Seyit Rıza ve arkadaşları anıldı: "Arşivler açılsın, mezar yerleri açıklansın”
Seyit Rıza ve arkadaşları idam edilişlerinin 84. yılında Dersim'de çeşitli etkinliklerle anıldı. Seyit Rıza Meydanında hayatını kaybedenler için çıra yakıldı, karanfiller bırakıldı.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 84. yılında, Dersim Emek ve Demokrasi Platformu birkaç ayrı etkinlik organize etti. Öğlen saatlerinde Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yapmak isteyen Emek ve Demokrasi Platformunun açıklaması engellendi. Akşam saatlerinde Seyit Rıza meydanında çıra yakıldı, karanfiller bırakıldı. Emek ve Demokrasi Platformu daha sonra Halvori'de 38 Kayalıkları diye bilinen alanda açıklama yaptı. Açıklamanın ardından, Munzur'a karanfil bırakıldı. Burada yapılan açıklamalarda, kolluk güçlerinin tutumuna dair eleştiriler yapılırken katliamın unutturulmayacağı belirtildi.
"ENGELLEMELER 38'İN DEVAMIDIR"
Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 84. yılında, Emek ve Demokrasi Platformunun Seyit Rıza Meydanı'nda yapmak istediği basın açıklamasına izin verilmedi. Anmanın engellenmesine tepki gösteren HDP'li milletvekilleri "Samimilerse mezar yerlerini söylesinler, arşivlerin tamamını açsınlar, Dersim'in kayıp kızlarının nerede olduğunu söylesinler." diye seslendi.
Halkların Demokratik Partisi Dersim Milletvekili Alican Önlü, açıklamaya izin verilmemesine tepki göstererek valiliğin yasaklama kararını eleştirdi. Önlü, açıklamanın Emek ve Demokrasi Platformuyla birlikte yapılmak istendiğini ancak engellenmeni yaşandığını belirterek "Bu engellemeyi, 38 katliamının devamı olarak niteliyoruz" dedi.
"BUGÜN DE CENAZELER ALINAMIYOR"
Önlü'nün ardından açıklama yapan HDP sözcüsü Ebru Günay da engelleme kararını eleştirdi. Günay, hala Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının mezarlarının nerede olduğunun bilinmediğini söyleyerek "Bugün de hala annelerimiz cenazelerini alamıyor. Seyit Rıza'nın Mezarı olmayabilir ama gönlümüzde, mücadele alanlarımızda yaşıyor" dedi. Bu baskıyı, zulmü uygulayanların alevi açılımında samimi olmadıklarını söyleyen Günay, "Samimilerse mezar yerlerini söylesinler, arşivlerin tamamını açsınlar, Dersim'in kayıp kızlarının nerede olduğunu söylesinler. Anmamızın üzerindeki engellemeleri kaldırsınlar. Bu anmaya izin vermeyenler Alevi açılımında samimi değildirler" diye konuştu.
Konuşmaların ardından, müzisyenler Metin Kahraman, Erdoğan Emir ve Musa Baki 38 Katliamı'na dair yakılmış ağıtları seslendirdiler.
38 KAYALIKLARI'NDA ANMA
Emek ve Demokrasi Platformu daha sonra Halvori'de 38 Kayalıkları diye bilinen alanda açıklama yaptı. Açıklamanın ardından, Munzur'a karanfil bırakıldı. Anmada konuşan Dersim Araştırmaları Merkezi'nden Salman Kaya, Erdoğan'ın, 'Gerekirse özür dilerim' açıklamasını hatırlatarak bu sözün arkasında durulmadığını söyledi. Kaya, "Biz Dersimliler atalarımızın mezar yerlerini sormaya, devletin arşivlerinin açılmasını istemeye devam edeceğiz. Devletin bu katliamla yüzleşmesi için çabalarımız devam edecektir. Seyit Rıza ve idam edilen arkadaşlarının şahsında bu topraklarda katledilenleri anmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"YAŞANAN VAHŞET KİTAPLARA SIĞMAYACAK KADAR BÜYÜKTÜR"
38 Kayalıkları'nın, Dersimin onlarca yerinde gerçekleşirilmiş toplu katliam yerlerinden sadece biri olduğunu söyleyen EMEP İl Yöneticisi Mustafa Taşkale "Bu toplu katliamlarda binlerce hayat yok edilmiştir. Yaşanan vahşet tarih kitaplarına sığmayacak kadar büyüktür. Bu vahşeti yaratanlar bugün gördüğümüz haliyle devam etmektedir. Bugün yaptığımız anma ile de görüyoruz ki vahşetle yüzleşmekten öte tam tersine daha sert tedbirler alarak katliamı unutturmaya çalışıyorlar. Bunun baskısını yaparak bunu sağlamaya çalışıyorlar. Ama nafile bugün katliam karşısında direnen Dersim kadınları, katliamın karşısında direnen Dersim'in yaşlıları bize yol göstermiştir. Bizler asla bu katliamı, yaratılan bu vahşeti unutmayacağız. Bu katliamdan sorumlu olanlar, Dersim halkından özür dilemeden, Dersim halkıyla yüzleşmeden bu mücadele bitmeyecektir." dedi.
"ZİHNİYET AYNI"
Seyit Rıza'nın yaşını küçülterek, oğlunun yaşını büyüterek asan zihniyetin 12 Eylül'de de aynı yöntemi deneyerek Erdal Eren'in yaşını büyütüp idam ettiğini söyleyen Taşkale "Bu zihniyetin birbirinden farkı yoktur. Dün özür dileyenler, dün birçok açıklamamıza siyasi kaygıları gereği, oy kaygıları gereği izin verip başka türlü bir uygulama yapanlar, bugün faşizmin inşasına giden yolda kendilerine başka bir yol çizmiştir. Buradan bir kez daha kınıyoruz. Bu uygulamalardan vazgeçilmesini halkımızdan özür dilenmesini bekliyoruz." diye konuştu.
"TBMM'DE ARAŞTIRMA KOMİSYONLARI KURULSUN"
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, Alevi açılımının yeniden ortaya atıldığını, cemevleri ile bir yandan görüşmeler yapıldığını söyleyerek "Bir yandan Alevilerle barışacagiz diyorlar. Ama bugün Seyit Rıza'yı, yol arkadaşlarını anmaya en sert şekilde Dersim'de müdahale ediyorlar. İşte bütün Alevi camiası, Alevi dünyası görsün, duysun ki mevcut olan iktidar bugüne kadar ki resmi ideolojinin iki yüzlülüğünü bir kez daha burada sergilemiştir." dedi. Hatimoğuları şöyle devam etti; "Bizler bu ülkenin demokratikleşmesi için Kürdü yok sayan anlayışa, Aleviyi yok sayan anlayışa şu çağrıyı yapmak istiyoruz, gelin tarihle ve birlikte hesaplaşalım. Gelin arşivleri açığa çıkaralım. Gelin eğer gerçekten Alevilerle barışmak istiyorsanız bugün jandarmayla polis ile müdahale etmek yerine TBMM'de araştırma komisyonları kurulsun. Özür dilensin Alevilerden ve Kürtlerden. Bu coğrafyada onlara yaşatılanlar için özür dilensin."
Anmada, PSAKD temsilcisi Ekber Kaya ve DEDEF eski yöneticilerinden Ali Mükan'da birer konuşma yaptılar. Yapılan konuşmaların ardından müzisyenler 38'e dair yakılmış 'Daye Daye' ağıdını seslendirdiler. Ardından Munzur'a karanfiller bırakıldı.
“MEZAR YERLERİ AÇIKLANSIN, ARŞİVLER AÇIKLANSIN”
Dersim Emek ve Demokrasi güçleri saat 19.37’de Seyit Rıza Meydanına çıra yakılıp karanfiller bıraktı. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu hala pirlerinin ve önderlerinin mezar yerlerinin belli olmadığını ve mezar yerlerinin açıklanmasını talep ettiğini dile getirdi. Kulu, “Kayıp kızlarımızın nerede olduğunu öğrenmek istiyoruz. Yetimhanelerde kaybolan çocuklarımızın nerede olduğunu öğrenmek istiyoruz. Ve diyoruz ki devlete; devlet ve genelkurmay arşivlerini açıklasın canlarımızın akıbetini öğrenmek istiyoruz. Bu dileğimiz 84 yıldır devam ediyor, bunlar oluncaya kadar da bu mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.
"MÜCADELE DEVAM EDECEK"
Taleplerinden asla vazgeçmeyeceklerini belirten Kulu, "Yaktık çıralarımızı dardayız, barış için dardayız, kardeşlik için dardayız. Ve bu mücadele asla bitmeyecektir. Bu ülkede her halkın her inancın kol kola, yan yana, bayram havasıyla yaşadığı bir ülke olana dek mücadele devam edecek. Onun için buradayız ve onların huzurunda dardayız. Onların bize miras bıraktığı bu mücadeleyi kendi inancımız ve kimliğimiz için devam ettireceğiz” dedi. (Dersim/EVRENSEL)
KOCAELİ DERSİMLİLER DERNEĞİ SEYİT RIZA VE ARKADAŞLARINI ANDI
Kocaeli Dersimliler Derneği idam edilişlerinin 84. Yılında Seyit Rıza ve yol arkadaşlarını anmak üzere dernek binasında açıklama gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan dernek başkanı Ruhi Çelik, “Dersim kimliğinin ve kültürünün parçası, başta Seyit Rıza olmak üzere, halk önderleri hukuksuz bir şekilde yargılanıp, idam edildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim halkına karşı, tarihte eşine az rastlanılır bir sürgün, kırım, müsadere ve saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulandı. Osmanlı’nın bakiyesi üzerine kurulan ulus devletin, tekçi paradigmasına itiraz geliştiren Dersim, 1935 yılında çıkarılan Tunceli Kanunu ile sisteme entegre edilmeye çalışıldı. Tekçi ve mukaddesatçı programa direnç gösteren rıza toplumu Dersim; 1937’den itibaren kanın ve gözyaşının coğrafyasına çevrildi” dedi.
Çelik, “Dersim Kurumları olarak, her inanç ve ulustan halklarımızı birlikte ortak mücadeleye çağırıyoruz” diyerek taleplerini sıraladı:
- Arşivler açılsın, “Dersim” ismi iade edilsin.
- Soykırımdan kaynaklı Dersim halkından özür dilensin.
- Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.
- 1937 yılında yapılan mahkeme tutanakları kamuoyu ile paylaşılsın
- İdam edilen Seyit Rıza ve diğer önderlerin mezar yerleri açıklansın (Kocaeli/EVRENSEL)
HDP, ELAZIĞ'DA ANMA DÜZENLEDİ
Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişinin 84. Yılında, Elazığ’da HDP il örgütü, il binasında panel düzenledi. Panele yazar Metin Aktaş katıldı. Panele başlamadan önce bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Dersim bölgesine düzenlenen harekat sonrası binlerce kişinin öldürüldüğünü ve sürgün edildiğini ifade eden İmam Demirtaş "Dersim’in Türkleştirilmesi, Alevi ve Kürt kimliğinin imhası ve asimile edilmesi ulus-devlet fikri için bir olmazsa olmazdı” dedi. Arşivlerin ortada olduğunu, fakat buna dair tek bir adım atılmadığını ifade eden Demirtaş, "Kimse arşivleri açıp Dersim halkıyla yüzleşecek cesareti bulamamıştır" diye konuştu.
Olayın tarihsel boyutuna değinen Yazar Metin Aktaş, yaşanan katliamın hala Dersim halkı için trajedik bir durum olduğunu söyledi. Aktaş, o dönem öldürülenlerin sayısının resmi açıklamalara göre 16 bin gayriresmi açıklamalara göre 50 bin ila 80 bin olduğunu, ortalama 15 bin insanın ise yaşadığı topraklardan sürgün edildiğini belirtti. Bu trajedinin her yıl anılması gerektiğini ileten Aktaş, ”Amacımız bu trajediyi unutmamak, çünkü unutulduğu zaman bu trajediler tekrar tekrar yaşanıyor” diye ekledi.
Osmanlı İmparatorluğu’nda birçok halkın yaşadığını ifade eden Aktaş, "Mustafa Kemal, Nutuk’ta bir federasyon önerisi yapar, muhtariyet der buna, Kürtler ise buna destek veriyor ve takdir sunuyor ama Cumhuriyet kurulduktan sonra bu verilen söz tutulmuyor ve tek kimlik, tek ırk, tek inanç gibi tekçi bir inşa başlıyor” dedi. Yaşanan katliamın komutanların kötü olmasından dolayı olmadığını, bunun bir devlet politikası olduğunu ifade eden Aktaş, "O zaman tüm komutanlar bu harekata onay veriyor, sadece İsmet İnönü artık durulması gerektiğini ve ekonomik yapıya odaklanılmasını söylediği için Mustafa Kemal tarafından görevden alınıp yerine Celal Bayar getiriliyor” diye belirtti. Metin Aktaş bu acıların tekrar tekrar yaşanmaması için daha adil iktidarların varolması gerektiğini söyleyerek sözlerini bitirdi
Panelin ardından HDP İl Binası önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Emek Partisi üyeleri de katıldı. Basın açıklamasını okuyan HDP Elazığ İl Başkanı Ali Yıldırım, 15 Kasım 1937’de insani değerlerin çiğnendiğini ifade ederek "Kamuoyunda 'Dersim kasabı' olarak bilinen General Abdullah Alpdoğan tarihte eşi benzeri görülmemiş bir adalet ve hukuk kırımı yapmıştı" diye konuştu. Yıldırım, son olarak Seyid Rıza ve arkadaşlarını saygıyla andıklarını dile getirdikten sonra basın açıklaması sona erdi. (Elazığ/EVRENSEL)