Sağlık Meslek Liseliler geleceklerinden kaygılı
Rümeysa Şen’in ölümü üzerine Refan Tümer Sağlık Meslek Lisesi önünde geleceğin sağlık çalışanlarına bu konuya dair düşüncelerini, kaygılarını ve isteklerini sorduk.
Fotoğraf: Alberto Giuliani/Wikimedia Commons (CC BY-SA 4.0)
Murat DOĞU
Eyüp/İstanbul
Geçtiğimiz günlerde Ankara Şehir Hastanesinde sabah mesaisi bittikten sonra nöbete kalan ve bir sonraki günün sabahı bitkin halde eve dönmeye çalışan Rümeysa Şen kamyon altında kalarak can verdi. Bu beraberinde sağlık çalışanlarının maruz kaldığı iş cinayetlerinin tartışmalarını da körükledi. Biz da Refan Tümer Sağlık Meslek Lisesi önünde geleceğin, eğer atanırlarsa veya özel sektörde iş bulurlarsa, sağlık çalışanlarına bu konuya dair düşüncelerini, kaygılarını ve isteklerini sorduk.
Lise çıkışında konuştuğumuz arkadaşlarımızın neredeyse yarısı olayı bilmiyor veya biz onlara olayı tekrar aktarınca anımsıyorlardı. Fakat olayı en sade şekliyle bile biraz anlatmaya başlayınca kendilerinin de gelişmelerden haberdar olduğunu görüyoruz. “Atamalar yok, sağlıkçılara şiddet var ve hakkımızı bile bilmiyoruz” cevapları sıralanıyor.
11-B şubesinde Sıla isimli arkadaşımız sağlıkçılara yapılanların kendisini endişelendirdiğini, yeteri kadar değer görmediklerini düşündüğünü belirtiyor. 10. sınıf öğrencisi bir diğer arkadaşımızsa bu olaylar sonrasında “Kendimi kolayca Rümeysa Şen yerine koyabildim diyor. Eğitimini aldığı mesleğindeki en büyük problemin atanamama sorunu olduğunu düşünürken zaten polis olmak istediğini ve bundan dolayı da sağlık alanında karşılaşabileceği muhtemel sorunlara karşı da çok ilgisinin olmadığını ekliyor. Hemen yanındaki 10. sınıf arkadaşı da ek olarak böyle durumlarla sıkça karşılaşılan bir meslekte bu duruma üç kuruş para için katlanıldığını belirtiyor ve o da sağlık öğrenimi görmesine rağmen polis olmak istediğini ifade ediyor.
ÖĞRENCİLERİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SAĞLIK BAKANLIĞININ ÇÖZÜMLERİNDEN DAHA GERÇEKÇİ
Fahrettin Koca’nın Rümeysa Şen’in ölümünden sonra yaptığı Youtube yayınında ifade ettiği özetle iki durum vardı: Birincisi sağlıkçıların içinde bulunduğu tüm sorunların farkında oldukları, ikincisi bu yaşanılan sorunları (36 ve 24 saatlik çalışma süreleri, çalışana yönelik şiddet, mobbing) sağduyu ile çözebileceğiydi.
Türkiye’de her 1000 kişiye 2.4 hemşire düşerken, ülkede her hekime 457 hasta düşerken atama yapmayıp uzun çalışma sürelerini hastanelerin nöbet listesiyle kendilerinin çözebileceğini belirten Bakan’dan daha gerçekçi bir öneri vermek zor değil.
11-B şubesinden Seda arkadaşımız bu sorunların çözümlerine karşı daha çok eğitimi ön plana koyan cevaplar veriyor bize. Her mesleğin zorlukları olduğunu sağlıkta da şiddetin daha ön planda olduğunu ifade ediyor. Müfredatta buna dair ne yapılabileceği üzerine lisede çok durmadıklarını ama üniversitede daha çok üstünde durulacağına inandığını söylüyor. Lisede bu konuların işleneceği derste ise daha çok etik kurallar, etik davranışlar gibi konular üstünde durulduğunu belirtiyor.
Gerçekten de müfredatta sağlık çalışanlarının haklarının anlatılacağı tek dersin kaynak kitabını incelediğimizde zaten sınırlı yer verilen içeriği bu ders içinde bile erozyona uğrattıklarını fark ediyoruz. Kitabın içindekiler bölümünde bir gezindiğinizde hastanın müşteri gibi kodlandığı ve ona saygıda kusur edilmemesi gerektiğini anlarsınız kolaylıkla. Sonlara doğru birkaç başlıkta sağlıkta mobbing konuları girse bile tüm kitap boyunca sağlık çalışanının rütbelilere itaat etmesinden bahseden bir kitaptan sonra bu konuya geçmesi de ana anlayışı iyi şekilde yansıtıyor.
Seda müfredatın değişmesi ve buna ek etkinliklerle sağlık çalışanlarının haklarının lisede öğretilir hale gelmesini istiyor. Ancak sonrasında bunun nasıl olacağına dair konuştuğumuzdaysa şu an liselilerin bir şey istemesinin güncel durumu daha iyi hale getireceğine dair şüphelerinin olduğunu ifade ediyor. Gerekçe olarak da her kafadan bir ses çıkmasının kimsenin işine yaramayacağını belirtiyor.
Sağlık çalışanlarının haklarının ilerletilmesi ve uygulanması için neler yapılabileceği, nasıl yapılabileceği hem Refan Tümer hem de diğer sağlık meslek liselerinde tartışılması gereken bir konu olarak önümüzde durmakta. Ama Seda’nın da dediği gibi öğrencilerin tek ses olabilmesi ihtiyacına cevaben fikirlerini tartışmalarla süzerek yaygınlaştırabilmesi için uygun mekanizmaların (örneğin lise temsilcilikleri vb.) kurulması da okulda başarılı olmak, iyi bir staj bulmak kadar önemli.