Prof. Dr. Nusret Fişek, "COVID-19 Aşılaması ve Eşitsizlikler" etkinliği ile anıldı
Topluma dayalı sağlık mücadelesinin simge isimlerinden Prof. Dr. Nusret Fişek, doğumunun 107’nci, ölümünün 31’inci yılında, "COVID-19 Aşılaması ve Eşitsizlikler" etkinliğinde anıldı.
Fotoğraf: Etkinlik yayınından ekran görüntüsü
Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem başkanlarından Prof. Dr. Nusret Fişek, doğumunun 107’nci, ölümünün 31’inci yılında TTB, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı tarafından çevrimiçi düzenlenen bir etkinlik ile anıldı.
Etkinlik açılış konuşmalarıyla başladı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Prof. Dr. Hakan Altıntaş, Prof. Dr. Nusret Fişek’in her yönüyle çok iyi bir insan ve eğitimci olduğunu örneklerle anlattı. Altıntaş, Hacettepe Üniversitesinde topluma dayalı sağlık hizmetinin başlatılmasında da Prof. Dr. Nusret Fişek’in yerinin tartışılamayacağını söyledi.
HASUDER Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç, Prof. Dr. Nusret Fişek’in bilim insanı kimliğinin yanında eylem insanı kimliğine dikkat çekti. Sosyalleştirme modeli, Hıfzıssıhha çalışmaları ve Etimesgut-Çubuk eğitim araştırma bölgeleri olmak üzere üç çalışma pratiğinden söz eden Kılıç, “Hocamız hem bizim alanımızın gelişmesinde hem de Türkiye’de çağdaş bir sağlık modeli oluşturulmasında öncü ve önemli bir rol oynadı” dedi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr. Ata Soyer’in Prof. Dr. Nusret Fişek için kullandığı “kök hücre” ifadesine atıfla söze başladı. Prof. Dr. Nusret Fişek’in yürüttüğü çalışmaların öneminin, hem Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hem de pandeminin yarattığı tahribatta çok daha iyi anlaşılabildiğini ifade eden Korur Fincancı, “Nusret hocamıza sözümüz olsun: Gerçek koruyucu hekimliği önceleyen bir birinci basamağı kurmak için hep beraber, daha kuvvetle mücadele edeceğiz. Gerçek bir nüfus planlaması için, isteğe bağlı gebeliğin sonlandırılması da dahil olmak üzere beden üzerindeki hakların savunulması için mücadele edeceğiz. Ve tabii Nusret hocamızın idam cezasına karşı çıktığı için yargılanmasına neden olan yaşam hakkı mücadelesini sürdüreceğiz” diye konuştu.
KOVİD-19 AŞILAMASI VE EŞİTSİZLİKLER
Açılış konuşmasının ardından “COVID-19 Aşılaması ve Eşitsizlikler” başlıklı panele geçildi.
HASUDER Başkanı Prof. Dr. Bülent Kılıç, hizmet eşitsizlikleri ve sosyal eşitsizlikler olarak iki başlık altında sağlıktaki eşitsizlikleri irdeledi. COVID-19 pandemisinde eşitsizliklerin daha da derinleştiğini kaydeden Kılıç; gelir durumu, emek rejimi, barınma koşulları, göçmenlik statüsü, beslenme olanakları ve toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden değerlendirmeler yaptı. Kılıç son olarak Türkiye’nin COVID-19 için yapılan toplumsal yardımlar yapma ve bu eşitsizlikleri giderme konusunda çok geride kaldığının altını çizdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Levent Akın da “COVID-19 Aşılarında Dünyadaki Eşitsizliklerde Genel Durum” başlıklı bir sunum yaptı.
TTB Aşı Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak da Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil kullanım onayı alan aşıları tanıtarak sunumuna başladı. Türkiye’deki aşılama politikasının sürecini aktaran Eskiocak, “Pandemi yönetiminin salgının başından itibaren bilim insanlarıyla ve kamuoyuyla paylaştığı bilgilerin yetersizliği sürekli dillendirildi. Bilgi eksikliği sağlıklı bir karar alma sürecini etkiledi” dedi. Bölgesel eşitsizlikleri veriler üzerinden inceleyen Eskiocak, sonuçları ise şöyle sıraladı:
- Durum değerlendirmesi için gerekli veriler bilim insanlarından ve kamuoyundan esirgenmektedir.
- Pandemi yönetimi belirsizliği, belirsizlik tereddüdü, tereddüt eşitsizlik kurbanlarının COVID-19 yükünü artırmaktadır.
- Kovid-19 artık bir sosyal hastalıktır. Eşitsizlik kurbanlarının kendi başlarına bu sorunla baş edebilmeleri olası değildir.
- Kovid-19 ölümleri aşı ile önlenebilir, kaçınılabilir ölümlerdir.
Etkinlik, soru-yanıt bölümüyle son buldu.
Öte yandan TTB Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülü Seçici Kurulu, yaptığı değerlendirmede ödüle değer bir başvuru olmadığına oybirliği ile karar verdi. (HABER MERKEZİ)