08 Kasım 2021 05:27

Haydi mücadeleye

Sağlıkta dönüşüm tersine işlemeye başladı. Artık mücadele alanları, eylem hatları oluşmaya ve AKP iktidarının sağlıktaki yıkım politikalarına karşı, daha güçlü ses çıkarılmaya başlandı.

İzmir Şehir Hastanesi | Fotoğraf: saglikgovtr&39;den alınmıştır

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Bu hafta biri İzmir’den, diğeri Ankara’dan iki mücadele hattı haberi geldi. Perşembe günü İzmir Tabip Odası’nda 25 kitle örgütün katılımı ile yapılan basın açıklamasında, İzmir’de açılma takvimi yaklaşan Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarda bulunuldu. Bu basın açıklamasında, halkın temsilcileri olan sivil toplum örgütleri hep birlikte; “ ...ilimizdeki meslek örgütleri, sendikalar, dernekler, olarak; İzmir Halkının Sağlık Hakkını savunmak ve süreçlerde kamu yararını korumak adına bir araya gelerek “İzmir Kentinin Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz” platformunu oluşturduk.

“İzmir halkının sağlık hakkına sahip çıkacağız. Şehir Hastaneleri sürecini yakından takip edecek, konuya ilişkin öneri ve itirazlarımızı kamuoyu ile paylaşacağız. İzmir halkının sağlığına, kentine geleceğine sahip çıkmasına destek olacağız. İzmir kenti yöneticileri, halkın temsilcileri ile iletişimi arttırarak en geniş platformlarda tartışma olanağı oluşturacağız. Kamu kaynaklarının israfına, kamu alanlarının talanına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Şehir hastaneleri süreci ile oluşturulan Truva Atının kentimize zarar vermesine engel olacağız” dediler.

Yapılan açıklamada, önce kamu özel ortaklığı ve bunun bir örneği olan şehir hastaneleri hakkında halka bilgi verilmiş, daha sonra da İzmir halkı bu “Truva Atı’na” karşı mücadeleye çağrılmıştır. Önümüzdeki günlerde eylem planları daha da belli olacak. Amaç, halka doğrudan ya da onları temsil eden örgütlerle ulaşmak ve onları bilgilendirmek. Bu amaca uygun olarak kent konseylerinden, sendikalara; çevre hareketlerinden meslek odalarına kadar herkes bu platforma katıldılar.

Yine siyasi partiler, milletvekilleri ve yerel yöneticiler ziyaret edilerek, bilgi eşitlemesi yapılacak ve destekleri istenecek. Çünkü bu Truva atı ile 25 yıllığına geleceğimize ipotek konuluyor. İzmir’de, şehir hastaneleri ile ilgili ikinci adım da sağlık çalışanlarının uğrayacağı mağduriyet için onlarla oluşturulacak platform olacak. Çünkü sağlık çalışanları ikinci bir mağduriyet yaşayacaklar.

Öte yandan; Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlık çalışanlarının özlük ve ekonomik sorunlarının çözümü ile halkın sağlık hakkı için taleplerini yükseltmek amacıyla 11 Ekim 2021 günü bir basın toplantısı ile eylem planını açıklamıştı. Bu eylem planına göre; “Kasım’ın ilk haftası ekonomik haklarımıza (özellikle 7200 ek gösterge ve her yıla 120 gün yıpranma payı talebimize), Kasım’ın ikincisi haftası çalışma koşullarımıza, Kasım’ın üçüncü haftası Dr. Aynur Dağdemir’in ölüm yıldönümünde sağlıkta şiddete, Kasım’ın dördüncü haftası çöken sağlık sistemine karşı taleplerimizi haykıracağız” denilmişti.

Dün Ankara’da yapılan toplantıda ise daha önce de açıklanan “Beyaz Yürüyüş” ve “Beyaz Form’un” detaylarına değinildi. Yapılan açıklamada; “23 Kasım’da İstanbul’dan yapılacak uğurlamanın ardından Ankara’ya doğru başlatacağımız üç günlük “Beyaz Yürüyüş”ümüzün sonunda 27 Kasım’da Ankara’da yedi bölgeden hekimler ile buluşacağız. Bu buluşmaya kadar taleplerimize yanıt alamamamız halinde o gün gerçekleştireceğimiz Beyaz Formda alacağımız kararlar ile g(ö)reve kadar gidebilecek süreci konuşacağız.”

Evet, sağlıkta dönüşüm tersine işlemeye başladı. Artık mücadele alanları, eylem hatları oluşmaya ve AKP iktidarının sağlıktaki yıkım politikalarına karşı, daha güçlü ses çıkarılmaya başlandı. Sağlıkta sözde reformlarla halkı kandırıp, bunları oya tahvil eden AKP, bu sefer sağlıktaki yıkımın ortaya çıkması ile oy kaybedecek.

Artık, yeter demenin zamanı.
Artık, “Emek bizim, söz bizim” deme zamanı.
Artık; kentimize, ülkemize, geleceğimize sahip çıkma zamanı.
Artık; karanlıkları yırtıp, aydınlığa çıkma zamanı.
Artık; işçi sınıfının kapitalizme karşı durma zamanı.
Artık faşizme karşı halk mücadelesi zamanı. Sağlıkla kalın.

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI