Holdinglere, paraya hizmet ediyorlar!
Gazetecilik bölümüne gelen öğrencilerin kimisi isteyerek gazeteciliği seçtiğini söylerken, kimi rehber öğretmeninin yönlendirmesi, kimi de eğitim sistemi mağduru olduğunu dile getiriyor... Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 1. Sınıf öğrencileri kendi meslekleri ve gelecekten duydukları k
Eyüp Bingöl; Kapalı ortamın ve masa başı işlerin kendisine uygun olmadığını söyleyerek, yapabileceği tek mesleğin gazetecilik olduğunu vurguladı. “Üniversiteye gelmeden önce geleceğim açısından görüşlerim daha pozitifti ama mezun olan işsiz arkadaşlarla tanıştıkça beklentilerim düştü. Bu durum beni önüme daha realist bakmam açısından olumlu etkiledi” diyerek üniversitenin beklentilerini karşılamadığını, bölümü okuyan birçok öğrencinin ise işin ciddiyetinde olmadıklarını söyledi. Gazetelerin ve belli bazı yazarların suni gündem yaratmaya çalıştığını dile getiren Bingöl, “Özellikle tiraj kaygısı bulunan gazeteler holdinglere, paraya hizmet eden ideolojik yaklaşımlarda bulunmakta” diyerek basına eleştirisini dile getirdi. Tutuklu gazetecilerin var olmasının kendisini kaygılandırdığını söyleyen arkadaşımız, “Bu baskılar gazeteler üzerine de empoze edildiğinden dolayı oto sansüre neden olmakta. Gazeteciler işini yapamamakta, hatta aldığı tehditlerden dolayı işinden olan gazetecilerin olduğunu biliyoruz” dedi.
“TÜRKİYE’DE ÖZGÜR DÜŞÜNCE ORTAMI YOK”
Rehber öğretmeninin yönlendirmesi ile bölüme geldiğini, şu an yolun başında olduğu için durumundan memnun olduğunu belirten Ezgi Aydın, gazetecilik mesleğinde gidişatın iyi olmadığını şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye’de özgür düşünce ortamının olmadığına inanıyorum. Bu da beni kaygılandırıyor. Geleceğe umutsuz bakmama neden oluyor” dedi. Özgür şekilde gazetecilik yapmaya çalışanların tutuklandığını, dışarda kalanların ise üzerinde yoğun bir baskı ile çalıştıklarını belirtti.
Hayat tarzına uygun olan mesleğin gazetecilik olduğunu düşündüğü için bu bölüme isteyerek gelen İpek Çavuş, şu anki durumundan memnun olmakla beraber tam olarak umduğunu bulamadığını söyledi. “Gazetecilerin üzerinde görülen bir baskı var. Düşünce özgürlüğü deniliyor ama öyle birşey yok. İktidara karşı görüşlerini dile getiren gazeteciler hapsedilerek cezalandırılıyor, hatta başbakanın gazetecileri direk hedef göstermesi beni gelecek için kaygılandırıyor” demekle beraber gazetecilerin mesleğini özgür bir biçimde yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı. Basına da eleştirilerini dile getiren arkadaşımız, “Medya grupları kendi politikalarına göre yayın yapıyor. Tarafsız bir medya kuruluşunun olmadığına inandığım için sürekli okuduğum bir gazete yok, sadece bazı köşe yazarlarını takip ediyorum, daha çok moda ve magazinle ilgileniyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
“GAZETECİLERİN DURUMU İÇLER ACISI”
Daha önce Kırıkkale Üniversitesi Radyo Televizyon Programcılığı okuduğunu söyleyen Ferhat İnce, daha önce aldığı eğitim doğrultusunda gazetecilik bölümünü seçmiş. “Ama bu durum beklentilerimi karşılamadı. Bölümün ajans, radyo vs. olanakları yeterli düzeyde değil. Bu sebepten dolayı radyo-televizyon programcılığı yönünde ilerlemeyi planlıyorum” diyor. Gazeteciliğin sorunlarını da dile getiren İnce, gazetecilerin durumunun içler acısı olduğunu söyledi. “Gecesi gündüzü belli olmayan gazeteciler, trajikomik ücretlerle çalıştırılıyor, özgür bir şekilde mesleğin icra edilememesi de bu işin cabası” dedi.
“GELECEĞİMİZ AÇISINDAN ENDİŞELİYİZ”
Ezgi Zeyrek arkadaşımız ise kendisine en yakın mesleğin gazetecilik olduğunu düşündüğü için bu bölümü isteyerek seçmiş. “Kendi görüşüme yakın bulduğum bir gazeteyi her gün takip ediyorum. Fakat her şeyden önce gündemi iktidarın belirlediğini de düşünüyorum. Başbakan olsa dahi gazetecileri kimsenin yönlendirmemesi gerektiğini düşünüyorum” diyen arkadaşımız bu durumdan şikayetçi olduğunu dile getirdi. Bölümdeki birçok arkadaşı gibi kendisinin de gelecekle ilgili kaygılarının olduğunu söyleyen Zeyrek, “Başbakan ‘her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok’ diyor ama bizler buralara meslek edinmek için geliyoruz. Bu söylem ve içinde bulunduğumuz ortamın şartları bizi geleceğimiz açısından endişelendiriyor” dedi.