Hukuk öğrencisi mahkumun notları terör propagandası sayıldı
Afyonkarahisar T Tipi Cezaevinde bir hukuk öğrencisi, defterine yazdığı yazıların terör propagandası sayıldığını ve soruşturma açıldığını yazdı.

Fotoğraf: DHA
Meclis Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonundan CHP’li Ali Haydar Hakverdi cezaevlerinde yaptığı görüşmelere ilişkin rapor yayımladı. Darp, çıplak arama, görüş ve kitap yasaklarının yaygın olduğunu kaydeden Hakverdi, Afyonkarahisar T Tipi Cezaevinde bir hukuk öğrencisinin “Defterime yazdığım yazılar terör propagandası sayıldı, soruşturma açıldı. İnfaz hakimliğine şikayetim kabul oldu; ama defterimi hâlâ vermiyorlar” dediğini aktardı.
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Ankara Gar Katliamı’nın sanıkları, sol ve sağ örgütlerden yatanlar, Konya’da aynı aileden 7 kişiyi öldürenler, ‘FETÖ’den hüküm özlü mahkumlarla ve çete üyeliğinden yatanlarla görüşerek bir rapor hazırladı. Kırıkkale F Tipi Cezaevine gerçekleştirilen ziyaretten 15 gün öncesinde, tünel kazma girişimi gerçekleştiğini belirten Hakverdi, mahkumların kaçma girişimi için başlattıkları tünel çalışması sonrası, cezaevi idaresi tarafından bütün koğuş ve hücrelere baskınlar ve yoğun aramalar yapıldığını anlattı: “100’den fazla mahkum farklı cezaevlerine sevk edilmiş. Kalan mahkumların tamamının da hücre veya koğuşu apar topar dağıtılarak değiştirilmiş, bir kısım eşyaları da yeni koğuşlarında kişilere teslim edilmemiş. Hatta karşıt görüşlü örgütlerin eline ailesinin telefon ve adres bilgilerinin geçtiğini, bu sebeple aileleri için kaygılandığını beyan eden mahkum da oldu. Yan yana hücrelere konulan mahkumların, birbirlerine tehdit notları yazdıklarına şahit oldum” dedi.
"TELEFON VE GÖRÜŞ HAKKI KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞANIYOR"
Kırıkkale F Tipi Cezaevinde 18 aydır açık görüş yapılmadığı ve kapalı görüşlerin sınırlı olduğu aktarılan raporda, bir mahkumun ipad şifresini unutan eşine mektupla şifreyi gönderdiğini ama inceleme komisyonunun şifreyi örgüt şifresi olarak nitelendirmesiyle mektuba el konulduğu aktarıldı. Cezaevlerinde telefon hakkı ve görüş hakkı konusunda da sıkıntılar yaşandığı kaydedilen raporda; “Mahkumlar ‘Haftada 20 dakika telefon görüşme hakkımız var. 10’ar dakikada 2 ayrı numara ile görüşme hakkımız olmasına rağmen; 20 dakika içinde tek seferde bir numara ile görüşmek zorunda bırakılıyoruz’ ifadelerinde bulunarak ‘Annem ve babamın olduğu evi arasam, o hafta eşim ve çocuğumu aratmıyorlar” denildi.
Mahkumlara kelepçeli muayenenin kural haline geldiği belirtilen raporda, “Diş hekiminde kelepçe hiç çıkartılmıyor, diğer branş doktorlarının muayenelerinde ise sorumluluk tamamen doktorun inisiyatifine bırakılmış, ‘doktorlar da bu sorumluluğu almak istemiyorlar’ diyen mahkumlar oldu” ifadeleri yer aldı.
GAZETE VE DERGİ YASAĞI GEREKÇESİ: YANGIN ÇIKARMA İHTİMALİ
Yasaklama kararı olmamasına rağmen mahkumlara verilmeyen gazete ve dergilerin olduğu belirtilen raporda, “Mahkumlar, idarenin bu konudaki keyfi tutumundan şikayetçiler. Cezaevinden cezaevine kitap sınırlaması konusunda farklılıklar söz konusu iken; koğuşların yapısal durumu, koğuşlarda kalanların sayısı, yangın çıkarma ihtimali gibi gerekçelerle kitap sınırlamasında aynı cezaevi içerisinde bile farklı uygulamalar olabiliyor. Sadece Kur’an-ı Kerim kitap sınırlamasına dahil değil; ama tefsirler sınırlamaya dahil. Milli Eğitim Bakanlığının yayımladığı coğrafya kitabının arkasında, sağır ve dilsizler için hazırlanan harita, örgütsel doküman olarak sayılmış ve soruşturma başlatılmış. Ders kitaplarının verilmediğinden ve bazen de sınavdan sonra teslim edildiğinden şikayet eden öğrenci mahkumlar var. Pandemi sürecinin başlaması ile bilgisayar üzerinden derse katılma haklarının dahi verilmediğini söylüyorlar” denildi.
"MAHKUMLAR YA AMELİYAT ÖNLÜĞÜYLE YA DA ÇIRILÇIPLAK ARANIYOR"
Cezaevinde kendine zarar verme ihtimali olanların, kısa süreli olarak tutulduğu, ‘süngerli oda’ olarak adlandırılan odada mahkumların saatlerce elleri ve ayakları kelepçeli bir şekilde tutulduğu ve darbedildiği aktarılan raporda, “Darp raporunun olduğunu ileri süren bir mahkumun şikayetlerini dinledik. Bir hücreye sabah 8.30’da, akşam 22.05 ve gece yarısından sonra saat 02.30 sularında sık aralıklarla baskınlar yapıldığını ve odalarının darmadağın edildiğini anlattılar. Çıplak arama konusunda ise; bazı mahkumlar iç çamaşırının üzerine ameliyat önlüğü verilerek, bazıları ise çırılçıplak arandığını söylediler. Mahkumlar, özellikle havuz medyası dışında da kanal izlemek istediklerini dile getirdiler” ifadeleri yer aldı.
ÖĞRENCİLERE DERS NOTLARI VERİLMİYOR, SINAVA GÖNDERİLMİYOR
Afyonkarahisar T Tipi Cezaevinde ise hukuk fakültesi öğrencisi olan bir mahkumun, ders notlarının verilmediği aktarılan raporda, İstanbul’da üniversite kazanan başka bir üniversite öğrencisinin ise, sınavlara götürülmediğini, okuluna yakın bir cezaevine ücreti ile sevkini istediği; ancak talebinin karşılanmadığı kaydedildi. Ayrıca raporda, “Bir mahkum, ‘Defterime yazdığım yazılar terör propagandası sayıldı, soruşturma açıldı. İnfaz hekimliğine şikayetim kabul oldu; ama defterimi hâlâ vermiyorlar. Sayfalarca öykü yazdım, fotokopiye gönderdim ama kaybettiler. Emeklerim gitti. 0.5, 0.7 uçlu kalemler yasak. Kantinden parasını verip yapıştırıcı prit aldım. Arama sırasında memur el koydu, vermedi. Bu durumlar tamamen keyfi’ ifadelerinde bulundu” denildi.
Kişi başı 11 lira 50 kuruş istihkak verildiği aktarılan raporda, “Her geçen gün artan ürün fiyatları ile bu rakam kuşa dönmüş. Sabahları verilen peynir, uzunca süre verilemiyor. İaşe miktarları 1 Mart 2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, hükümlü ve tutuklular ile görevi başında bulunan personel için 10.00 TL’den 11.50 TL’ye; Ceza infaz kurumlarında barındırılan çocuk hükümlü ve tutuklular için 18.00 TL’den 23.00 TL’ye, Kurumda annesiyle birlikte kalan çocuklar ile süt emziren hükümlü ve tutuklu anneler ve hamileler için 18.00 TL’den 23.00 TL’ye yükseltilmiş durumdadır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et