Bıçak kemiğe dayanınca zam tarihi erkene alındı
Antep’te bazı fabrikalar “alışveriş çeki” dağıtırken, bazıları da ücretlere yüzde 10 ila 15’lere varan artışlar yaptı.
Fotoğraf: Umut Yeğin/Evrensel
Umut YEĞİN
Antep
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2022 yılı asgari ücretini belirlemek üzere toplanmasına sayılı günler kaldı. Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde bulunan bazı fabrikalar her yıl ocak ayı itibarıyla asgari ücret zammını baz alarak yaptığı zam sürecini bu yıl erkenden başlattı. Bazı fabrikalar “alışveriş çeki” dağıtırken, bazıları da yüzde 10 ila 15’lere varan artışlar yaptı. Maaş artışı yapan fabrikalar, bu artışları 2022 yılında yeniden güncelleyeceğini belirten açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar sözcüleri ısrarla ekonominin iyiye gittiğini söylüyor ve seçim öncesi asgari ücrette “yüksek artış” beklentisi yaratıyor. Gaziantep’te şimdiden maaş artışına giden fabrikalar ise ekonominin kötüye gittiğini gerekçe gösteriyor. Aralarında OBA Makarna, Canan Tekstil, Sanat Ambalaj gibi isimlerin olduğu fabrikaların, maaş artışını “Ülke olarak ekonomik şartların zorlaşması ve yüksek enflasyon artışı” gibi ifadelerle açıklamaları ise dikkat çekiyor.
İşçiler ise bu artışın, 2022 yılında yapılacak asgari ücret zammını, oran olarak aldıkları ücrete yansıtmamak ve beklenen ücreti vermemek üzere yapıldığı görüşünde.
SEÇİM ÖNCESİ TAKTİK UYGULUYORLAR
Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde bir halı fabrikasında çalışan işçi, bu yıl asgari ücretin en az 4 bin 500 ila 5 bin lira arasında olması gerektiğini düşünüyor. Özellikle son aylarda yapılan zamlardan dolayı geçinemediğini söyleyen işçi, “Bu yıl asgari ücrette artışın fazla olacağına dair bir beklenti var. Çünkü seçime az kaldı ve ekonomi hergün daha da kötüye gidiyor. O yüzden şimdiden bir taktik uyguluyorlar. Piyasayı iyi biliyorlar. Kendi ceplerini düşündükleri için de şimdiden hoş görünmek için ‘Artış yapıyoruz, biz birlik halindeyiz, çalışanımızı önemsiyoruz’ gibi laflarla tepkileri düşürmeye çalışıyorlar. Oysa geçinmek bu verilen artışla da mümkün değil” diyor. Patronlar ile devletin iş birliği içerisinde olduğunu belirten işçi, “Aslında öyle bir hale geldi ki kendilerine köle istiyorlar. Çünkü verdikleri ücret ve yapılan iş kölelik. Devlet de buna ses çıkarmıyor. Köle bulmakta zorlanınca da artış yapıyor gibi görünüyorlar” diye yorumluyor.
"EKONOMİK KRİZ YOK" DİYORLARDI, NE OLDU DA BİR ANDA KABUL ETTİLER
Bir başka halı fabrikasında çalışan işçi de aynı görüşte. 2022 yılının artışının yapılan zamları karşılaması ve insan gibi yaşanacak bir ücret olması gerektiğini belirten işçi, “Bize şimdilik artış yapılmadı. Ama yapılan yerlerde kendilerini iyi göstermek için yaptıklarını biliyoruz. ‘Ekonomik kriz yok’ diyorlardı. Ne oldu da bir anda bunu kabul ettiler. Aslında şimdiden yeni yılda yapılacak zammı düşürme planı yapıyorlar” diye konuştu.
Çuval fabrikasında çalışan bir başka işçi ise hayat pahalılığının işçiler açısından katlanamaz hale geldiğine dikkat çekerek, “Özellikle işçi kesiminden ‘Geçinemiyorum’ seslerinin yükselmeye başlaması ve hükümetin sürekli oy kaybetmeye başlamasıyla birlikte, birdenbire patronlar düğmeye basılmış gibi harekete geçtiler. Antep’te ve bildiğim kadarıyla İstanbul’da birçok fabrikada patronlar işçilere iki ya da üç ayı kapsayacak şekilde, maaşları dışında belli miktarlarda destek ödemeleri yapmaya başladı. Bazı fabrikalar yüzde 10, yüzde 20 gibi ara zamlar yaptı, bazıları da alışveriş çeki dağıttı. Bu icraatları yaparken de yaptıkları açıklamada krizin yükünü paylaşmaktan, işçiye destek olmaktan dem vurdular” diye konuştu.
PATRONLARIN "İŞÇİ SEVERLİĞİ" ASGARİ ÜCRET TARTIŞMALARI ÖNCESİNE DENK GELDİ
“Tabii yapılanlara yapılmasın, işçiye verilene verilmesin demiyoruz. Benim çalıştığım iş yeri de 500 lira destek ödemesi yaptı ve duyumlarımıza göre bu destek toplamda 3 ay yapılacakmış” diyen işçi bu durumun kendilerinin kafasında kuşkulara neden olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Biz işçileri iliklerine kadar sömüren, açlığa yoksulluğa mahkum eden patronların durup dururken bu artışı yapmaları insanın aklına bazı sorular getiriyor. Hani derler ya 'Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü' işte tam da bunun gibi. Mesela patronların bu 'işçi severliği' tam da asgari ücret zammının tartışılmaya başladığı, birçok yetkili ağızdan bu yıl asgari ücretin son 45 yılın en yüksek artışını göreceği söylentilerinin dillendirildiği bir dönemde yaşanması aklımıza patronların bu yaptıkları destek ödemeleri ve ara zamları bahane ederek yılbaşında gelecek olası bir yüksek asgari ücret artışını kendi işletmelerinde uygulamaktan kaçınmayı planlıyor olabileceklerini getiriyor. Ya da yine aynı gerekçelerle asgari ücret zammının yüksek açıklanmasının önünü kesmeyi de planlıyor olabilirler.”
İŞÇİLERİN MÜCADELESİNDEN KORKUYORLAR
Son dönem Antep’te işçilerin yaptığı eylem ve direnişlerin de patronların bu adımı atmasında etkili olduğunu belirten işçi, “İşçilerin ‘Artık bıçak kemiğe dayandı’ deyip, mücadeleye atılmasından, örgütlenmeye yönelmelerinin yaygınlaşmasından, işçilerin hak alma mücadelesinin güçlenmesinden korkmuş da olabilirler. Özellikle Antep’teki tekstil patronlarının son iki yılda Antep’te yaşanan işçi örgütlenme girişimlerinin, kazanımlarla biten direnişlerin patronların yüreğine böyle bir korku saldığını düşünüyorum. Tabii patronların gerekçesi ne olursa olsun biz işçilerin yapması gereken taleplerimizi daha yüksek sesle dillendirmek olmalı.” dedi.