HDM Çelik Boru’da ücretsiz izin dayatması

Sedat BAŞKAVAK
Mersin

Pandemide fazla mesai ile çalışan ve deniz altı boru imalatı yapan HDM Çelik Boru işçileri ücretsiz izin dayatmasıyla karşı karşıya.

Spiral kaynaklı deniz inşaatları dahil özel temel boruların üretildiği, yıllık 150 bin metreyi bulan ürünlerin 25 ülkeye ihraç edildiği HDM Çelik Boru’da patron cumartesi gece vardiyasından itibaren işçileri iki grup halinde ücretsiz izne çıkardı. İşçiler ücretsiz izne gönderilen ilk grubun 50-60 kişi olduğunu belirtiyor.

6 yıldır HDM Çelik Boru’da çalıştığını söyleyen bir işçi, “İş yok diyorlar ama sözde yok diyor. Deniz altı borusu üretimi yapıyoruz. Üretimden çıkan boru var ama aynı zamanda gelen projeler de var. Proje geldikçe de boru gidiyor. Patron, iş yok diyor ama MOBESE direğinden aydınlatma direğine kadar birçok alan için üretime başlayacağız. Ayrıca gaz altı tel kaynağı üretimi de başlıyor. İş yoksa bu malzemeleri yapmak için neden yatırım yapılıyor? Hepimize kağıt imzalattılar, 15 gün ücretsiz izni kabul etmeyenlerin iş akitleri feshedilip çıkış verilecek dediler. 6 kişi imzalamadı, geri kalanımız imzaladı. Dönem kötü işsizlik var. Patron da bunu bize karşı kullanıyor. Özçelik-İş Adana Şube Başkanı geldi, toplantı yapıldı. Biz, ücretsiz izin sonrası işten atmaların olabileceği nedeniyle endişemizi anlattık. Şube Başkanı da ‘Adamların işi yok, ücretsiz izin öneriyorlar’ diyerek işvereni savundu. ‘Çıkış olmaz diyemeyiz, çıkartabilir, biz bir şey yapamayız’ dedi. Sendika var mı yok mu belli değil” dedi.

Uzun yıllardır HDM Çelik Boru’da çalıştığını söyleyen başka bir işçi de “Günde 12 saat çalışan işçiye, iş azalıyor diyerek ücretsiz izin dayatması kabul edilemez. Pandemide işimiz yoğundu. Kısa çalışmaya başvurdu, nakdi ücret desteğine başvurdu ama biz pandemi boyunca 12 saat çalıştık. Bu işyeri 3 vardiya çalışırken pandemi bahanesiyle sabah 08.00 akşam 08.00, akşam 08.00 sabah 08.00 olmak üzere günlük 12 saat çalıştık. Şimdi patron, bir kısmımızı 23 Kasım’a kadar ücretsiz izne çıkarırken bir kısmımızı da 23 Kasım’da ücretsiz izne çıkarak” diye konuştu.

"ZAM VERMEMEK İÇİN"

Ücretsiz izin dayatmasının iki nedeni olduğunu ifade eden işçi şunları söyledi: “Birincisi; aralıkta enflasyon arttı 3 puan ara zam almamız gerekiyor. TÜİK enflasyonu yüze 19 açıkladı, aralığa kadar yüzde 20’yi geçer. Bu da demektir ki, aralıkta en az yüzde 23 zam yapmak zorunda. Öncelikle metal sözleşmelerinin de olduğu böylesi bir dönemde en az yüzde 23 zam vermek istemiyor, ücretsiz izin ve işten çıkarma tehdidi ile zaten düşük bağıtlanan toplu iş sözleşmesini bile geçersiz hale getirmek istiyor. İkincisi; eski işçileri eleyip yerine düşük ücretle yeni işçi alarak ücretleri düşük tutmak istiyor. Bunu 3-4 yıl önce gördük. O zaman da böyle ücretsiz izin dayatması sonrası 45 kişiyi işten attılar. Sonra biz yine gidenlerin yerini de doldurmak için 12 saat çalışırken hemen akabinde de 30-35 yeni işçi de işe alındı. Şimdi de çıkarmazsa, bir kısmımız 23 Kasım’da işbaşı yapacak. İş gelirse geri alırım diyor ama asıl olarak önce de yaptığı gibi eski işçileri gönderip yerine yeni ve ucuz işçi almak istiyor. Böylece ücretler hep düşük tutulurken, işçi de işten atılma korkusuyla hep çalışıyor ama hem fazla mesaili hem de ucuza çalışıyor.”

Sendikalı olduklarını hatırlatan işçi, “Sözde örgütlüyüz ama sendika tüm yaşananlara sessiz kalıyor. Yemek kötü diye sendikaya söylüyoruz, bir şey yapmıyor. Havalandırma yok duman yutuyoruz diyoruz, bir şey yapmıyor. Ne söylesek yasa şudur yasa budur diyorlar. İyi de bundan 70-80 yıl önce sendika hakkı mı vardı. 50 yıl önce grev hakkı mı vardı. Bugün kanunlara ve sözleşmeye yazılan hakları patronlar vermedi ki, biz hep mücadele ile aldık” diye konuştu.