05 Kasım 2021 10:50

ABK/VEGA RES Çeşme projesinini imar planını, yargı ikinci kez iptal etti

İzmir 2. İdare Mahkemesi yöre halkını haklı bularak Çeşme'deki RES'in imar planlarını iptal etti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Çeşme’de rüzgar santrali (RES) projesine karşı yurttaşlar tarafından başlatılan hukuki mücadele sonuçlandı. İmar planları iptal edilen 1. ve 2. sit alanı üzerindeki ABK/VEGA Şirketine ait rüzgar santralini kurtarmak için yeni koruma amaçlı imar planları askıya çıkarılmış, bölge halkı yeni planlara da itiraz etmişti. İzmir 2. İdare Mahkemesi yöre halkını haklı bularak planları iptal etti.

RES planlarında kamu yararı olmadığına, özel mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmeden mahkeme gerekçesinde davaya konu ABK/VEGA Çeşme RES Elektrik üretim AŞ’ye ait Çeşme Rüzgar Elektrik Santrallerine ilişkin imar planlarına yapılan itirazın reddine ilişkin işlemde plan yapım yöntem ve tekniklerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uyarlılık görülmemiştir denildi. 

İzmir ili Çeşme ilçesi, İnönü ve Musalla Mahalleleri ABK/VEGA Çeşme RES Elektrik Üretim AŞ’ye ait RES’lere ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 18.11.2018 tarih ve 2010/ 789 sayılı oluruyla, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 109. maddesi uyarınca onaylanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ile, 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planlarının ve anılan planlara  yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle Mülk Sahiplerinin ve Çevrecilerin Vekili Av. Fahri Artar tarafından açılan dava İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2019/412 esas sayılı kararıyla iptal edildi.

Mahkemenin bu kararı uygulandığı takdirde dava konusu 6 adet RES’in yerlerinden sökülerek kaldırılması gerektiği ifade edildi.

"TESİS 7 YIL BOYUNCA HUKUKSUZLARA RAĞMEN ÇALIŞTI"

Mahkeme kararını değelendiren Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu Üyesi Esen Fatma Kabadayı, kararı sevinçle karşıladıklarını belirtti. 7 yıldır süren hukuksuzluğun bitmesi gerektiğini söyleyen Karadayı “Beklediğimiz bir karar. Projenin zaten Çeşme’nin merkezinde olması, civarında hem tarım hem de yaşayanların olması, köylere yakınlığını her seferinde dile getirmiştik. Projenin şehircilik ilke ve planlarına uygunsuzluğu, kamu yararı bulunmadığı zaten defaatle yargı kararlarını nezdinde ortaya çıktı” dedi.

Dönemim siyasal durumu ve EPDK gibi devlet kurumlarının, Çevre, Şehircik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da şirketleri desteklemesinden dolayı hukuksuzluğun önüne geçilemediğini anlatan Karadayı, “Proje en başından beri hukuksuz koşullarda kuruldu. Neticede ne yazık ki üzerinden 7 yıl geçti, hem tesis tüm bu hukuksuzluklara rağmen sürekli çalıştı hem de yargı kararlarıyla oyalandık.  Çünkü vatandaş olarak biz imar planına kaç kere dava açıp iptal ettireceğiz. Bir plan var iptal edilmiş yenisi hemen askıya çıkıyor, ona da çok sağlam, teknik, bilimsel ve hukuki gerekçelerle vatandaş itiraz ediyor onu dikkate bile almadan planı onaylıyorsunuz. Bu ülkede gördüğümüz şey Çevre, Şehircik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, EPDK gibi kurumlar sermayenin uşağı gibi davrandılar bu konularda” diye konuştu.

"TESİS MUHAKKAK SÖKÜLECEK"

Daha öncede iptal kararları verildiğini ancak tesisin kaldırılmasını söyleyen Kabadayı, “Yapım izinlerini verirken her türlü ortalıkta olan kurumlar, yetkililer ne yazık ki bunun sökülmesi gerektiğinde pek görülmüyorlar, ama muhakkak sökülecek. Mahkeme kararı bu yönde. Zaten imar planı olmayan tesisin, projenin orada yeri yok. Burada bir gün bile durmamaları, bu tesisi çalıştırmamaları gereken bir noktadayız ama bir üst mahkemeye itiraz yolu açık bir karar. Danıştay’dan da aksi bir karar çıkacağını düşünmüyorum. Bugünden itibaren bundan sonra bu tarz projelerin haksız, hukuksuz şekilde bu kadar kolay yapılabileceğini de düşünmüyorum. Halkın hakları er geç kazanılıyor” dedi.

Yurttaşlar ve şirket arasında,  özel mülkiyet ve 1. Ve 2. derece doğal sit alanlarında yapılan Anayasa, iş ve insan hakları ihlallerinin yaşandığını, beraberinde çokça yolsuzluk konusunun gündeme geldiğini ve bu konularda  halen açık durumda bulunan ve uluslararası otoritelere yansıyan dosyalar bulunduğunu  belirten Kabadayı, şirketin süreçte ilginç bir şekilde adını VEGA RES olarak değiştirdiğini, öncesinde ABK RES olduğunu, projenin isminin bile haksız bir şekilde Çeşme RES projesi olduğunu söyledi.(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Fransa'da Kovid-19 sağlık ruhsatı uygulaması temmuza kadar uzatıldı

SONRAKİ HABER

YÖK'ün kuruluşunun 40. yılı: Darbecilerin yapamadığını AKP yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa