11 Kasım 2021 08:54

Tarımda ithalata bağımlılık artacak

Sedat Başkavak, 2021 yılı tarım destekleme rakamlarına ilişkin yazdı: Bir yıl geriden gelen destekleme politikasıyla tarımsal üretimden verim beklenemez.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Sedat BAŞKAVAK

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) dahil olan çiftçilere bu yıl için ödenecek tarımsal destekler belli oldu.

Her şeyden önce açıklanan destek rakamları 2022 yılı bütçesinden ödenecek. Yani açıklanan bu rakamları üretici köylüler ancak 4-5 ay sonra almaya başlayacak. O da tabii mümkün olursa.

Köylü 2021 yılında tarlasını sürdü, tohumunu ekti, bakımını yaptı, gübresini attı. Tüm bunlar olurken devlet hiçbir yardım ya da destekte bulunmadı. 2021 yılı bitti, AKP iktidarı 2021 yılı tarım destekleme miktarını açıklıyor. Gübre ve mazot desteği ne zaman verilir? Ekim yapılırken. Köylü ekimini yapmış, gübre ve mazot desteği ortada yok. Ne zaman ödenecek? 2022 yılında! Bir yıl geriden gelen destekleme politikasıyla tarımsal üretimden verim beklenemez. AKP iktidarı zaten 20 yıldır uyguladığı politikalarla köylüleri tarımsal üretimden kopartarak şirketlerin faaliyet alanı haline getirmek istiyor. Bu, işin bir yanı.

CİDDİ BİR ARTIŞ YOK

Diğer yanda açıklanan rakamlara baktığımızda ciddi bir artışın olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin buğday, arpa, çavdar vs. ürünlerde 27 lira olan mazot ve gübre desteğine zaten 8 lira ek gübre desteği sağlanmış ve 35 lira olmuştu. AKP iktidarı 2021 yılı mazot ve gübre desteğini 35 liradan 42 liraya yükselterek yüzde 20 artırmış oldu. Çeltik, kütlü pamuk için 66 lira olan mazot ve gübre desteğini 76 liraya çıkartarak yüzde 15 artırmış oldu. Bakliyat için 26 lira olan mazot ve gübre desteğini 32 liraya çıkartarak yüzde 23, patates için yüzde 22 artırmış oldu. Zeytinde 21 liradan 25 liraya çıkarttıkları mazot ve gübre desteğinde yüzde 19 artışı yapıldı.

Marketlerdeki ayçiçek yağı fiyatı dolar ve altından daha hızlı artarken, işçiler emekçiler artan yağ fiyatlarına yetişemedikleri için sofrasındaki yemekte yağı kısıtlarken, AKP iktidarı yağlık ayçiçeğinde mazot ve gübre desteğini 30 liradan 37 liraya çıkartarak yüzde 23 artırmış. Ortalama 1 milyon tonun üzerinde ayçiçeği tohumu ithal eden bir ülke olarak bu destekler ithalatla bağımlılıktan kurtarmaz, aksine daha bağımlı hale getirir.

AKP’NİN ÜRETİMİ DESTEKLEMEK GİBİ BİR DERDİ YOK

Tarımsal üretim girdilerinin fiyatlarının katlanarak arttığı bir dönemde açıklanan bu sözde destek miktarları ile AKP iktidarının tarımsal üretimi teşvik ederek desteklemek, ülkenin ihtiyaç duyduğu gıdanın üretimini teminat altına almak gibi bir derdi olmadığı ortaya çıkıyor. Bir yılda mazot zammı yüzde 40’ı aştı. Gübre fiyatı 3 katına çıktı. Böylesi bir dönemde açıklanan rakamların gerçek anlamda bir destek olduğunu söyleyenler halkın aklıyla alay ediyordur.

TARIM YAPILAMAZ HALDE

Artan girdi maliyetlerinin tarımsal üretimi yapılamaz hale getirdiği bir dönemden geçiyoruz. Kuraklıktan dolayı düşen üretim nedeniyle ithalatın arttığı ve her ithalat kararının ülke içi üretimce düşük fiyat baskısı yaratırken köylünün ucuza sattığı, halkın pahalıya tükettiği bir dönemden geçiyoruz. Hal böyleyken açıklanan tarım destekleri yetersizdir. Vekilinden, bakanına AKP’liler, “Siz üretmeye devam edin” diyorlar ama üretime devam etmek için desteği de esirgiyorlar.

KÖYLÜ TARIMDAN KOPTU, ÇİFTÇİ SAYISI AZALDI

Bu destek politikası ile köylü tarım üretimine devam edemez ve tarımdan kopar. 2017 yılı da 2 milyon 100 bin Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı köylü sayısının bugün neredeyse 1 milyon 500 binlere kadar gerilemesinin sebebi işte bu politikalardır. Bu uygulamalar ile tarım üretiminden kopuş ve yetersiz gübre kullanımı nedeniyle düşen üretim yine ithalat ile karşılanmaya çalışılacaktır. Dün köylüye tarım desteği olarak verilmeyen paralar da ithalat firmalarına ve başka ülkelerin ihracat firmalarına verilmiş olacaktır. Böylece ithal buğdaydan elde ettiğimiz un, makarna ve ekmek ile ithal ayçiçeğinden elde ettiğimiz yağ ile yapılmış yemek artacaktır. Yerli milli hamasetiyle ülkeyi yöneten AKP iktidarı halka makarnadan, ekmeğe, yemeklik yağdan çaya, nohut, mercimekten pirince kadar her şeyi ithal yedirmiş olacak.

Başta üretici köylüler olmak üzere işçi emekçi halkımızı bağımlılık yaratan politikalara karşı birleşmeye ve örgütlenmeye çağırıyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Emine Şenyaşar: Hakimlere katillerin kim olduğunu soracağım

SONRAKİ HABER

Yüz yüze eğitimde bir haftalık ara tatil başladı, okullarda sorunlar sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa