Türk Traktör işçileri de taslağın yenilenmesini istiyor
TL’nin değer kaybettiğini ve iğneden ipliğe kadar her şeye zam geldiğini belirten işçiler, pek çok işyerinde olduğu gibi taslaktaki ücret zammı oranının yenilenmesini talep ediyor.
Fotoğraf: Unsplash
Hasan KARA
Ankara
Türk Traktör işçileri MESS sözleşmesine dair beklentilerini anlattı. TL’nin değer kaybettiğini ve iğneden ipliğe kadar her şeye zam geldiğini belirten işçiler, pek çok işyerinde olduğu gibi taslaktaki ücret zammı oranının yenilenmesini talep ediyor.
Yaklaşık on yıla yakın süredir Türk Traktör’de çalışan bir işçi, “Taslak ilk açıklandığında fabrikada çoğunluk, ‘Bunun altına düşmezlerse iyi’ diye düşünüyordu. Ancak dolar, avro aldı başını gitti. Akaryakıta, gıdaya yapılan zamlar ortada. Pazara, markete 100 lirayla gitsen doğru düzgün bir şey alamazsın. Tavuk alsan yumurta alamazsın, yağ alsan un alamazsın. O yüzden sözleşme zammı için bence teklifin yenilenmesi gerekir. Gerçek enflasyon baz alınırsa daha adil olur. Ama bunu verecek işveren bizim ülkede yok. Üretim rekoru, kâr rekoru kırılsa da yine vermezler. Biraz da işçiler sessiz kaldığı için durum böyle” ifadelerini kullandı.
"FAZLA MESAİLER OLMASA ZOR GEÇİNİYORUZ"
Başka bir işçi de “Maaşlar eridi, geçim sıkıntısı en büyük sorun. Geçen yıl araba aldık, borcunu ödüyoruz. Akaryakıta yapılan zamlar yüzünden korka korka kullanıyorum. Fazla mesai olmasa arabanın borcunu da zor öderim evi de zor geçindiririm. Hatta fazla mesai olmadığında başka yerlere ek iş yapmaya bile gidiyorum. Bunun böyle olmasının suçlusu bence hükümet. Yanlış ekonomi politikaları yüzünden vatandaş perişan halde. Sözleşme konusuna gelince, bence de taslak yenilenmeli. Ama sendikadan şimdiye kadar öyle bir izlenim almadım” dedi.
"AVRUPA BİZİ KISKANIYORMUŞ"
Genç bir Türk Traktör işçisi ise şunları söyledi: “Ben evli değilim. Ailemin durumu da şükür idare eder. Borcum falan da yok. Kazandığım parayı hemen harcayan bir insanım ama yapılan zamlara bakınca, para kuş olup uçuyor. Ben kaç saat fabrikada çalışmışım, kazandığımla yorgunluğumu gidereyim, arkadaşlarımla gidip içki içeyim desem, alkol zamları karşımızda. Sigara keza öyle. Arabayı alıp bir tepeye çıksak desek benzin, mazot zamlandı. O yüzden artık dinlenmek de eğlenmek de çok zor. Ülkeyi yönetenler diyor ya ‘Avrupa bizi kıskanıyor, dünya bize imreniyor’ diye. Ben de Avrupa’daki işçiye imreniyorum. Onların alım gücü nerede, bizimki nerede. Adamın maaşının çeyreğine bile denk gelmez benim kazandığım aylık.”
"KENDİLERİNE GELİNCE İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ"
Başka bir Türk Traktör işçisi de “Geçen bakanlardan biri ‘Fazla doğal gaz yakmamak için evi az ısıtın’ diye açıklama yaptı. Geçen birisi paylaşmış, ‘Yokuş aşağı boşa alırsanız araba az yakar’ diye. Kontak kapatırsak motor aşınmaz, geri geri gidersek kilometre düşmez... Böyle uzar gider. Devletin bakanı çıkar bunu der, öbürü çıkar tasarruf yapın der. Sonra kendilerine gelince ‘İtibardan tasarruf olmaz’ derler. Bizde ne itibar kaldı ne başka bir şey” ifadelerini kullandı.
Uzun süredir Türk Traktör’de çalışan başka bir işçi de de herkesin zamlar karşısında ay sonunu nasıl getireceğini konuştuğunu anlatıyor: “Her gün zam her gün zam... Alışverişe gidince en ucuz marketlere gidiyoruz. Bizim sözleşmeden dolayı enflasyon zammı maaşlara yansıdığında biraz seviniyoruz ama gerçek enflasyona göre olmayınca hayatımızda bir şey değişmemiş oluyor. Kirası ayrı dert, arabası olana akaryakıt ayrı dert. Hükümet bu kadar zamdan sonra asgari ücrete ne diyecek merak konusu? Asgari ücret belli olduktan sonra genelde bizim sözleşme zammı da netleşir. Enflasyon, döviz böyle uçuyorken bizim zam nasıl olacak göreceğiz. Umarım yine gerçek enflasyonun altında kalmayız.”
HAK ETTİĞİMİZİ ALMAK İÇİN BİRLEŞMELİYİZ
Türk Traktör işçisi
Ankara
Krizin daha da derinleşmesiyle aldığımız üç kuruş maaş daha da eriyor. Bir evde iki kişinin aldığı maaş yetmeyecek durumda. Her şeye zam geliyor. Aracı olanın hali başka, ev kredisi ödeyenin hali başka. Asgari ücrete zam yapılmasına az kaldı ama ne olacak ki? Yeni yılla birlikte gene eriyecek. Tasarruf diyorlar. Ne yapalım, donalım mı? Yağ mı almayalım? Yumurta mı yemeyelim? Cumhurbaşkanı kendine zam yapıyor. Bilmem kaç bin lira. Bize gelince azıcık bir zam. Tasarruf aşağı, tasarruf yukarı.
Günlük takip ettiğimiz haber sitelerine bakınca her gün yeni bir zam haberi. Zam olmayan bir günümüz geçecek mi acaba?
İş kolumuzdaki toplu iş sözleşmesinin bitmesine de az kaldı. Bize verilen bilgi şimdiye kadar çocuk avutmak gibi. “Biz bunları konuştuk” diyorlar. İyi güzel konuştunuz ama ne olacak? Kazanacak mıyız? Hak ettiğimizi alacak mıyız? İşveren bu kadar zenginleşirken biz fakirleşiyoruz.
Sendikamız “Sonu iyi olacak” diyor. İyi olacak ama nasıl bir iyi ya da nasıl bir kötü ile karşılaşacağız. Yılın başı ile sonu arasında aldığımız maaşın çoğu gidiyor. Her şeyin sonu hayırlısı deriz, ama bizim sonumuz ne olacak?
Ford işçisi arkadaşların yazılarını okudum. Diğer fabrikalar da destek verirse birlik olmamız lazım. Birleşmemiz ve tek yürek olmamız lazım. Hak ettiğimizi almamız için yapmamız gereken budur.