Metin İlgün ve Fazlı Aksoy Tuzla’da anıldı: Bilimsel sosyalizmi sınıfa ulaştırmak için mücadele ettiler
EMEP MYK üyesi Metin İlgün ve eski Pendik İlçe Başkanı Fazlı Aksoy hayatlarını kaybedişlerinin ikinci yılında Tuzla’da anıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Emek Partisi (EMEP) MYK üyesi Metin İlgün ve Emek Partisi eski Pendik İlçe Başkanı Fazlı Aksoy hayatlarını kaybedişlerinin ikinci yılında Tuzla’da DERİTEKS genel merkezinde gerçekleşirilen "Sınıf mücadelesinde bugün ne yapmalı?’’ başlıklı söyleşi ile anıldı.
Emek Partisi İstanbul İl yöneticileri, üyeleri ve farklı iş kollarından işçilerin katıldığı anmada, Emek Partisi GYK üyesi Nedim Köroğlu, DERİTEKS Sekreteri Ayhan Yanılmaz söz aldı.
Ayhan Yanılmaz, Türkiye’de işçi sınıfının örgütlülüğü ve sendikaların durumuna dikkat çeken konuşmasında "Türkiye’de işçiler içerisinde sendikal hak ve toplu sözleşme hakkından yararlananların sayısı yüzde 7-8 oranında. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki her çalışanın mutlaka sendikalı olması gerekiyor. Ancak işçiler sendikalı olmaktan kaynaklı işten atılma ihtimallerine karşılık tedirginlik yaşıyorlar. Sendikalardan uzaklaşıyorlar. TÜİK verilerine göre enflasyonun bugünkü durumu 19,89, bağımsız araştırma gruplarının yaptığı enflasyon araştırmalarına yansıyan yıllık oranlar 49,84. Aradaki fark ciddi anlamda fazla. İşçilerin ve sendikaların işi ciddi anlamda zor. İşçiler ancak sendikaları ile biraraya gelirse bu zorlukların üstesinden gelebilir’’ dedi.
"KÜÇÜK BURJUVA DEVRİMCİSİNDEN PROLETER DEVRİMCİYE DÖNÜŞME HİKAYESİ"
Emek Partisi GYK üyesi Nedim Köroğlu da konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada 2 yıl önce yitirdiğimiz Metin ve Fazlı yoldaşlarımızı anmak için toplandık. Aynı zamanda bugün 7 kasım. Büyük Ekim devriminin yıl dönümü. Fazlı ve Metin’in uğruna ömürlerini adadıkları işçi sınıfı bundan 104 yıl önce dünyanın altıda birini kapsayan coğrafyada iktidar olmuşlardır. Fazlı ve Metin’i anmak için herhalde bundan daha ideal bir gün olamazdı. Metin ve Fazlı’nın kumaşı aynı iplikten dokunmuştur. Metin için söylenenler fazlasıyla Fazlı için de geçerlidir. Fazlı Aksoy’u bu bölgedeki işçiler iyi tanıyor. Mutlu Akü, 89 bahar eylemleri, Malazlar eylemleri bunların örgütlenmesinde Fazlı’nın emeği vardır. Pendik işçileri onu böyle tanımıştır. Metin ilgün de uzun yıllar partili mücadelede omuz omuza mücadele etmekten gurur duyduğum bir komünisttir. Bugün Metin İlgün ve Fazlı Aksoy’u işçi sınıfının gündemi ile anmak, tartışmak önemlidir. Metin İlgün’ün hayatı bir küçük burjuva devrimcisinin bir proleter devrimciye dönüşme hikayesidir. Bilindiği gibi insanlar belirli verili koşullarda belirli toplumsal ilişkiler içerisinde doğarlar. Özellikle son dönemlerde siyaset bilimcilerin sıkça dile getirdiği bir argüman vardır; 'doğduğun coğrafya kaderindir'... İlk başta doğru gibi gelen bu önerme, insanları içinde bulundukları kölelik koşulları ile mücadele etme konusunda edilgenliğe sürüklemektedir. Bunu bize en iyi Metin İlgün’ün değiştirmek üzere kurulu yaşam pratiği gösterir."
"SENDİKA BÜROKRASİYE KARŞI MÜCADELE ETTİLER"
Metin İlgün’ün çocukluk dönemi ve ilk gençlik yıllarında devrimci mücadeleden nasıl etkilendiğini aktaran Köroğlu Türkiye’de sınıf hareketine ve siyasal gelişmelere dair de değerlendirmelerde bulundu: "Sınıf hareketinin yüksek olduğu 70’li yıllarda dönemin orgenerali Memduh Tağmaç’ın hareketin durumunu özetleyen önemli bir tespiti vardı; 'Sosyal uyanış ekonomik gelişmenin önüne geçmiştir'. Bu söz Metin İlgün’ün mücadede yer aldığı dönemlerin önemli bir özetidir. Hareketin bunca yüksek olduğu yıllarda kitlelerin daha fazla örgütlü hale gelmesi gerekiyordu. Şimdi Metin İlgün ve onun yoldaşlarını daha zor bir görev bekliyordu; devrimci teori ve pratik arasındaki mesafeyi kapatmak. O yıllardan başlayarak yaşamının son dönemine kadar kitlelerin içinde mücadele etti Metin İlgün. Seksen ve doksanlı yıllarda sadece kapitalistlere, patronlara karşı değil sınıf hareketinin yüksekliğinin karşısında, işçi sınıfını satan, işçi sınıfının sırtında paslı bir hançer gibi duran sendikal bürokrasiye karşı da mücadele ettiler. O sendika bu sendika diye ayırt etmeden yenilgi yılları dediğimiz yıllarda bile patronlarla aynı safı tutan sendikal anlayışa karşı sınıf sendikacılığını savunan tartışan çizgide oldular. Metin İlgün ve Fazlı Aksoy’un hayatının özeti işçi sınıfının ideolojisi, bilimsel sosyalizmi sınıfa ulaştırmak için yürütülen mücadelenin özetidir’’
METAL İŞÇİSİ: KASA İŞÇİLERİN KANIYLA DOLUYOR
Anmaya katılan bir metal işçisi de şunları söyledi: "Hayatınızı kurtarmak için çalışıyoruz', bu bir hastanenin tanıtım reklamı değil. Bu sloganı kullanan Türk Metal'in örgütlü olduğu yaklaşık 2600 işçinin çalıştığı Gebze’nin en büyük fabrikalarından biri yüzde 100 İsveç sermayeli Otoliv’in tanıtım reklamı. Bu fabrika Gebze Organize Sanayi bölgesinde üç fabrikadan oluşuyor. Son fabrikalarının inşaatını geçen sene bitirdiler. Hayatımızı kurtarmak için çalışan o fabrikanın içerisinde üretim devam ederken diğer bölümünde inşaat da devam ediyor. Üretim bölümünde çalışan 29 yaşındaki Sedat Çınar isimli bir işçi daha yeni baba olmuştu. 16-24 vardiyasında çalışırken fordlifin altında kalarak bir iş cinayetine kurban gitti. Yüzde 100 isveç sermayeli Otoliv hayat kurtarmak için çalışıyordu. Gebze’de aynı vardiyada çalışan bir kadın işçi insani bir refleks ile göz yaşı döktü bu duruma. Ertesi gün işten atıldı. Otoliv hayat kurtarmak için çalışıyordu. Sergen Karataş, askerden döndükten sonra bir ay içerisinde Gebze’de meal fabrikasına girdi yine 16,24 fabrikasında boru bantına sıkışarak yaşamını yitirdi. 22 yaşında. Kasa işçilerin kanıyla doluyor. Bir meydan okumaydı Metin İlgün, Fazlı Aksoy da öyle... İçi boş kof bir meydan okuma değil, sermaye sınıfına, onun düzenine bir meydan okuma Metin ve Fazlı’daki. Metin ve Fazlı iyi insanlardı. Ama kapitalizmin sömürü düzenini yerle bir etmek için iyi bir insan olmak yetmiyor. Örgütlü de olmak gerekiyor.’’
Karayollarında çalışan bir işçi de duygularını şöyledile getirdi: "Metin İlgün’ü Gerçek dergisinde işçi sendika sayfasını yazdığı yıllarda tanıdım. Metin İlgün yüz yüze geldiğimiz zamanlarda sendikaların, çalışma alanların durumunu en fazla tartıştığımız insanlardandı. Metin İlgün ve Fazlı Aksoy ile son döneme kadar birlikte mücadele yürütmüş olmaktan gurur duyuyorum’’ (İstanbul/EVRENSEL)