11 Kasım 2021 08:42

Eğitim Sen: OHAL Komisyonu suç işliyor

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun barış akademisyenleri için verdiği ret kararına Eğitim Sen tepki gösterdi: "Hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayanların, hukuka ihtiyaç duyacakları günler yakındır"

Eğitim Sen | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eğitim Sen, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun barış akademisyenleri için verdiği ret kararlarına tepki gösterdi. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, 5 yıldır bekletilen OHAL Komisyonu’ndaki dosya başvurularının ret kararlarıyla sonuçlandığını ve gerekçesinin ‘kurum kanaati’ olarak ifade edildiğini belirterek, “Eğitim Sen olarak, bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyoruz, OHAL Komisyonu üyeleri açıkça suç işlemekte ve bu suçu işlemekte ısrarcı davranmaktadırlar” dedi.

Eğitim Sen Genel Merkezinde yapılan açıklamaya HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da katıldı. “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirinin 2 bin 212 akademisyenin imzasıyla yayınlandığını hatırlatan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, “Darbe girişiminin ardından siyasal iktidar olağanüstü hal dönemini akademisyenlerin ihracı için fırsata çevirdi. İlki 1 Eylül 2016’da yayınlanan 672 sayılı KHK ile olmak üzere 44 akademisyen ihraç edildi, arka arkaya yayınlanan 11 KHK ile çoğu sendikamız üyesi olan toplam 406 imzacı akademisyen ihraç edildi. Ayrıca 822 akademisyene Ağır Ceza Mahkemelerinde davalar açıldı, açılan 204 davanın tamamında imzacı akademisyenler 15 ay ile 36 ay arasında değişen sürelerde hapis cezalarına mahkum edildiler” dedi.

Prof. Dr. Füsun Üstel hakkındaki mahkumiyet kararının 25 Şubat 2019’da kesinleştiğini ve 8 Mayıs 2019’da cezaevine girdiğini söyleyen Kurul, “Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu 26 Temmuz 2019’da ‘Zübeyde Füsun Üstel ve Diğerleri’ başvurusunda ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Bu kararın ardından ceza davalarının seyri değişti ve birinci derece mahkemelerde süren yargılamalar beraat kararıyla sonuçlanmaya başladı. Toplam 57 ayrı mahkemede açılmış olan 822 davanın en az 622’si AYM kararını takip eden bir yıl içinde peyderpey sonuçlanmış ve sonuçlanan davaların tümünde beraat kararı verilmiştir. Ne var ki Anayasa Mahkemesi’nin imzacı akademisyenler lehine kararına rağmen akademisyenler üniversitelerindeki görevlerine döndürülmemişler ve OHAL Komisyonu’nda bekletilmişlerdir” diye konuştu.

RET KARARI GEREKÇESİ: KURUM KANAATİ

Haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen ve 5 yıldır en temel hakları gasp edilen akademisyenlerin bugünlerde yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Kurul, “OHAL Komisyonu’ndaki dosyaları 5 yıldır bekletilen, yani fiilen cezalandırılan ‘imzacı akademisyenlerin’ başvuruları, 28 Ekim 2021 tarihinde yayınlanan ret kararlarıyla neticelenmiş ve şu ana kadar 16 akademisyene bu kararlar tebliğ edilmiştir. Öyle ki OHAL Komisyonu’nun birbirinin aynı olan bu kararlarında ‘ret’ kararının temel gerekçesi, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisinin imzalanması ve ‘kurum kanaati’ olarak ifade edilmiştir. Oysa tekrar belirtmek gerekirse söz konusu akademisyenler hakkında ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalamaları nedeniyle ‘terör örgütü propagandası yapmak’ iddiasıyla açılan davaların her birinden beraat kararı çıkmıştır” dedi.

“OHAL KOMİSYONUNUN KARARINI TANIMIYORUZ”

Akademisyenlerin imzaladıkları bildirinin AYM tarafından düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında görülmesine rağmen OHAL Komisyonu üyelerinin bildiriyi suç kapsamında değerlendirmesini yürütülen siyasi hesapların bir parçası olduğunu belirten Kurul, “En önemlisi AYM kararına rağmen alınan bu kararlar, açıkça suçtur. Dolayısıyla AYM kararının hakikati karşısına ‘kurum kanaati’ gibi belirsiz, somut ve hukuki hiçbir dayanağı olmayan bir ifadeyle çıkan, dosyalarda ‘kopyala-yapıştır’ yöntemiyle karar veren OHAL Komisyonu üyelerinin ve bir bütün olarak OHAL Komisyonu’nun söz konusu kararlarını tanımamız mümkün değildir.  Eğitim Sen olarak, bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyoruz, OHAL Komisyonu üyeleri açıkça suç işlemekte ve bu suçu işlemekte ısrarcı davranmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki hukukun üstünlüğü ilkesini yok sayanların, hukuka ihtiyaç duyacakları günler yakındır. O gün gelene kadar Eğitim Sen mücadelesini kesintisiz sürdürecek ve imzacı akademisyenleri asla yalnız bırakmayacaktır” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

BTS İzmir İşyeri Temsilcisi Bülent Çuhadar için verilen sürgün kararı iptal edildi

SONRAKİ HABER

İZSU ve Eşrafpaşa Hastanesi'nde çalışan işçiler vergide adalet talep etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa