HDP, Mehmet Eymür’ün itirafları hakkında Meclis Araştırması talep etti
HDP'li Dilan Dirayet Taşdemir, eski MİT'çi Mehmet Eymür'ün devlet içindeki hukuk dışı örgütler ve faaliyetlerine dair itiraf ve delil niteliğindeki açıklamaları hakkında Meclis Araştırması talep etti.
Mehmet Eymür | Fotoğraf: Adem Demir/AA
HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün T24'ten Gökçer Tahincioğlu'na verdiği röportajlarında dile getirdiği açıklamalar hakkında Meclis Araştırması talep etti.
HDP'li Dilan Dirayet Taşdemir, TBMM'ye verdiği önergede, devlet içindeki hukuk dışı örgütlerin ve faaliyetlerin araştırılmasını; sorumlu ve failler hakkında etkili ve bağımsız bir soruşturma sürecini başlatılmasına yönelik gerekli hukuki girişimlerde bulunmasını; başta işkence suçu olmak üzere diğer tüm ağır insan hakları ihlali faaliyetlerini önleyici hukuki ve siyasi mekanizmaların kurulmasını; bu yapılanmalarla etkin mücadelenin ivedilikle başlatılmasını istedi.
"AÇIKLAMALAR İTİRAF VE DELİL NİTELİĞİNDE"
Önergenin gerekçesinde Mehmet Eymür’ün verdiği röportajlarda, MİT’in içerisinde yasa dışı örgütlenmelere gidildiği ve hukuk dışı birçok faaliyetlerde bulunduklarını açıkladığı hatırlatıldı.
Bu açıklamaların itiraf ve delil niteliğinde olduğu vurgulanan önergede, "Eymür, ülkede yaşanan birçok faili meçhul cinayet, hukuk dışı operasyonlar, suikastlar, işkenceler ve ağır insan hakları ihlallerin perde arkasında bu yapıların olduğu yönünde basına demeçler vermektedir. Bahçelievler Katliamı, Babalar Operasyonu, Kızıldere olayı ve Ulaş Bardakçı infazı, Ziverbey Köşkü'nde yapılan işkence, Murat Bozlak (eski HADEP Genel Başkanı) suikastı gibi önemli olayların perde arkasında bu yapıların olduğunu ifade etmektedir" denildi.
Eymür'ün Türkiye’nin güvenlik, siyaset kurumu ve suç örgütleri arasındaki kirli ve karanlık ilişkileri teşhir ettiği vurgulanan önergede, "İtiraflarında suç örgütleriyle 1970'lerden itibaren katıldığı operasyonlar ve MİT’in işkence ve cinayetleri kimlerin onayı ile nasıl yapıldığını açıklamaktadır. Örneğin; Babalar Operasyonu'na ilişkin, 'Genelkurmay istedi, biz yaptık' ifadesini kullanmıştır" denildi.
Eymür'ün, hukuksuz uygulama ve faaliyetlerde onayı ve imzası bulunan isimlerini de açıkladığı belirtilen önergede "Bunlardan Mehmet Ağar, Tansu Çiller, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Sedat Peker, Doğu Perinçek gibi kişilerin kirli ilişkileri ve derin bağlantılarının olduğundan söz etmektedir. Daha önce Sedat Peker de yayınladığı videolarda benzer isimlerden bahsetmişti" ifadelerine yer verildi.
Eymür'üm aynı zamanda bir işkenceci olduğu ve işkenceyi açıkça savunduğu aktarılan önergede, işkencenin insanlık suçu olarak kabul edilip mutlak olarak yasaklandığı hatırlatıldı. Buna rağmen işkenceci Eymür ve mensubu olduğu yapıyla ilgili henüz etkin bir araştırma soruşturma başlatılmadığı belirtildi.
"GEÇMİŞTEN BERİ KORUNUP KOLLANDILAR"
Önergede, "Türkiye’de bugün tarafsız ve bağımsız bir yargı olmuş olsaydı, son derece vahim ve infial yaratan bu itirafalar ilgili Mehmet Eymür şu anda yargı önünde hesap veriyor olması gerekirdi. Ancak siyasi iktidarın demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, adalet söylemlerine karşın, söz konusu yapı ve aktörleriyle ilgili bugüne kadar gerçek anlamda bir mücadele yürütülmediği de bilinmektedir. Aksine bu tür yapılar ve aktörleri geçmişten beri siyaset kurumu ve siyasallaşmış yargı tarafından hep korunup kollanmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Önergede devlet içindeki derin yapılarla etkin mücadele etmedikçe, sorumlular ve failler cezasız bırakıldıkça Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbeler, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar, işkenceler ve hak ihlallerinin bitmeyeceği ifade edildi. Ayrıca bu tür yapılanmaların ve darbe mekaniğinin halen aktif olduğu söylendi.
"SORUMLU VE FAİLLER HAKKINDA SORUŞTUR BAŞLATILMASI…"
Önergede son olarak şu ifadelere yer verildi:
"Geçmişten bu yana devlet içindeki hukuk dışı örgütlerin ve faaliyetlerin araştırılması, sorumlu ve failler hakkında etkili ve bağımsız bir soruşturma sürecini başlatılmasına yönelik gerekli hukuki girişimlerde bulunması, başta işkence suçu olmak üzere diğer tüm ağır insan hakları ihlali faaliyetlerini önleyici hukuki ve siyasi mekanizmaların kurulması ve bu yapılanmalarla etkin mücadelenin ivedilikle başlatılması yönünde TBMM’nin irade göstermesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep ediyorum." (HABER MERKEZİ)