Gerçekleri söylemek acıtıyor
Evrensel demokrasiyi özümsememiş ülkelerde, gerçekleri dile getirmenin faturası, her zaman ağır olmuştur.Kalesi özgürlük, amacı adalet olan yazar kardeşimiz Aziz Tunç’da, Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaşayan Kürt Alevilere yapılan/yapılmakta olan soykırımı dile getirmek için, “Maraş Kıy
Evrensel demokrasiyi özümsememiş ülkelerde, gerçekleri dile getirmenin faturası, her zaman ağır olmuştur.
Kalesi özgürlük, amacı adalet olan yazar kardeşimiz Aziz Tunç’da, Türkiye’nin değişik bölgelerinde yaşayan Kürt Alevilere yapılan/yapılmakta olan soykırımı dile getirmek için, “Maraş Kıyımı, Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi” isimli bir kitap yazmıştı. Kitap okuyucunun ilgisini fazlasıyla çekmiş olacak ki, kısa zamanda bir, iki ve üçüncü baskıları tükenmiş, dördüncü baskısını okuyacağınız kitabın yazarını susturmak için, ‘Sen kitap mı yazarsın, bizleri deşifre mı edersin dercesine’ KCK yaftasıyla cezaevine aldılar.
Zaten siyasi kadrolarda yer alabilecek ve yasal örgütlenme yapabilecek kişileri KCK uyduruk gerekçelerle on bini aşkın Kürt’ü cezaevlerine almadılar mı?
Yazar, Soykırımı dile getirirken, olaylara yüzeysel bakmamış. “Maraş’ın tarihine bakıldığında, ilk çağda bir Proto-Kürt devleti olan Medler, Maraş’ı 100 yıl boyunca kendi şehirleri olarak yönetmişler.....” tespitiyle Maraş’ın tarihsel gelişimini irdelemiş.
Kitapta okuduğunuz gibi, “Maraş’ın kanlı bir tarihi var. Ermeniler, Çerkezler, Kürtler, Aleviler çeşitli zamanlarda işkence görmüşler, sürgüne gönderilmiş ve soykırıma uğramışlardır”diyerek okuyucunun dikkatini çekmiştir.
Yazar kardeşimiz konuyu irdelerken, yaşayan tanıklara ve mahkeme kararlarına baş vuruyor. Bu nedenledir ki, kitaptan dolayı bir soruşturmaya uğramamıştır.
Katliamın hemen arkasında 12 Eylül’ün faşist darbesi olmuştu. Lideri Kenan Evren anılarında: “Maraş katliamını, MHP militanları ve dinci yobazlar tarafında yapılan bir katliam” olarak tanımlar.(K.Evren Anıları, Syf:230) Kendinin ve çevresinin katkısı yokmuşçasına. Aslında olayı saptırmak ve sulandırmak için bu incileri sıralamıştır sanırım.
Dikkatinizi çekmiştir sanırım, kitapta “Neden Maraş?” diye çok önemli bir bölüm var. Tekrar tekrar okumanızı öneririm: “... Aleviliğin tarihsel özelliği, her zaman düzene muhalif olmaları; Alevilerin henüz, devletin ve sistemin denetimine tam olarak girmemiş olmaları, düşünsel ve inançsal dünyalarının egemen ideolojisiyle barışık olmaması; asimilasyona direnç göstermeleri devletin çözmesi gereken sorunların başında gelmekteydi. Bu nedenle Aleviliğin yok edilmesini veya asimile edilmesi gerekmekteydi. O yıllarda Maraş’ta Kürt Aleviler, kitlesel olarak devrimcilerin yanında yer alıyorlardı. Kürt Alevilerin siyasallaşmasının, Kürt halkının gelişen Ulusal Özgürlük talepleriyle buluşma ihtimali çok güçlüydü. Ve bu ihtimal, egemen güçleri fena halda korkutmaktaydı. İşte soykırım bu halkanın oluşmaması için yapılmıştı....” diyor yazar. Bu kanıya her duyarlı insan, aydın ve demokrat imzasını atar. Aynı kanıda olduğumu belirtir, yazarı sevmeyi ve sevilmeyi bilenlerin içtenliğiyle kutlar, yeni ürünler bekleriz...