Kadınlar Çilem Doğan için sokakta: Yaşam hakkını savunmak suç değildir
Çilem Doğan'ın 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını alanlara çıkarak protesto eden kadınlar, “Kabul etmiyoruz. Çilem'e beraat gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Adana'da kendisine sistematik şiddet uygulayan Hasan Karabulut'u 2015 yılında öldürmek zorunda kalan Çilem Doğan'ın 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onandı. Pek çok ilde alanlara çıkan kadınlar, Doğan ile dayanışmada bulundu.
İSTANBUL
İstanbul 25 Kasım Kadın Platformu Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya geldi.
Açıklamada “Yargıtay dün ülkenin dört bir yanında milyonlarca kadının beklediği kararı açıkladı. Katil erkekleri, tecavüzcüleri serbest bırakan erkek yargı yine yaşamını savunan bir kadını cezalandırmayı seçerek bir kez daha şiddet uygulayan erkeklerin sırtını sıvazladı. Çilem Doğan’a verilen 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını kabul etmiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın devamı şu şekilde:
“Çilem’in de dediği gibi bu kararla bütün kadınlar hapsedilmek isteniyor. Bize reva gördükleri hayatı reddediyoruz. Adeta tüm kadınlara gözdağı verilmek istenircesine verilen bu karara da erkek adalete de ülkenin dört bir yanında sokaklarda meydan okuyoruz. Çilem’in elleri ellerimizde ne pahasına olursa olsun yaşamlarımızı ve birbirimizi savunacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.
Yaşamını savunan kadınların cezalandırılmasını kabul etmiyoruz. Çilem’in söylediği gibi biz kadınlar kirpiğimiz yere düşmesin diye omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Kadın mücadelesi kazanacak. Çilem’i dayanışmanın sıcaklığıyla kucaklıyoruz.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bu yıl bir kez daha bütün Türkiye’de sokaklarda, İstanbul’da 25 Kasım akşamı saat 19.30’da Taksim Tünel’de olacağımızı buradan ilan ediyoruz.
Erkek devlet şiddetine karşı isyanımız bitmedi büyüyor. Hayatlarımız için mücadeleye”
Çilem Doğan'ın 15 yıl hapis cezasının onanması kadınlar tarafından her yerde protesto ediliyor
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) November 5, 2021
İstanbul'dan kadınlar haykırdı: Erkek adalet değil, kadınlar kazanacak https://t.co/C9LxqA2aZ8 pic.twitter.com/IYSKq4Zgnh
(İstanbul/EVRENSEL)
ANKARA
Kadınlar, Çilem Doğan'ın 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasını sokağa çıkarak protesto ediyor.
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) November 5, 2021
Ankara'da kadınlar, "Kabul etmiyoruz. Çilem'e beraat gelene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi https://t.co/C4Vp9Yr9mL pic.twitter.com/2sQhKsPliI
Ankara’da kadınlar, Çilem Doğan’ın kendisine şiddet uygulayan eşi Hasan Karabulut’u öldürmek zorunda kaldığı için aldığı 15 yıl hapis cezasının Yargıtay’ca onanmasına ilişkin bir araya geldi. Verilen kararın bütün topluma verilen bir ders, kadınlara gösterilen bir sopa, şiddet faillerine verilen bir destek olduğuna dikkat çeken Ankara Kadın Platformu’ndan Sinejan Kut, “Kadın katillerine, şiddet faillerine indirim üstüne indirim verenler meşru müdafaa kabul edilmesi gerekirken 15 yıl hapis ile Çilem Doğan’ı cezalandırmıştır. Yaşam hakkını savunmak suç değildir, cezalandırılamaz. Çilem Doğan’a özgürlük istiyoruz” dedi
Yapılan açıklamada konuşan Sinejan Kut, “Çilem Doğan davasında da gördüğümüz gibi şiddet uygulayan erkekler engellenmediği için kadınlar, kendilerini korumak adına şiddete başvurmak zorunda kalıyorlar. Bu dosyada yargılanan bir erkek olsaydı ve ‘saat sordu, yemek yapmadı, beyaz tayt giydi’ gibi bir tahrik gerekçesi ileri sürseydi, yargılanan erkeğin alacağı ceza da Çilem ile aynı olacaktı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı bugünlerde, her gün Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadın cinayetleri haberleri alıyoruz. Devlet mekanizmaları, emniyet güçleri kendisini koruyamadığı için hayatını savunarak ölümden kurtulabilmiş kadınlar ise en ağır şekillerde cezalandırılıyor” diye konuştu.
Şiddeti önlemek, Çilem’i korumak bir yana verilen bu kararla adeta ‘Hayatına neden sahip çıktın’ denildiğine dikkat çeken Kut, “Bu karar bütün topluma verilen bir ders, kadınlara gösterilen bir sopa, şiddet faillerine verilen bir destek demektir. Çilem Doğan sadece yaşam hakkını savunmuş, ölmemek için öldürmek zorunda kalmıştır. Kadın katillerine, şiddet faillerine indirim üstüne indirim verenler meşru müdafaa kabul edilmesi gerekirken 15 yıl hapis ile Çilem Doğan’ı cezalandırmıştır. Yaşam hakkını savunmak suç değildir, cezalandırılamaz. Çilem Doğan’a özgürlük istiyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
İZMİR
Alsancak Kıbrıs Şehirleri Caddesi girişinde bir araya gelen İzmir Kadın Platformu, “Yaşamı savunmak hapsedilemez, Çilem Doğan’a özgürlük” yazılı pankart açarak sık sık, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Çilem Doğan’a özgürlük” sloganları attı.
Basın metnini okuyan Zilan Kubat, “Çilem’in kendi yaşam hakkını savunmak zorunda kalması; sistematik erkek şiddetinin, cezasızlık politikalarının ve kadına yönelik şiddetin üzerinin örtülmeye çalışılmasının bir sonucudur” dedi.
“Erkek yargının kadınlar aleyhine verdiği, her defasında fail erkeklerin çıkarlarının korunduğu mahkeme kararlarını tanımıyoruz. Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz” diyen Kubat, Çilem için ve yaşamını savunan tüm kadınların özgür kalmasını talep etti. Bu kararın tüm kadınların yaşam haklarına saldırı olduğunu söyleyen Kubat, “Çilem’e olduğu gibi ‘sen neden ölmedin’ demenin hukuk eliyle ilamıdır. Ölmemek için kendimizi savunmaktan, bunun için örgütlenmekten, haklarımızı talep etmekten, dayanışmadan vazgeçmeyeceğiz. Çilem Doğan’a verilen cezayı kabul etmiyoruz. Şiddetin tek bir anla sınırlı olmadığı gibi geniş bir alanı ve zaman dilimini kapsadığını biliyoruz. Yıllarca şiddet görmüş, fuhuşa zorlanmış, ailesi ve kendisi ölümle tehdit edilmiş, dokuz kez koruma talebinde bulunduğu halde korunmamış olan Çilem Doğan’a verilen ceza, tüm kadınlara verilmiştir. Kabul etmiyoruz, yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)
ADANA
Evli olduğu erkeğin yıllarca şiddetine ve tehditlerine maruz kalan Çilem’in hayatını savunduğu için “meşru müdafaa” uygulanması talebiyle olayın gerçekleştiği 8 Temmuz 2015’ten beri defalarca sokağa çıkan ve davayı takip eden Adana Kadın Platformu üyesi kadınlar İnönü Parkı’nda yaptıkları eylemle Çilem Doğan için özgürlük istedi. Basın açıklamasını okuyan v. Bahar Melek Dizdar, şiddet uygulayan erkekler engellenmediği için kadınların kendilerini korumak zorunda kaldığına dikkat çekerek bu nedenle kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediklerini söyledi.
Dosyada Çilem Doğan’ın evliliğinin ilk günlerinden itibaren şiddet gördüğünü gösteren farklı aile mahkemeleri tarafından verilmiş 9 ayrı koruma kararı bulunduğunu hatırlatan Dizdar, şunları söyledi,
“Ayrıca Hasan Karabulut hakkında Çilem’in şikayetleri neticesinde başlatılmış 4 ayrı kamu davası vardı. Çilem, boşanma davası da açmış ancak Hasan Karabulut’un tehditleri nedeni ile davasını geri çekmişti. Ayrıca Hasan Karabulut hakkında çeşitli suçlardan açılmış tam 19 adet soruşturma dosyası bulunuyordu. Yargılama sırasında Çilem’in anlatımlarının her birinin belgeler ile kanıtlanmasına, meşru müdafaa hükümlerinin uygulanmasının gerekliliğinin açıkça ortaya konulmasına rağmen yerel mahkeme, Çilem’in yakın akrabayı öldürmek suçundan, Mahkeme Başkanının muhalefeti ve oy çokluğu ile 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası olaydan 6 yıl sonra, 4 Kasım 2021 tarihinde Yargıtay’ın verdiği kararla onandı.”
Şiddet uygulayan erkekler engellenmediği için kadınların, kendilerini korumak adına şiddete başvurmak zorunda kaldığının altını çizen Dizdar, “Bu dosyada yargılanan bir erkek olsaydı ve ‘Saat sordu, yemek yapmadı, beyaz tayt giydi’ gibi bir tahrik gerekçesi ileri sürseydi, yargılanan erkeğin alacağı ceza da Çilem ile aynı olacaktı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı bu günlerde her gün Türkiye’nin farklı bölgelerinden kadın cinayetleri haberleri alıyoruz. Devlet mekanizmaları, emniyet güçleri kendisini koruyamadığı için hayatını savunarak ölümden kurtulabilmiş kadınlar ise en ağır şekillerde cezalandırılıyor. Kadınlara verilen bu cezalar ayrımcılıktır, çifte standarttır. Çilem Doğan sadece yaşam hakkını savunmuş, ölmemek için öldürmek zorunda kalmıştır. Kadınların erkek şiddetine karşı çaresiz bırakıldığı erkek egemen sistemde, meşru müdafaa kabul edilmesi gereken bu fiilin 15 yıl hapis ile cezalandırılmasını kınıyoruz. Çilem’e verilen hapis cezası haksızdır, Çilem’e özgürlük istiyoruz” dedi. (Adana/EVRENSEL)
MERSİN
Mersin Kadın Platformu bileşenleri, Doğan’ın ceza almasını protesto etmek için Pozcu GMK Bulvarı’nda bir araya geldi. basın metnini okuyan Zübeyde Sadırlı Akpınar, Çilem Doğan’a verilen cezayı kabul etmediklerini belirterek, “Yargıtay dün ülkenin dört bir yanında milyonlarca kadının beklediği kararı açıkladı. Katil erkekleri, tecavüzcüleri serbest bırakan erkek yargı yine yaşamını savunan bir kadını cezalandırmayı seçerek bir kez daha şiddet uygulayan erkeklerin sırtını sıvazladı. Cezanın onanmasını kabul etmiyoruz.” diye konuştu. (MA)
ANTALYA
Yargıtayın Çilem Doğan’a verilen 15 yıllık hapis cezasını onamasının ardından Antalya Kadın Platformu 5 Kasım Cuma günü saat 18:30’da Attalos Heykeli önünde basın açıklaması düzenledi.
Platform adına basın metnini okuyan Fatma Kayaoğlu Türkiye'de kadınların bu yaşananlara yabancı olmadığını vurgulayarak “Çilem in davası erkek egemen adalet sisteminde ki ilk meşru müdafaa davası değil. Biz bu hikayeyi Nevin’den ve adını sayamadığımız onlarca kadından biliyoruz” dedi.
Çilem Doğan ve bütün kadınlar için mücadele edeceklerini belirten Kayaoğlu, “En başından beri sözümüz bellidir. Biz, birbirimiz için, kendimiz için mücadele etmeye, hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Aşk, namus, erkeklik bahaneleriyle hayatımıza kastedenlere meydan okuyoruz. Buradan duyuruyoruz, Çilem'e beraat gelene kadar, mücadele etmeye devam edeceğiz. Umudu da direnci de yükselteceğiz!” diye konuştu.