Kürt öğrencilerin yargılandığı davada tahliye yok

KÜRTÇE SAVUNMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Kimlik tespitinin ardından Avukat Ayşe Acinikli, "Bütün sanıklar adına öğrencilerden Zeki Yılmaz tarafından hazırlanan yazılı savunmanın okunmasını istiyoruz" talebinde bulundu. Bu talep mahkeme heyeti tarafından "Sanıkların isim alfabesine göre savunmaları alınacak. Bir sanık diğer bir sanık adına savunma yapamaz veya dilekçe sunmaz" diyerek reddetti. Tutuklu öğrencilerin savunmasıyla devam eden duruşmada öğrenciler anadilde savunma taleplerini dile getirdi. Öğrencilerin Kürtçe yaptıkları konuşmaların ardından mahkeme başkanının ısrarla "Emniyet ifadeni onaylıyor musun", "Patlama olayı ile ilgili bir bağlantın var mı?" gibi sorular yöneltmesi dikkat çekti. Bütün öğrencilerin savunmasının ardından söz alan tutuklu öğrencilerden Zeki Yılmaz, "Bugün siyah giyindik. Roboski katliamını kınamak için. Ama biz bu şekilde giyindiğimiz için savcı hakkımızda soruşturma başlatabilir. Tutuklanmamız tamamen siyasidir. Kürtler Ortadoğu'nun kadim halklarındandır. Türkiye'nin kurucu ulusu olan Kürtler ret ve inkar politikalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Dilimize olan yasaklamaları kabul etmiyoruz. Bu gerekçelerle savunmamızı anadilimizde yapmak istiyoruz" şeklinde 3 sayfalık savunma dilekçesini okudu. Duruşmada söz alan avukatların, anadilde savunma vermek isteyen öğrenciler için bir sonraki duruşmada tercüman bulundurulması talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Daha sonra duruşmada üniversitede yaşanan olaylara tanıklık eden 7 öğrenci dinlendi. İlk dinlenen ve çıkan olaylarda ağır yaralanan ülkücü gruptan olan Ahmet Taşkın'ın "Başkanım Kürtler ile PKK örgütünü bir birinden ayırmamız gerekiyor" sözlerini mahkeme başkanı "Felsefe yapma" diyerek kesti. Mahkemenin tepkisi üzerine "Burada herkes çok rahat konuştu" sözlerine mahkeme başkanı "Sende geç oraya sende istediğin gibi konuş" cevabı verdi. Tek tek öğrencilerin isimlerini söyleyen Taşkın, öğrencilerden tutuklu yargılanan öğrencilerden Şahin Kaya'nın kafasına balta ile vurduğunu iddia etti. Taşkın'ın konuşmasının ardından söz alan avukatlardan Hüseyin Boğatekin, "Biz Taşkın'a çapraz soru sorma yöntemiyle soru sormak istiyoruz" talebini mahkeme başkanı kabul etti; ama Taşkın, "Avukatım yok cevap vermek istemiyorum" diyerek sorulara cevap vermedi. Taşkın'ın ardından şahit olarak getirilen 6 öğrenciden 3'ü olayı görmediklerini yargılanan kişileri tanımadıklarını söylerken, yargılanan kişileri tanıdıkları ve olayı gördüklerini söyleyen diğer 3 öğrencinin konuşmaları sırasında sürekli Taşkın ile göz göze gelmeleri ve Taşkın'ın onayı ile konuşmaları dikkat çekti. Avukatların esas hakkındaki savunmalarına geçilmesi üzerine söz alan avukatlardan Ayşe Acinikli, iddianameye konulan olayların Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmesi gereken olaylar olduğunu belirterek mahkemenin "görevsizlik" kararı vermesini talep etti. Müvekkillerinin DYG üyesi olmadığını belirten Acinikli, "BDP'nin tüzüğünü de size sunuyorum. Resmi olarak BDP'nin gençlik kollarıdır" dedi. Acinikli son olarak olay yeri inceleme talebinde bulundu.

DURUŞMA SALONUNDA SALDIRDILAR

Avukatların savunmalarının alındığı sırada ülkücü grupların duruşma salonu önünde bekleyen ailelere saldırması üzerine duruşmaya ara verildi. Çıkan olayların ardından adliyeden ayrılan ve isimleri öğrenilemeyen biri avukat, biri stajyer avukat ve bir İstanbul Hukuk Bölümü öğrencisinin, metrobüs durağında ülkücü bir grubun saldırısına uğradığı öğrenildi. Saldırıya uğrayan 3 kişinin Şişli Emniyet Amirliği'ne götürüldüğü öğrenildi. Gerginlikten kaynaklı duruşmaya ara verilmesi üzerine mahkeme ara kararını avukatların da bulunmadığı boş salonda okudu. Tutuklu öğrencilerin tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 19 Mart 2013 tarihine erteledi. (İstanbul/DİHA)