Girdi maliyetleri zeytinyağı fiyatını katlayacak
Zeytinyağı ve gıda ürünlerindeki fiyat artışını konuştuğumuz ZMO ve GMO İzmir Şube başkanları, tüketicinin bu yıl zeytinyağına ulaşmada ciddi sıkıntılar yaşayacağını söyledi.
Fotoğraf: Pixabay
Ramis SAĞLAM
İzmir
Her yıl yeni hasat ürünlerin piyasaya çıkmasıyla fiyat artışlarının gündeme geldiği zeytinyağında bu yıl fiyat artışlarının temel sebebi girdi maliyetlerinin aşırı yükselişi. TMMOB’ye bağlı Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Dr. Tevfik Türk zeytin rekoltesinde geçmiş yıllara oranla bu yıl daha fazla düşüş yaşanacağını söylerken, Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak da tarımın serbest piyasa koşullarına terk edilemeyecek kadar stratejik bir alan olduğuna vurgu yaptı.
"TÜKETİCİ BU YIL ZEYTİNYAĞINA ULAŞAMAYACAK"
Son bir yılda gübrede yüzde 200, tarımsal ilaçlarda yüzde 150 ve mazotta yüzde 40’a varan artışın TARİŞ’in zeytinyağı alım fiyatlarına yüzde 35 zam olarak yansıdığını hatırlatan Tevfik Türk, buna işleme, paketleme, taşımacılık ve satış-pazarlama giderlerindeki artışlar da eklendiğinde tüketicilerin bu yıl zeytinyağı alabilmesinin pek mümkün olmadığını söyledi.
Zeytin envanterinin çıkartılması konusunda karar alınmasına rağmen hâlâ bu konuda bir çalışma yapılmadığının altını çizen Türk, “Zeytin ağacı sayımız ne yazık ki net olarak bilinmiyor. TÜİK’te FAO’da farklı sayılar görünüyor. Tabii hal bu şekilde olunca da zeytin ve zeytinyağı rekoltesi de net olarak ortaya konulamamaktadır” dedi.
"ÜRÜN DÜŞÜŞÜ ÖNGÖRÜLÜYOR"
İklim krizinin de net olarak görülmeye başlandığı düşünüldüğü zaman mevsimsel değişikliklerde planlamanın yapılamaz hale getirdiğini söyleyen Türk, “Bu yıl sezon başında-çiçeklenme döneminde- çok güzel görünen sezon yüksek sıcaklıkların yaşandığı yaz döneminde kaliteyi ve rekolteyi etkiledi. Bir de Muğla ve Antalya’daki orman yangınları ortaya çıkınca envanterimizin olmamasından kaynaklı kaybettiğimiz zeytin ağacı varlığımız tam olarak bilinmemektedir. Ama geçen yıla göre bu yıl düşüş yaşanması öngörülmektedir” diye konuştu.
"DENETİMLER YETERSİZ"
Sıvı yağlar, özellikle zeytinyağı taklit ve tağşişe en çok maruz kalan ürünlerin başında geliyor. Bunu önlemek için denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini belirten GMO İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların ifşasının yetmeyeceğini, para cezalarının caydırıcılığının da artırılması gerektiğini söyledi.
Cezaların üreticinin kazandığının çok çok altında kaldığının altını çizen Toprak, “Caydırıcı olması bakımından gerekirse bu firmalar kapatılmalı, faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli, hatta hapis cezası verilmelidir” dedi. Bakanlığın, eylül 2021 tarihinden sonra ifşa listesinin yayımlanmadığını belirten Toprak, “Cezai yaptırımlar arttırıldı ama ifşa listeleri de rafa kaldırıldı. Eylül 2021’den bu yana bakanlık ifşa listesi yayımlamıyor” diye ekledi.
"PARAMIZ VAR Kİ İTHAL EDİYORUZ MANTIĞINDAN VAZGEÇİLMELİ"
Kalıcı çözümün yardımlarla ya da hibelerle sağlanamayacağını ifade eden Toprak, “Tarım politikalarının temel hedefinin ülke nüfusunu nitelik ve nicelik olarak besleyecek bir tarımsal üretim düzeyinin sağlanması gerekir. Doğru ve yeterli beslenmede gıda çeşitliliğinin önemli olduğunu ve bunu ancak yerli tarım, yerli üretimle sağlayabileceğimizi, halkımızın herkes gibi sağlıklı, kültürel açıdan uygun ve sürdürülebilir gıdaya ulaşma hakkı olduğunu savunuyoruz. Paramız var ki ithal ediyoruz mantığından vazgeçilmelidir. Unutulmamalıdır ki, ithal etmek yerine üreticiyi destekleyip tüketiciye güvenilir gıdayı ulaştırmak devletin asli görevlerinden biridir ve bunun ne kadar önemli olduğunu pandemi sürecinde bir kez daha anladık” diye konuştu.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI 2020 RAPORUNDA YER ALAN VERİLER
- Bakanlıkta görevli gıda kontrolörü sayısının 7 bin 137. Toplam 709 bin 321 gıda işletmesi bulunuyor.
- Rapora göre mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 356 bin 643 denetim yapıldığı belirtiliyor. Bu işletmelerin 13 bin 249 adedi onay kapsamında iken 696 bin 72 adedi ise kayıt kapsamında.
- Kayıtlı işletmelerin 79 bin 232’si üretim yeri, 334 bin 376’sı satış yeri, 282 bin 464’ü toplu tüketim yeri olarak raporda yer alıyor.
- Rapora göre bir işletmenin ortalama iki kez bile denetlenmediği anlaşılıyor.
- Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre denetimlerde görevli 7 bin 137 gıda kontrol görevlisinin sadece 1917’si gıda mühendisi.