İstanbul Beyoğlu’nda bir lise öğrencisi öğretmenlere saldırdı
Beyoğlu Kâtip Mustafa Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde görev yapan Öğretmen Ebru Yıldırım Genç, bir öğrencisinin saldırısına uğradı. Genç: "Yıllardır bu okul böyle, hiçbir önlem alınmadı."
![İstanbul Beyoğlu’nda bir lise öğrencisi öğretmenlere saldırdı](https://www.evrensel.net/upload/dosya/197730.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Kâtip Mustafa Çelebi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Eğitim Sen Üyesi Ebru Yıldırım Genç, salı günü bir öğrencisinin hem sözlü hem de fiziki saldırısına maruz kaldı.
Saldırıya engel olmaya çalışan öğretmenler de saldırıya uğradı. Yaşananları Evrensel’e anlatan Genç, “Yıllardır bu okul böyle olduğu halde hiçbir önlem alınmadı. Çözüme dair herhangi bir adım atılmıyor” dedi.
Genç,“Okul yol geçen hanı gibi. İsteyen istediği gibi okula girip çıkıyor. Güvenlik görevlisi olayın yaşandığı gün tesadüfen getirildi” diye konuştu.
Okulun bulunduğu semtin kozmopolit yapısını da değinen Genç, “Kaderine terk edilmiş bir okul” diyor.
“KARNIMA TEKME ATTI, BAŞKA ÖĞRETMENİN SAÇINI YOLDU”
Olay günü yaşananları Genç şöyle anlattı: “Dersim bitti. Saat 15:30 gibiydi, dışarı çıktım. Önümde dersine girdiğim bir öğrenci yürüyordu. Genç bir kadın bu öğrenciyi itti. ‘Neden itiyorsun?’ diye sordum. ‘Sana ne’ dedi.
‘Öğrenci misiniz?’ diye sordum. Müdahale ettim. Başka genç bir kadın vardı yine okul öğrencisi. ‘Sana ne, okul dışındayız, ister uyuşturucu içeriz, ister sigara içeriz’ dedi ve fiziki ve küfürlü sözlü saldırı başladı. Yüzüme sigara attı. Durumu gören üç öğretmen arkadaş geldi, araya girdi. Bu öğretmenler de şiddete maruz kaldı. Bir öğretmenin saçlarını yoldu, kafasını duvara vurmaya çalıştı. Öğrenciyi rehberliğe götürmeye çalışırken karnıma tekme attı.”
“KADERİNE TERK EDİLMİŞ BİR OKUL”
Genç, 15 metre uzaklıktaki Beyoğlu Atatürk Anadolu Lisesinde ve 50 metre uzaklıktaki Fransız Saint Pullcherie Lisesi'nde benzer sorunun yaşanmadığına dikkat çekti. Okulun bulunduğu semtin kozmopolit yapısına, okulun öğrenci-veli profiline de değinen Genç, “Aynı mekanı paylaşan diğer iki okulda benzer sorunlar yaşanmazken, bu okulda yaşanan bunca sorunun arka planını görmek zor değil: Yoksulluğa biçilen değer” dedi.
Genç, “Bu okul turizm meslek lisesi. 750 -800 civarında öğrenci var. Taksim Ortaokulu ile aynı bahçeye açılan bir okul. Gelenin gidenin belirsiz olduğu, kaderine terk edilmiş durumda. Okulda düzenli kavga var. 4 müdür yardımcısının olduğu okulda bir müdür yardımcısı devamlı dışarıda görevli. Okul koridorları ders esnasında dolaşan öğrencilerle dolu. Okul bahçesine giren, bahçeden çıkan belirsiz. Bir okul düşünün tebeşir ve tahta dışında hiçbir şey yok. Akıllı tahta bile yok. Okulda beden eğitimi dersi yok mesela değil ki spor çalışmaları olsun. 45 kişilik sınıfta 3 kişi uzaktan eğitime katıldı. Okulda bir tane temizlik personeli var. Kulüp çalışması, sosyal etkinlik, farklılaştırılmış eğitim çabası yok. Güvenlik görevlisi okula zor bela getirildi. Olay günü getirildi. Zaten olay yaşandığında şaşkınlık içerisindeydi” dedi.
“ÖĞRENCİLERE ŞİDDET DIŞINDA OLASILIK KALMIYOR”
Genç, “Okul idaresi, polis çağırmak dışında hiçbir önlem almadı. Bir eğitimci olarak okula polis çağırmak okulu cezaevi olarak görmek anlamına gelir. Öğrencini velisi çağrılmış, disipline verilecek okuldan uzaklaştırılacak, başka bir okula verilecek. Fakat esas çözüm bu değil. Bu çocuk daha 14 yaşında bir kız çocuğu. Bir çocuğu suçlamak çözüm değil. Tüm bu yokluk ve yoksunluk içinde öğrencilerin ailelerinin sosyoekonomik durumu da düşünüldüğünde şiddet dışında bir olasılık kalmıyor geriye” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et