‘Taslak yenilensin’ çağrısı yayılıyor
Türk Metal’in örgütlü olduğu Valeo, MAKO ve Karsan işçileri, Türk Metal'in MESS'e sunduğu taslağın revize edilmesini istiyor.
Fotoğraf: Unsplash
Uğur ÖKDEMİR
Bursa
MESS grup toplu sözleşmesinde patronlarla sendikaların görüşmeleri sürerken, fabrikalardan “Taslak revize edilsin” çağrıları da devam ediyor. Renault ve BOSCH işçilerinin ardından Türk Metal’in örgütlü olduğu Bursa’daki yan sanayi fabrikalarında çalışan işçiler de taslağın yenilenmesini istedi.
Türk Metal’in örgütlü olduğu Valeo, MAKO ve Karsan işçileri, taslağın açıklandığı tarihten bu yana temel tüketim mallarına gelen zamlar ve TL’nin dolar karşısında değer kaybettiğini, bu haliyle taslağın hükmünün kalmadığını belirterek, taslağın revize edilmesi gerektiğini söyledi.
‘PARAMIZ AKŞAMDAN SABAHA ERİYOR’
Fabrikada düne kadar sessizliğini koruyanların artık konuşmaya başladığını söyleyen MAKO işçisi, “Bunun sebebi zamlar ve geçinememek. Hepimizin alım gücü düştü. Orantısız yapılan zamlar her günü bize hayatı zehir ediyor desem yalan olmaz. Aldığımız para belli, akşam yatıp sabah kalktığımızda paramızın eridiğini görüyoruz” dedi.
Taslağın eylül ayının başında hazırlandığını söyleyen işçi, “Bu taslak şu an boşa düştü. O günkü dolar kuruyla bugün arasında ciddi bir fark var. Taslak açıklandığı günden bu yana sürekli temel tüketim mallarına zam geldi. O yüzden bu taslak şimdiden boşa düştü” diye konuştu.
‘PAZAR ENFLASYONU FARKLI’
Toplu sözleşme sürecinin bir pazarlık süreci olduğunu dile getiren bir başka MAKO işçisi de “Sendika masaya yüzde 29’la oturdu. Pazarlık sonucu kaça bitirecek merak ediyorum” dedi.
TÜİK enflasyonu ile çarşı pazar enflasyonunun çok farklı olduğunu belirten işçi, “Bir kilo peynir son bir ayda yüzde 50 pahalandı. Bugün fiyatı 75 lira, 3 lira olan un 5 lira, ayçiçeği yağını söylememe zaten gerek yok. Verdiğim örnekler son bir ay içindeki yükselişin örnekleri. Sendika bu fiyat artışlarını gözeten bir yerden taslağı yenilemeli ve bunun üzerine asgari yüzde beş refah payı ilave edilerek masaya oturulmalı” dedi.
‘DAHA DA YOKSULLAŞIYORUZ’
Bugün fabrikalarında sıkça dile getirilen taleplerin başında, taslağın yenilenerek bundan sonraki oturumlara işçilerin talebi gözetilerek gidilmesi olduğunu belirten işçi, “Bunlar gerçekleştirilmezse zaten hükümet 2022 yılı asgari ücretini açıklayacak. İmzalanacak sözleşme bu oranda kalırsa tartışmalar çoğalır. Zaten eriyen ücretler her gün biraz daha yoksullaştırıyor bizi” diye konuştu.
‘TASLAK YENİLENİP MASAYA ÖYLE OTURULMALI’
“Taslak revize edilsin” tartışmalarının yaşandığı bir başka fabrika olan Valeo’da çalışan bir işçi ise şunları söyledi: “Enflasyon yüzde 50’ye dayandı. Yüzde 29 ile oturup da ne alınacak? Elimize geçecek olan zam zararlarımızı karşılamaya yetmiyor. Sokak enflasyonu oranında hiç olmazsa taslak yenilenip masaya öyle oturulmalı. Yoksa kayıplarımız her gün artarak devam edecek. Geçim sıkıntısının bu kadar yoğun yaşandığı bir zamanı hatırlamıyorum. Daha önce de geçim sıkıntısı yaşıyorduk ama bu kadar değil. Sürekli zam geliyor, artık neye ne zam geldi bilmiyoruz.”
‘ANA FABRİKALAR DURUNCA BİZ DE DURUYORUZ’
Sözleşme süreciyle birlikte ana fabrikalarda duruşların da başladığını söyleyen işçi, “Aslında bu duruşlar pandemi boyunca hep oldu. Ama sözleşme öncesi daha da bir çoğaldı. Ana fabrikalar durunca otomatik olarak bizler de duruyoruz. İş sıkıntısı halen devam ediyor. Patronlar da bunu koz olarak bize karşı kullanıyor. Sendika ne yapıyor derseniz ‘İşinize sahip çıkın ses etmeyin’ demekten başka bir şey yapmıyor” dedi.
‘KAYBETTİĞİMİZ GELECEĞİMİZ VAR’
Yüzde 30’luk vergi diliminin işçinin sırtında bir yük olduğunu söyleyen Karsan işçisi de “Maaştan yüksek kesinti oluyor. Özellikle son ayda ve kış ayında doğal gazın kullanıldığı bir zamanda vergi kesilmesi işçinin yükünü artırıyor. Vergi dilimin işçiden kesilen kısmının düşmesi gerekiyor” diye konuştu.
Türk Metal’in sunduğu yüzdelik zam oranının o zamanın şartlarına göre bile düşük olduğunu söyleyen işçi, “Aradan geçen zamanda dolar ve avro arttı ve alım gücü iyice düştü. Şimdi istenen zam bize gelene kadar eriyip bitti. Hükümet krizin faturasını zamlarla resmen işçiye kesiyor. Gün sonunda yine kaybeden biz oluyoruz. İşsiz kalma korkusu bir taraftan, zamlar diğer taraftan bizi baskılıyor. Eve ekmek götüremez bir durumdayız. Bu dediğim öylesine söylenen laf değil, var olan bir gerçek. Bugün haklarımıza yeni haklar eklenmeliyken her sözleşme sürecinde kazandığımızdan çok kaybettiğimiz haklar ve kaybettiğimiz geleceğimiz var” dedi.
