Birkaç hafta öncesinden tartışılmaya başlanan ve başbakanın faşizan bir uygulama olarak eleştitrdiği tek tip üniforma dönemi bugün birçok okulda tamamen kapandı ve serbest kıyafet uygulamasına geçildi. Fakat bu değişiminin biçimsel dayanağı “Serbest kıyafet Yönetmeliği”nde ise öz olarak başka bir tektipten, hatta AKP hükümetine göre ahlaki, dince caiz sayılabilecek bir biçimsel değişimden bahsediliyor.
Ve son olarak AKP hükümetinin göz bebeği, bizler için skandallar kurumu ÖSYM eliyle YGS’ye sayılı günler kala sınav müfredatına Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden –YGS’de 5, LYS-4’de 8 adet olmak üzere- soruların koyulması...
A. Adnan Saygun Lisesi öğrencileri ve Dershane öğrencilerinin konu hakkındaki görüşlerini paylaşıyoruz:
İrem satkan (A. Adnan Saygun Lisesi Öğrencisi): Bence kesinlikle olmasın. Çünkü bu ülkede yaşayan herkes Müslüman değil. Diğer inançlara mensup kişilere haksızlık olur. Bu uygulama getirilecekse de zorunlu olmaması gerekir. Ya da her dinden sorular sorulmalı.
Eslem Atmaca (A. Adnan Saygun Lisesi Öğrencisi): Olmaması gereken bir şey. Din dersi seçmeli olmalı. Bu dersin üniversite sınavında çıkmasını doğru bulmuyorum. Her ırktan ve inançtan insanları barındıran bir ülkeyiz ve herkesin sınavda din kültürü çözme zorunluluğu olmamalı kesinlikle.
Ulaş Öner (A. Adnan Saygun Lisesi Öğrencisi): Ben olmasını istemiyorum. Doğru düzgün din dersi işlemiyoruz bile ve üniversite sınavında çıkacağı söyleniyor. Herkesin farklı inançları farklı kültürleri var. Ve bize bir getirisi olmayan bir dersin sınavda da çıkmaması gerekir.
Ebru Kanat (A. Adnan Saygun Lisesi Öğrencisi): Ben İzmir’e Bayburt’tan geliyorum. Benim okuduğum okulda biz Alevilere karşı farklı bir görüş vardı. Bizi inançlarımızdan dolayı toplumdan ayırıyorlardı. Biz zorunlu din dersi okutulmamasını istiyoruz ve bu konuda onca tepki, talep varken bile bunları görmezden gelerek üniversite sınavlarında bile bizi sorumlu tutmak istiyorlar bu dersten. Devam eden tepki ve taleplerimiz her zamanki gibi görmezden geliniyor.
Yaren Güngör (A. Adnan Saygun Lisesi Öğrencisi): Ben şahsen müslümanım ama din dersinde pek iyi olduğum söylenemez. Zayıf not alırım genelde de. Ama bunu bir arkadaşıma söylediğim zaman hemen tepki alıyorum “Sen nasıl Müslümansın, dinden de zayıf alınır mı?” filan gibi. Hemen toplumsal bir tepki oluşuyor açıkçası. Zaten öyle müthiş bir yoğunlukta din dersi filan işlemiyoruz. İşlense bile kimse ciddiye almıyor. Üniversite sınavında sorulması çok saçma. Din dersi zorunlu olmamalı seçmeli olmalı. İnsanlar zor durumda kalacak çünkü herkes Müslüman değil. İktidar kendi kafasına uygun ne varsa onu diziyor ve yine bize hiçbir şey sorulmuyor. Şimdi o kadar ders ve sorumluluk varken birde din dersine mi çalışacağız bilmiyorum.
Yağmur Yerlikaya (Dershane Tarih Öğretmeni): Bu ülkede var olan hiristiyan bir toplum var. Devlet deistlerin, ateistlerin varlığını zaten kabul etmiyor fakat var olan gayrimüslimleri de görmezden gelemez... Ben bu devletin islam devleti değil de laik bir devlet olduğunu zannediyordum...
Yavuz Demir (Dershane Öğrencisi): ÖSS sınavında din kültürü ve ahlak bilgisi çok normal ve doğal bir durum neticede bu devlet islam devleti ve bu böyle olmalı...
Aliye Ceylan (Dershane Öğrencisi): Eğitim ve öğretimin 4+4+4 gibi bir sistemden sonra köklü bir biçimde değiştirilmesi bizlerde kesin (her sene olduğu gibi)sınavlara da el atarlar düşüncesini doğurdu. Zaten ortaokullarda ve liseler de verilen din eğitiminin üzerinde fazlaca durulup,ders saatlerinin arttırılması ve ders müfredatının genişletilmesi sınavlara da yansımasa eksik kalırdı. Zorunlu din kültürü derslerinin verilmesi ve buna bağlı olarak sınavlara din kültürü dersinin de eklenmesi baştan aşağı topluma mal edilmek istenen düşüncenin ürünüdür. Bilimsel eğitimin engellenip yerine insanların sorgulamayacağı, düşünmeyeceği bir sistem getirmektir.
26 Aralık 2012 15:59
Berfin BALKAYA-Pelin YAĞMUR-İzmir
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası
AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!
317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri
204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'
0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

DEM Parti’de toplantı üstüne toplantı
Özel yetkilendirilmiş TBMM komisyonu gündemde

İzmir’de üç tütün fabrikasında grev var
'Ömrümüzü verdik, emekli bile olamadık'

Elif Görgü'nün haberi
Ukraynalı Gazeteci Guz: Ukrayna, ABD desteğini korumak için çıtasını düşürecek

Ragıp Zarakolu'nun yazısı
Evrensel'i Takip Et