlenimlerini yazdı.
Fotoğraf: Evrensel
Sinan CEVİZ
İstanbul
Hayat şartlarının her geçen gün zorlaştığı herkesin malumu. Cebimizdeki cep telefonunu sorgulayanlar, işçinin olmayan arabasına göz koyanlar olsa da milyonlarca emekçinin açlık sınırının altında yaşamaya çalıştığı ortada.
İktidar ve muhalefet ülkenin ekonomik gidişatı üzerinden atışmalar yapıyor. Kim halkı düşünüyor, kim refahı sağlar, gibi havada uçuşan lafların işçiye emekçiye bir faydası olamadığı ise yıllardır emekçiler tarafından deneyimlenmiş durumda. Tablo hep aynı, fakir fukarayı dilinden düşürme, iktidar olunca yoksuldan al zengine ver.
Lafta emekçilerin çıkarları için kavga edenler, bir bakmışız söz konusu gerçekten işçilerin hak mücadelesi olduğunda aynı safta yer alıyorlar. Dün Bakırköy’de bunun örneklerinden birini yaşadık. Sabah saatlerinde Bakırköy adeta kuşatılmıştı. Her tarafta polis barikatları, Özgürlük Meydanı’na giriş çıkışlar engellenmiş, polisler TOMA ve biber gazlarıyla hazır bekliyorlar. Olaysa grevdeki Bakırköy Belediyesi işçilerine diğer belediyelerden sınıf kardeşlerinin yapacağı dayanışma ziyareti.
Bakırköy Belediyesi işçileri sıfır zam dayatmasına karşı grevdeler. Sıfır zam diye bir şey olur mu? Sendikasız yerlerde bile işçilere her yıl az çok zam yapılırken Bakırköy Belediyesi ‘Zam mam yok, çalışın’ diyor. İşçi ise hakkını kullanıyor ve grev yapıyor.
Fotoğraf: Eren Ergine | Evrensel
CHP yetkilileri iktidarla kavgalarında “Bu millet aç” derken, Bakırköy’de yaşanan duruma ilişkin ise tek kelime etmiyorlar. “Sıfır zam nedir, hiç olur mu, ayıptır” demiyorlar. Tablo böyle iken iktidar da “Nasıl olur da işçi grev yapar” diye dayanışmayı engellemek için yüzlerce polisi Bakırköy’e yığıyor. Adeta Bakırköy’ü kuşatıyor. Polis amiri anayasal hak olan protesto hakkını engellerken “Talimat böyle” diyor. Talimatsa kaymakamdan, İçişleri Bakanlığından, iktidardan... İşçinin grev hakkını genelde yasaklayan iktidar yasaklamadığını da yerinde dayanışmayı engelleyerek boğmak istiyor.
Fotoğrafa yukarıdan bakınca bir filmin tekrarına tanık oluyoruz. İktidar muhalefet yine hak arayan işçiye karşı birleşmiş. Bugün işçinin önüne kurulan barikat yine işçilerin dayanışması ile aşıldı. Belli ki önümüzdeki günlerde işçilere yönelik baskılar sürecekken ana muhalefetten de “Canım bunlar bilerek CHP’li belediyelerde grev yapıyor” söylemlerini duymak tahmin edilebilir.
Demek ki birbirini döven sermaye temsilcileri söz konusu işçi sınıfının çıkarları olunca birbirlerine salladıkları sopaları bir kenara atıp yan yana duruyorlar. Bize düşen de bu gerçek karşısında daha çok dayanışma ile grevin başarıya ulaşmasını sağlamak olmalı. Açlıktan da yokluktan ve yoksulluktan da işçi sınıfı ancak örgütlenerek, hakları için mücadele ederek kurtulabilir. Öyle birilerinin “Merak etmeyin, seçimde biz geleceğiz, sizi kurtaracağız” laflarıyla değil.
