Erdoğan'dan Türkkan açıklaması: Milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için tüm imkanları kullanacağız
Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan, İyi Partili Lütfü Türkkan hakkında "Milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için tüm imkanları kullanacağız" dedi
Fotoğraf: Ali Balıkçı/AA
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Toplantı 3 saat 40 dakika sürdü.
İyi Partili Lütfü Türkkan üzerinden muhalefete yüklenen Erdoğan, İstanbul Sözleşmesini savunanları, kadın örgütlerini hedef aldı. Erdoğan, Türkkan'la ilgili de "Milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için tüm imkanları kullanacağız" dedi.
40 BİN YENİ PERSONEL
Toplantının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığına 40 bin yeni personel alınacağını açıkladı.
Pandemi döneminde sağlık hizmetlerinde bir kriz yaşanmadığını öne süren Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Sağlık hizmetlerinde herhangi bir krize izin vermedik, vermeyeceğiz. Özellikle hastanelerde sunulan hizmetlerde elbette bazı aksaklıklar, gecikmeler yaşanabilmektedir.Bunların önüne geçecek tedbirleri de en kısa sürede alacağız. Sanayi üretiminde kesintiye mahal vermeyecek bir sistemi salgının ilk günlerinde kurmuştuk. Belirlenen yaş grubunun üzerindeki herkesin özellikle de ileri yaş grubundaki vatandaşlarımızın aşılarını olmaları, salgının ağır sonuçlarının azaltılmasına katkıda bulunacağını hatırlatmak istiyorum."
"Sağlık Bakanlığımıza 40 bin yeni sağlık personeli alınacağının müjdesini de milletimizle paylaşmak istiyorum."
YÜZ YÜZE EĞİTİM DEVAM EDECEK
Erdoğan koronavirüs salgınında eğitime ilişkin, "Okullar açık mı kalacak kapanacak mı tartışması artık sona ermelidir. Okullardaki yüz yüze eğitim-öğretim kesinlikle devam edecektir" ifadelerini kullandı.
FATRURALARDAN TRT PAYI VE ENERJİ FONU KALDIRILIYOR
Erdoğan elektrik faturalarındaki TRT payı ve enerji fonu kesintilerini kaldırma kararı aldıklarını duyurdu.
Doğal gazda ve akaryakıttaki sübvansiyonları da hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Ülkemizin bu yıl yüzde 8 artış gösteren elektrik talebini herhangi bir sıkıntıya meydan vermeden karşıladık. Avrupa'da, ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum, doğal gaz fiyatları 2020 yılı başındaki 115 dolar seviyesinden 1100 dolar, hatta günlük piyasada 1500 dolar seviyesine kadar çıktı. Buna karşılık biz ülkemizdeki vatandaşlarımızın konutlarda tükettiği doğalgazı halen yaklaşık 150 dolardan veriyoruz. Rakamlar çok açık net ortada. Alış fiyatımıza göre baktığımızdaysa doğal gazı hanehalkına yüzde 70 indirimle vererek 50 milyar liralık sübvansiyon yaptığımızı söyleyebiliriz. Petrol fiyatları 2020 başındaki 42 dolardan 80 dolar seviyesine kadar yükseldi. Eşel mobil sistemiyle alacağımız vergiden 60 milyar lirayı bulan bir fedakarlık yaparak akaryakıt fiyatlarını dengede tutmanın gayreti içinde olduk. Bu yıl elektriği maliyetinin yarısı düzeyinde vatandaşlarımıza vererek 17 milyar liralık sübvansiyon yaptık. 2021 yılı için vatandaşlarımızın cebinden 127 milyar liralık ilave bir meblağın çıkmasını önledik. Her vatandaşımıza yıllık 1500 liranın üzerinde bir enerji desteği vermiş olduk. Elektrik faturalarında TRT payı ile Enerji Fonu kesintilerini de kaldırma kararı aldık. Finans tarafındaki dalgalanmaların üretim ve ihracatı artırarak cari açığı düşürdükçe durulacağına inanıyoruz."
SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR
Erdoğan TBMM'de kabul edilen 2 yıllık Irak ve Suriye tezkerelerine karşı çıkanları da hedefe koydu. Tezkereye karşı çıkmanın "terör örgütünün ve uzantılarının hizmetine girmek" demek olduğunu ileri süren Erdoğan şunları söyledi:
"Cumhur İttifakı olarak mecliste, kabinedeki arkadaşlarımızla, hükümette gece gündüz çalışıyoruz ancak son dönemde bu ülkenin ikinci büyük partisi ünvanını taşıyan bir siyasi teşekkülün milli güvenliğimize ve çıkarlarımıza yönelik tehdit haline dönüşen tutarsızlıklarından endişe duyuyoruz. TSK'nın Suriye vbe Iraktaki sınır ötesi harekatlarına imkan veren tezkere konusunda yaşanan tartışmalar bu endişelerimizi daha da artırmıştır. Türkiye'nin sınır ötesi harekatları siyaset üstü bir konusudur. Geçmişte defalarca evet dedikleri bir metne saldıranların, bir yerlerden işaret aldıkları anlaşılmaktadır. Bu tezkereye karşı çıkmak TSK'nın ve güvenlik güçlerimizin kahramanca mücadelesi sayesinde bitme noktasına gelen terör örgütünün sınır ötesi unsurlarına can simidi atmak demektir. Karşı çıkmak, Türkiye'nin güney sınırlarından kuşatılması projesinin yanında yer almak demektir. Bu tezkereye karşı çıkmak bölücü terör örgütünün siyasi uzantısının emrine girmek demektir. Türkiye'nin en eski ve halihazırda ikinci büyük partisinin bu örgüt kuklası yapı tarafından yönetildiğin, yönlendirildiğini görmekten Türk siyaseti adına geçekten üzüntü duyuyoruz. Yapılan gizli açık ortaklıklar ve pazarlıklarala kimi belediyelerde bazı birimlerin bu parti yönetimine verildiği zaten biliniyor. Meclise Irak ve Suriye tezkerelerine hayır demelerini yalan ve iftiralarla savunanların Yozgat'a gidince Kandil'i yakıp yıkmaktan söz etmeleri bir başka omurgasızlıktır. Kanal İstanbul projesini yabancı büyükelçilere şikayet edecek kadar şuur kaybı yaşayan bu zihniyete milletimiz ülkenin kaderini asla emanet etmez. Bu tablo ister istemez aklımıza Ziya Paşa'nın en ummadığın keş eder esrarı derunun sen herkesi kör alemi sersem mi sanırsın şeklindeki meşhur terkibi bendini getiriyor. Milletimiz değerlerimize hakaret etmekten başka vasıfları olmayan, her kritik durumda ülkesinin hasımlarının yanında saf tutan bu siyaset bezirganlarının gerçek yüzünü gayet iyi biliyor. Türkiye bu çarpık zihniyeti de tarihin tozlu raflarına kaldıracaktır."
TÜRKKAN'IN PARTİSİNDEN DE İHRAÇ EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
Erdoğan İYİ Partili Lütfü Türkkan hakkında da açıklamalarda bulundu "Bir siyasi partinin en üst düzey yöneticisi tarafından şehit yakınına yapılan edepsizlik de aynı sapık zihniyetin başka bir ürünüdür" dedi. Erdoğan Türkkan hakkında "Siyasetçi müsvettesi, edepsiz, sözde milletvekili, alçak" gibi ağır ifadeler kullandı. Erdoğan, Lütfü Türkkan'ın Ziraat Bankası'na 36 milyon dolar borcu olduğunu ve bu borcu henüz ödemediğini öne sürdü.
Erdoğan, şu sözlerle İyi Parti Genel Başkanı Akşener'e seslenerek Türkkan'ın partisininden de ihraç edilmesi gerektiğini söyledi:
"Sözde milletvekili olan bu kişinin parlamento çatısı altında yerinin olmaması lazım. Başında bir bayan genel başkanın olduğu bu partide bir şehidimizin bacısına küfredilmesi karşısında genel başkan bayanın buna tahammül etmemesi ve kesinlikle bu zatı partisinden ihraç etmesi gerekir. Duruş bu olması gerekir. Ama ne yazık ki neymiş başkan yardımcılığından ihraç etmişler. Al birini vur öbürüne."
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ SAVUNANLARI HEDEF ALDI
Konuşmasının devamında Erdoğan, kadın örgütlerini ve İstanbul Sözleşmesini savunanları hedef aldı:
"Eyyy kadın STK'lar, siz ne iş yapıyorsunuz? İlla sizin örgütünüze ait bir bayana, bir kadına küfredilirse, hakaret edilirse o zaman mı ayağa kalkacaksınız? Bir şehidimizin bacısına küfredildiği, hakaret edildiği zaman niçin sokaklara dökülmüyorsunuz, yollara çıkmıyorsunuz? Şehidimizin bacısına yapılan bu saldırıyı acaba siz nereye kadar görmezlikten geleceksiniz? Her kim bu ülkede bir daha İstanbul Sözleşmesi diye başlayan bir cümle kurarsa onlara en başta, en çok kadınlarımız tepki göstermelidir. Yine bu konuda sürekli kadınların, şehit yakınlarının, gazilerin haklarıyla ilgili esip gürleyen CHP tarafında herhangi bir seviyede tepki gösterilmemesi arka plandaki kirli pazarlıkların ispatıdır. Hayatları boyunca milletin hayrına tek bir iş yaptıkları, ülkeye herhangi bir eser ve hizmet kazandırmamış olanların kendi akıllarında iktidar hevesine kapılmakla bile ne derece nobran, ne derece küstah, ne derece terbiyesiz hale gelebildiklerini hep birlikte takip ediyoruz."
"MİLLETVEKİLLİĞİNİN SONLANDIRILMASI DAHİL EN AĞIR BEDELLERİ ÖDEMESİ İÇİN TÜM İMKANLARI KULLANACAĞIZ"
Erdoğan, Türkkan hakkında "Milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için siyasi ve hukuki tüm imkanları kullanacağız" ifadelerini kullandı:
"Yine bu konuda sürekli kadınların, şehit yakınlarının, gazilerin haklarıyla ilgili esip gürleyen CHP tarafında herhangi bir seviyede tepki gösterilmemesi arka plandaki kirli pazarlıkların ispatıdır. Hayatları boyunca milletin hayrına tek bir iş yaptıkları, ülkeye herhangi bir eser ve hizmet kazandırmamış olanların kendi akıllarında iktidar hevesine kapılmakla bile ne derece nobran, ne derece küstah, ne derece terbiyesiz hale gelebildiklerini hep birlikte takip ediyoruz. Bu şahsın milletvekilliğinin sonlandırılması dahil, en ağır bedelleri ödemesi için siyasi ve hukuki tüm imkanları kullanacağız." (HABER MERKEZİ)