16 Kasım 2021 10:23

ABD-Çin rekabeti: Çatışma konularında önemli bir değişim yok

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden görüştü. Görüşmede, iki emperyalist ülkenin ekonomik ve siyasi çatışma konularında bir değişiklik ortaya çıkmadığı yorumları yapıldı.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD Başkanı Joe Biden video konferans yoluyla ilk defa “yüz yüze” görüştü. Yaklaşık 3.5 saat süren görüşmede olumlu ifadeler kullanılsa da, iki emperyalist ülkenin ekonomik ve siyasi çatışma konularında önemli bir değişiklik ortaya çıkmadığı yorumları yapıldı.

GÖRÜŞME NASIL GERÇEKLEŞTİ?

ABD Başkanı Biden ve ekibi Washington’daki Beyaz Saray’ın Roosvelt Salonu’nda, Devlet Başkanı Şi ve ekibi de Pekin’deki Büyük Halk Meclisi Salonu’nda kurulan kamera ve ekran düzenekleri aracılığıyla iletişim kurdu.

Görüşmeye Çin tarafında Devlet Başkanı Şi’nin yanı sıra Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Genel Ofis Direktörü Ding Şueşiang, ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Dış İlişkiler Ofisi Direktörü Yang Cieçı, Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Vang Yi, Başbakan Yardımcısı Liu Hı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Şie Fıng katıldı.

ABD tarafında ise Biden dışında Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Hazine Bakanı Janet Yellen’in olduğu yetkililer yer aldı.

NELER KONUŞULDU?

ABD merkezli New York Times gazetesinin haberine göre Biden ve Cinping, iş birliğini geliştirme sözü verdi, ancak üç buçuk saatlik görüşmede “Hiçbir ilerleme kaydedilmedi.”

Müzakereler sona erdikten sonra her iki taraf da ayrı ayrı açıklamalarda en önemli ihtilaf noktalarını vurguladı. Beyaz Saray, Biden’ın insan hakları ihlalleri ve Çin’in “haksız ticaret ve ekonomi politikaları” konusundaki endişelerini dile getirdiğini söyledi. Şi Cinping, Amerika’nın Tayvan’a desteğinin “Ateşle oynamak” olduğunu söyledi ve -yeni yönetimin komşularıyla bir araya gelerek Çin’e meydan okuma stratejisinin bir ayağı olarak- dünyayı ittifaklara veya bloklara bölmenin “Dünyaya kaçınılmaz olarak felaket getireceği konusunda uyardı.”

Beyaz Saray yetkilileri toplantıdan önce de somut bir anlaşma veya yeni bir girişim, hatta ortak bir açıklama çabasının dahi olmayacağının sinyallerini vermişti.

Yine görüşme sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Güney Çin Denizi’nin askerileştirilmesi ve Çin’in Amerikan şirketlerinin, özellikle de savunma müteahhitlerinin bilgisayar ağlarındaki güvenlik açıklarını kullanması gibi konularda anlaşmazlıklarla karşı karşıya kalırken, “İletişim hatlarını açık tutma” gereğini vurguladı.

Açıklamalar, her iki ulusun nükleer stratejilerini kapsıyor gibi görünen bir ifade olan “stratejik” konulardaki bazı tartışmaları ima etti, ancak Amerikalı yetkililer bu tartışmaları detaylandırmayı reddetti. Vize konusundaki anlaşmazlıklar ve Pekin’de şubat ayında başlayacak olan Kış Olimpiyatları’na davet gibi zirve öncesinde spekülasyon nedeni olan bazı konuların ise gündeme gelmediği belirtiliyor.

ÇİN TARAFI GÖRÜŞMEYİ NASIL YORUMLADI?

Çin tarafı ise görüşmeyi herhangi bir taviz vermeden elde edilen bir kazanım olarak değerlendirdi. Trump sonrası Biden yönetiminin uluslararası politikalarında tansiyonu düşüreceği iddiası karşılık bulmamış, Biden’ın ekibi güvenlik ve dış işleri ekibi, Tayvan’dan Uygurlara ve ağırlıklı olarak Müslüman etnik azınlıklara yönelik bir soykırım olarak nitelendirdikleri Sincan’a kadar çeşitli konularda Çin’e meydan okurken üst düzey yetkililer de ateş püskürmeye devam etmişti.

Çin Lideri Şi Cinping ise, temmuz ayında Çin Komünist Partisinin 100. yılını kutlayan Pekin’de yaptığı bir konuşmada “Çin halkı, yabancı güçlerin bize zorbalık yapmasına, bize baskı yapmasına veya bizi köleleştirmesine asla izin vermeyecek. Her kim böyle bir hayal kuruyorsa, kafasını kıracak ve 1.4 milyar Çinlinin etinden ve kanından inşa edilen çelikten yapılmış Çin Seddi’nde kan dökecek” ifadelerini kullanmıştı.

Çin devlet medyasına göre Şi, dünkü görüşmede ise Biden’a dünyanın hem Çin’in hem de ABD’nin gelişimi için yeterince büyük olduğunu ve liderlerin sıfır toplamlı oyunlar oynamaması gerektiğini söyledi. Çin Devlet Başkanı, “İnsanlık küresel bir köyde yaşıyor ve birlikte birçok zorlukla karşı karşıyayız” dedi: “Çin ve ABD’nin iletişimi ve iş birliğini artırması gerekiyor.”

TAYVAN KONUSU ŞİMDİLİK NASIL SONUÇLANDI?

Şi Cinping’in görüşmede Biden’ı “Ateşle oynamak”la eleştirdiği ve “Ateşle oynayanların yanacağı” uyarısı yaptığı Tayvan konusunda şimdilik kazananın Çin olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Çin’in “tek Çin” politikası gereği kendi toprağı saydığı Tayvan çevresindeki tehditkar askeri devriyeleri ve tatbikatları da dahil olmak üzere politikalarından taviz vermek zorunda kalmadığı, bunun yerine, Biden’dan tavizler aldığı belirtiliyor.

Guardian’ın haberine göre Biden, görüşmede, ABD’nin Çin devletinin “tek Çin politikasına” bağlı kaldığını ve Washington’un “Statükoyu değiştirmeye veya Tayvan Boğazı’ndaki barış ve istikrarı baltalamaya yönelik tek taraflı çabalara şiddetle karşı çıktığını” söyledi.

Gazeteye göre bu ifade, Tayvanlılara bağımsızlık ilan etmemeleri uyarısı Çin’e de işgali düşünmemesi çağrısıydı. Biden, Şi’ye, her iki ülkenin de iki ülke arasındaki rekabetin “Açık bir çatışmaya dönüşmemesini” sağlama sorumluluğu olduğunu söyledi.

Washington merkezli bir danışmanlık şirketi olan Eurasia Group ile ABD-Çin ilişkilerine odaklanan bir analist olan Ali Wyne ise NY Times’a yaptığı açıklamada, “Her iki ülkenin de ateşi düşürmek istediğini düşünüyorum” yorumu yaptı: “Her ikisi de, yoğunlaşan rekabet ile sınırsız rekabet arasındaki eşiğin zayıf olduğunu kabul ediyor.”

SONUÇ OLARAK GÖRÜŞME NE İŞE YARADI?

Görüşmede çatışma konularında bir ilerleme sağlanmasa da yumuşak tonu olumlu değerlendirdi. Guardian’a konuşan ABD’li bir yetkili “Konuşmanın saygılı, anlaşılır ve açık olduğunu söyleyebilirim” dedi. Ancak yetkili, sanal zirvenin ne elde ettiği konusunda temkinli davrandı. “Bir atılım beklemiyorduk. Bu, gerçekten rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmenin yollarını geliştirmekle ilgiliydi, ABD ve Çin’in bir dizi rekabetçi eylemde bulunduğumuz, ancak iletişim hatlarını açık tutabileceğimiz istikrarlı bir duruma sahip olmasını sağlamakla ilgiliydi. Müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz ve gerektiğinde Çin’e karşı çıkıyoruz ve aynı zamanda çıkarlarımızın kesiştiği yerde birlikte çalışabiliyoruz.”

Görüşmeden sadece birkaç saat önce ABD Başkanı Joe Biden’ın imzaladığı “1.2 trilyon dolarlık altyapı tasarısı”nın da hedefinde Çin’in olduğu vurgular da ABD ve Çin arasındaki emperyalist rekabet ve çatışmanın yumuşak söylemler ve müzakere ile çözülebilecek noktada olmadığına işaret ediyor.

Törenden sadece bir saat sonra New York Times’ta yayımlanan habere göre Biden, tasarının, “ABD’yi Çin’e ve 21. yüzyıl ekonomisinin yükselen endüstrilerine hükmetmek isteyen diğer ülkelere karşı daha iyi konumlandıracağını söyledi.

Beyaz Saray’ın Güney Bahçesi’ndeki törende tasarıyı kutlayan Biden, “Bundan 50 yıl sonra tarihçilerin bu ana bakıp, Amerika’nın 21. yüzyılın rekabetini kazanmaya başladığı andır, diyeceklerine gerçekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray Ekonomik Danışmanlar Konseyine başkanlık eden Cecilia Rouse da, gazeteye verdiği demeçte, “Bu, teşvik amacıyla tasarlanmamıştır” dedi: “Çin ve altyapılarına daha büyük yatırımlar yapan diğer ülkelerle rekabet etmeye devam edebilmemiz için en stratejik ve etkili yatırımlar olacak şekilde tasarlandı. Limanlarımızdan ve çok geride olduğumuzu bildiğimiz diğer alanlardan başlayarak, gelecek yıldan itibaren yatırımları göreceğiz.” (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Etiket de yarım yaşam da

SONRAKİ HABER

"EYT’liler seçim malzemesi değildir"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa