14 Kasım 2021 23:44

İZENERJİ işçileri: Bir tek aldığımız nefes vergisiz

Gelir vergisi nedeniyle işçilerin ücretlerinde yapılan kesintiler yıl sonuna doğru daha da artıyor. İZENERJİ işçileri yapılan kesintilerle faturaların ödenebileceğini belirtiyor.

Fotoğraf: Genel-İş İzmir 2

Paylaş

Eda AKTAŞ
Dilek OMAKLILAR
İzmir

Temel tüketim maddelerine gelen zamlar nedeniyle ücretleri eriyen, yaşadıkları geçim sıkıntısı artan işçiler, yılın son 6 ayında ise vergi kesintilerinin artmasıyla birlikte daha zor geçiniyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZENERJİ şirketinde çalışan işçiler de artan oranlı vergi kesintilerine karşı örgütlü oldukları Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube ile yaklaşık bir aydır işyerinde “Artan oranlı vergi kesintisine hayır, vergide adalet istiyoruz” diyerek basın açıklamalarıyla seslerini duyurmaya çalıştı.

DİSK’in 18 Kasım Perşembe günü İzmir’de yapacağı eyleme de hazırlanan İZENERJİ işçileri, vergide ve gelirde adalet talebiyle sokaklara çıkacak. İZENERJİ işçileri toplu sözleşmede aldıkları zammın vergi kesintileri nedeniyle neredeyse eridiğini belirtirken, Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız da tüm işçi ve emekçileri 18 Kasım’da yapılacak eyleme çağırdı.

‘TALEPLERİMİZLE ALANLARDA OLUP SOKAĞI ISITACAĞIZ’

Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız, temel tüketim maddelerinden alınan dolaysız vergilerin yanı sıra artan oranla vergi kesintisi uygulamasından dolayı işçi ve emekçilerin geçim sıkıntısı yaşadığını söyledi.

Mücadele ederek toplu sözleşmede aldıkları yaklaşık 1250 lira zammın altıncı ayda yarısının, sekizinci ve dokuzuncu aydan itibaren ise dörtte üçünün vergi adı altında işçilerden kesildiğini ifade eden Yıldız, “Aldığımız zam cebimize girmeden eriyor. Hayat pahalılığı karşısında işçiler geçinemez duruma geldi. Emeğimizin karşılığı günden güne eriyor” dedi.

Zamlara, vergi kesintilerine karşı insanca yaşam için mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Yıldız, “Kış ayları soğuk geçecek ama biz işçiler taleplerimizle alanlarda olup sokağı ısıtacağız” dedi.

18 Kasım’da yapılacak kitlesel basın açıklamasına katılım çağrısı yapan Yıldız, “Genel-İş 1, 2 ve 3 No’lu Şubeler olarak saat 13.00’te Lozan Meydanı’nda toplanıp Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş yapacağız. Bu soygun düzenine dur diyen, vergide ve gelirde adalet isteyen herkesi eyleme bekliyoruz” diye konuştu.

‘OKUL MASRAFI AYLIK 2-3 BİN LİRA’

Fen İşleri Birimde çalışan Cihan Özcan, kesilen vergilerin yanında döviz kurunun yükselmesiyle ücretlerinin eridiğini dile getirdi. “İki çocuğum var, kızım 13, oğlum 5 yaşında. Kızımın yemesi, içmesi, servisi, kırtasiye gibi okul masrafları aylık 1200 lirayı buluyor. Oğlum kreşe gidiyordu, normalde kreşine aylık 1500 lira ödüyorduk ama pandemi bahanesiyle almak zorunda kaldık” diyen Özcan, iki çocuğun sadece okul masrafının aylık 2-3 bini bulduğunu söyledi.

‘YAPILAN KESİNTİLERLE FATURALARI ÖDERİM’

Gıda ürünlerine gelen zamlardan şikayetçi olan Özcan, “Eti yememiz gerekiyorken yiyemiyoruz. Mesela geçtiğimiz günlerde oğlum tavuk göğsü istedi, gittim aldım. 980 gramlık tavuk göğsüne 52 lira para ödedim. Şu an ikramiyeler falan dahil ortalama 6 bin lira maaş alıyorum. Ama altıncı aydan sonra kesilen vergilerle maaşım 4 bin 500-5 bin civarına düşüyor. Bu kesintilerle ben doğal gaz, elektrik, su faturalarını, başka masraflarımı öderim. Ama çok fazla vergi yükümüz var” diye konuştu. Özcan, tüm işçi ve emekçilerin mücadele etmesi gerektiği çağrısında bulundu.

İZSU İşçisi Hasan Coşkun, “Aldığım ücret belli, 1300 lira aylık kira ödüyorum. Bu ay maaşımdan 1200 lira vergi kesintisi yapıldı. Zaten aldığımız her şey için vergi ödüyoruz, bir de bu kesintiler bizi zorluyor. Bir tek aldığımız nefes vergisiz” diyerek kesilen vergilerin fazla olmasından şikayet etti.

‘ÜLKE EKONOMİSİ KÖTÜYE GİDİYOR’

İdari işlerde çalışan Gökhan Tekin Koca da “Vergi dilimi bizi zorluyor. Çok fazla kesinti oluyor maaşlarda. Burada büyük bir adaletsizlik var. Sabit giderleri için kısaca bir hesaplama yaparsak, 300 lira doğal gaz, 100 lira su, 400 lira elektrik faturası var. Şimdi ekonomi iyiye gidiyor demek ne kadar gerçekçi? İyiye gidiyor diyenlerin muhtemelen bir firması vardır, bir şirketi vardır, hükümete yakın kaynaklardan da ekstra gelir kaynakları vardır. Yani bunun başka açıklaması olamaz. Dolar yükseliyor bu da ham maddeye, gıdaya, elektriğe, suya, doğal gaza, ne varsa zam demek. Ben ülke ekonomisinin kötüye gittiğini düşünmüyorum” dedi.

‘KAZANDIĞIMIZ HAKLAR GÜNDEN GÜNE ERİYOR’

Sosyal Projeler biriminden Caner Erdoğan da ücretlerinden 800 ila 1200 lira arası vergi kesintisi olduğunu söyleyerek, “Toplu sözleşme ile kazandığımız haklarımız özellikle vergi kesintileri yüzde 27’ye çıktığı zaman daha da eriyor. Bu kesinti bizim aylık fatura giderlerimizi karşılıyor aslında” diye konuştu.

Evinin kira olmadığını fakat arkadaşlarının ödediği kiraları gördüğünü belirten Caner, “2 bin liradan aşağı doğru düzgün oturulacak ev yok zaten. Asgari ücret belli. Bir ev kirası 2 bin lira, yani bir evde iki kişi çalışmasına rağmen zor geçiniyor. Temel tüketim malzemelerine gelen zamlar da ortada. Yüzde 15, 20, 27 olarak sürekli işçilerden kesilen vergi, adaletsiz bir dağılım var. Buna bir son verilmesini istiyoruz” diyerek vergide adalet talep ettiklerini söyledi.

‘VERGİ ADALETSİZLİĞİ ORTADAN KALKSIN’

Park bahçe biriminde çalışan Murat Çaylak da “Dışarıda kahvaltı yapıyoruz 15 lira. Kahvaltı dediysem üç boyoz bir yumurta anca. Peyniri, zeytini falan yok. Son zamanlarda onu da yapmıyoruz, evden ekmek arası götürmeye çalışıyoruz” diyerek zamlara tepki gösterdi.

Beşinci sınıfa giden bir çocuğu olduğunu söyleyen Çaylak, “1000 lira etüt, 600 lira servis, yemesi içmesi derken sadece çocuğun eğitim masrafları aylık 2 bin lirayı buluyor. Evimiz neyse ki kira değil ama ayı zor getiriyoruz. Hafta sonu çocuğumu bir sinemaya ya da başka bir yere götürmek artık lüks oldu” dedi.

Çaylak, “Artık her şey boyumuzu aşmaya başladı. Zorluklar içinde yaşamaya başladık, psikolojimiz bozuldu. Çünkü gerçekten artık geçim derdine girdik. Yani önceden bir baba dört tane evlada bakıyordu. Hiçbir sıkıntımız yoktu, stresimiz yoktu. Şu an bir çocukla yaşıyoruz ama nasıl bakacağımızı bilemiyoruz” diye konuştu.

“Maalesef geçinmek çok zor. Siz ne kadar mücadele edip toplu sözleşmeyi iyi bitirseniz bile aslında hükümet toplu sözleşmede aldığınız her şeyi vergilerle, gelen zamlarla cebimizden alıyor” diyen Çaylak, vergi adaletsizliğinin ortadan kalkmasını talep etti.

‘BU DÜZENİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR’

Sosyal Projelerde çalışan Gülcan Kaya, “Yıl başında aldığımız ücretle yıl sonunda aldığımız ücret arasında en az 800 lira fark oluyor. Sendika ile belirli haklar kazanıyoruz ama bu kazanmış olduğumuz haklarımızın yarısından fazlasını vergiye ödemek zorunda kalıyoruz” dedi.

Vergi kesintilerinin yanı sıra çocuğun eğitiminden mutfak masrafına her şeyde vergi ödediklerini söyleyen Kaya, “Kazandığımın çoğunu vergi olarak veriyorum. Evim kira ve 2 bin lira kira ödüyorum. 5 yaşında çocuğum var, çalıştığım için kreşe verdim. Aylık sadece 2 bin lira okul masrafı oluyor. Geçen çocuğu hastaneye götürdüm, yazılan ilaçları devlet ödemediği için cebimden ödeyerek iki ilaca 130 lira verdim” dedi. Kaya vergide adalet istedi.

Türkan Yıldız da “Artan vergi oranları ve aldığımız zamlar birbiriyle uyuşmuyor. Bu nedenle de yıl sonuna doğru geçim sıkıntısı yaşıyoruz. İki çocuğum var ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorum. Çocuklarımın geleceği için bu düzenin değişmesini istiyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Konya'da eşi tarafından öldürülen kadının 2 kez uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı

SONRAKİ HABER

Leyla Aydemir cinayetinde gerekçeli karar açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa