Üretici köylü tarımı anlattı: Tarım da bitiyor, biz de bitiyoruz
Mazota, gübreye, ilaca gelen zamlar üretici köylüyü üretimden tek tek koparırken, tarımsal destekler yetersiz kalıyor. Malatya'da gazetemize konuşan üreticiler hükümetin tarım politikasını eleştirdi.
Fotoğraflar: Evrensel
Berfin GÜLER
Malatya
Mazota, gübreye, ilaca gelen zamlar, aynı anda yaşanan yüksek kur ve yüksek faiz üreticiyi büyük darboğaza soktu. Geliri gübre, ilaç, mazot girdi maliyetlerini dahi karşılayamaz hale gelen çiftçi aracıların dahi kendilerinden daha fazla kazandığını söyledi.
Hükümetin ekonomi politikaları çiftçiyi vurdu. Artan maliyetleri karşılayamayan üretici köylü Evrensel’e konuştu.
Üretici-çiftçi ve aynı zamanda zirai gübre ve ilaç satışı yapan Kemal Kırteke, “Son 1 yıldır hem mazot, hem gübre, hem de ilaç girdileri baya arttı. İlaç fiyatları yüzde 70-80 arttı. Geçen yıl bir depo bakır ilacımız 260 TL iken bu yıl bir depo bakır ilacı 420 TL. Zehir grubu yüzde 50-60 arttı. Geçen sene 15-20 TL’ye verdiğimiz en küçük şişe ilaçlar 30-35 TL oldu. Gübreyi biz geçen yıl 140 TL’den satarken bu yıl 400-500 TL’den satıyoruz. Herkes şikayetçi, üretici kazanmıyor. Üretici olarak biz bir şey kazanmıyoruz, malımız bizim elimizden çıktıktan sonra değerleniyor” dedi.
“Bu sene kayısı kilosu 55 TL’den verildi. Ben bu yıl 20 ton kayısıyı 30 bin TL’ye verdim. Ben verdiğim zaman ‘Bu sene iyi fiyattan verdim, bu sene kazandım’ dedim” diyen Kırteke şöyle devam etti: “Ama benim elimden çıktıktan sonra 55 bin TL kadar olmuş. Yani dediğim gibi köylünün elinden çıktıktan sonra değerleniyor. Aracı, stokçu ve tüccar kazanıyor, üretici kazanmıyor.”
EKMEK ALMAK, EKMEK ŞİMDİLİK ÜRETMEKTEN UCUZ
Durulova Köyünde üretim yapan Süleyman Demir, aldığı gübrenin 1 ay geçmeden fiyatının arttığını söyledi. 300 liraya aldığı gübrenin 22 gün içinde 420 liraya satıldığını söyleyen Demir, “Hesaplıyoruz; 1 buğday ekmeye kalksak kendi köyümüzdeki 5 dönümlük bir tarlayı ekmeye kalksak gübresiyle, mazotuyla, işçiliğiyle her şeyiyle düşündüğümüzde ekmemek, hazır almak şimdilik bundan daha kolay” dedi.
"NEYLE ÇİFTÇİLİK YAPAYIM?"
Kredilere gelen zamların yüksek olduğunu ve üreticinin bunu ödeyemeyeceğini ifade eden Demir, “Bugün işte ilaçlama yapmak için bakır getirttim. Bundan 1 yıl öncesi 4 ton bakır atıyordum 1800 TL veriyordum, bugün 3 bin TL'ye aldım. Sadece bakıra gelen zam budur. İşçilik, mazot, traktörcü bulmak... Bunların hepsi masraf. ‘Devlet çiftçilik, hayvancılık yapamazsın’ demiyor ama çiftçilik, hayvancılık yaparken yemlerin, mazotun, traktörün fiyatları almış başını gidiyor. Bana diyor ki çiftçilik yap. Neyle yapayım?” şeklinde konuştu.
"KREDİ ÇEKMEYE KORKUYORUZ"
“Kredi ve desteği verip 10 katını alıyorlar” diyen Demir şöyle konuştu: “O krediyi öderken diyelim ki kayısım yandı. Ben neyle ödeyeceğim? Devlet olarak bana ne destek verecek? Kredi almaya korkar olduk. İcralık olan, traktörleri rehin altına alınan bir sürü arkadaşımız var. Ben mesela bahçeyi kaldıramadım don oldu. Bana sigorta yapacaksın diyor. Sigortayı yapıyorum. Bu sene sigorta da yaptım ben. Ama gelen eksperler bana “Fizyolojik bir hava akımından dolayı meyvelerin dökülmüş” diyor. Yani sırf rapor vermemek için ‘don’ demiyor. Halbuki don oldu. Malatya genelinde bütün kayısılar yandı. Don olan bir yerde bana nasıl fizyolojik hava akımı denebilir? Durulova köyünde rakım yüksek, 1400-1600 rakımda oturuyoruz” dedi.
GÜBRE BİLE LÜKS OLDU!
İsmini vermek istemeyen bir diğer çiftçi ise: “Şu an bir çiftçi ve tarım üreticisi olarak gübre fiyatlarına gelen yüzde 400’lük zamdan dolayı hepimiz tedirgin durumdayız. Şu an ekim ayı olduğu halde mazota gelen zamdan dolayı kimse tarlasını işleyemiyor. Gübre alamaz hale geldik. Tohum bulamıyoruz, tohum alamaz durumdayız. Kaldırdığımız buğdayı elimizden 2 bin TL’den aldılar. Şu an tohuma 5-6 bin TL fiyat çekiyorlar. Yine de bu fiyatlarda bile tohum bulamıyoruz. Gübre bayilerine gidiyoruz ama bize gübrenin ellerinde olmadığı söyleniyor. Varsa da fahiş fiyatlar veriliyor. Bahçelerimizi nadasa bırakmak zorunda kaldık, ekin ekemeyeceğiz. Tarım krediden aldığımız kredileri ödeyemiyoruz. Şu an çiftçi çok mağdur durumda” dedi.
MAZOT FİYATI YÜZDE 100 ARTTI
Ören Mahallesinde kayısı ve kuru fasulye üreticiliği yapan Cebrail Yener, mazot fiyatlarının geçen seneye göre yüzde 100 arttığını söyledi. Yener, “Mazot yüzde 100 arttı. Kayısı üretiyoruz, bu sene gübre alamadık. 1 ton gübre 3 bin TL civarında iken, şu an 6 bin 500 TL. Bugün 1 kilo bakır 8 bin TL olmuş. Kayısıyı 29 bin TL’ye verdim, geçen sene 26 bin TL’ye vermiştim. Şu anda kayısı 55 bin TL olmuş. Burada üretici değil de aracılar kazanıyor” dedi.
ÇİFTÇİ GİRDİDE ÖTV VE KDV’NİN KALDIRILMASINI İSTİYOR
Geçen yıl fasulyenin kilosuna 11.5 TL verildiğini, fiyatın bu sene 10 TL’ye düşürüldüğünü kaydeden Yener, “Benim fasulyeyi üretirken olan masraflarım yüzde 100 arttı. Gübre olsun, ilaç olsun, su parası olsun. Bugün 1 dönüm için su 100-120 bin TL. Hiçbir yardım da almıyorum. 29 dönüm bahçem var 540 bin TL destek alıyorum yalnızca. ÖTV, KDV olmasın kaldırılmalı” dedi.
TÜM KÖY SEN: MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ
Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) Malatya İl Sekreteri Recep Çakır, “Kuraklık tarımsal üretimi etkiledi. Birçok üründe rekolte düştü, ürünün kalitesi bozuldu” dedi. Uzmanların uyarısı doğrultusunda iklim krizinin tarımsal üretimi olumsuz etkilemeye devam edeceğini anımsatan Çakır, iktidarın tarım politikalarını eleştirdi: “Ülke topraklarının yüzde 13’ü yüksek, yüzde 52’si orta düzeyde çölleşme riskinde. Kuraklık sıkıntısını yaşayan üretici köylüler gübre, mazot, ekipman, hayvansal yem, zirai ilaç fiyatlarında son bir yıldır gelen zamlardan dolayı büyük bir darbe yerken, son gelen zamlarla birlikte tarımsal üretim ciddi bir sıkıntıya girdi. Gıda fiyatlarındaki artışı tek bir sebebe bağlayan iktidar uyguladığı tarım politikaları, tarımsal üretimdeki yüksek maliyetler, girdi fiyatlarındaki önlenemez yükseliş, dışa bağımlılık, döviz kurundaki artış, taşıma-lojistik maliyetler… İktidar yüksek fiyatların nedenini görmezden geliyor. İktidarın gıda fiyatlarındaki artışları sadece market raflarında araması ve tarım kredi marketleri açarak bu sorunu çözmeye çalışması büyük bir çelişki.”
Kayısının başkenti olan Malatya’da binlerce kişinin kayısı üretimiyle hayatını idame ettirdiğini hatırlatan Çakır, “Tarım İl Müdürlüğünün kayısı rekoltesini yüksek açıklaması üretici köylünün buna inanarak kendi ürününü yok pahasına tüccara verdi. Üreticinin büyük maddi kayıplara yaşamasına sebep olundu. Üreticiden 30 TL’ye alınan kayısı şu an tüccarın elinde 60 TL’ye satılıyor. Kayısı üreticisinin bu yılkı maliyetleri yüzde 150-250 arasında arttı. Üretici ise geçen yıl 300 TL den aldığı 1 tonluk kayısı ilacını, bu yıl 800 TL’den alıyor. Yine 1 torba DAP gübresini geçen yıl 150 TL’ye alırken bu yıl 380 TL’ye alıyor” dedi.
Çakır, çiftçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
- Mazotta, gübrede, ilaç ve yemde KDV ve ÖTV kaldırılmalı.
- Çiftçinin tarım kredileri borç faizleri silinmeli. SGK borçları yapılandırılmalı.
- Kuraklık nedeniyle yaşanan zararın tamamı devlet tarafından karşılanmalı.
- Tarımın; sanayi ve turizm gibi stratejik bir sektör olduğu anlaşılmalı
- İthalata dayalı tarım politikası yerine, üretim odaklı ulusal bir politika uygulanmalıdır.