İçme suyuna sülfürik asit tehdidi
Sülfürik asit tesisi yapılmak istenen bölge, Manisa ve İzmir su havzalarında yer alıyor.
Nikel madenine giden Otoklav adlı dev sülfürik asit kazanının protestosu | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
Özer AKDEMİR
İzmir
Manisa’ya bağlı Akhisar ile Gördes ilçesi arasında yapılmak istenen sülfürik asit üretim tesisi yörede yaşayan yurttaşlar kadar İzmirlileri de endişelendiriyor. 1 milyon ton yıl kapasiteli olması planlanan sülfürik asit fabrikası Manisa’nın olduğu kadar İzmir’in içme suyunu da tehdit ediyor.
Gördes ilçesi yakınlarında yıllardır nikel madenciliği yapan Zorlu Grubu tarafından yapımı planlanan sülfürik asit üretim tesisleri için ÇED olumlu kararı verildi. Manisa İl Çevre Müdürlüğü sitesinde askıya çıkarılan ÇED olumlu kararına karşı Akhisar ve Gördes’ten 72 yurttaş ile çevre dernekleri dava açmaya hazırlanıyor.
ZORLU GRUBUYLA MI HAREKET EDİYORSUNUZ?
Tesislere karşı İzmir Büyükşehir Belediyesinin de dava açma hazırlığında olduğunu belirten Kapatılan Kayacık Beldesi Eski Belediye Başkanı ve Gördes Çevre Platformu Üyesi Ramazan Koyunlu nikel madenciliğinin yıllardır çevre ve sağlığa olumsuz etkileri yetmezmiş gibi bir de sülfürik asit tesisi kurulmasının yöredeki tarımı, hayvancılığı ve canlı yaşamını bitirme noktasına geleceğini söyledi. Sülfürik asit tesisi yapılmak istenen bölgenin su havzalarında olduğunu, Manisa ve İzmir’e su sağlayan ya da sağlaması planlanan barajlara yakın konumda bulunduğunu belirten Koyunlu, “İklim krizi ve küresel ısınma nedeniyle kuraklık ve susuzluğun yoğun olarak yaşandığı günümüzde su havzalarında böylesi bir fabrikaya izin verilmesi son derece yanlış” dedi. Projenin bölgede yaşayan halkı tedirgin ettiğini belirten Koyunlu, “Yer altı sularımız ve havamız kirlenecek. Başta Manisa ve İzmir kentleri olmak üzere yöredeki bütün yerleşimlere su sağlayan barajlara ve yer altı sularına karışacak bu asit. Bu işten birinci derecede Manisa’nın Büyükşehir Belediyesi sorumludur. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e açık çağrıda bulunuyorum; “Zorlu grubu ile mi hareket ediyorsunuz, yoksa bilerek mi göz yumuyorsunuz” dedi.
Nikel madenine giden Otoklav adlı dev sülfürik asit kazanının protestosu | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
ÇEVRE DERNEKLERİ VE 72 YURTTAŞ DAVA AÇMAYA HAZIRLANIYOR
Manisa’ya içme suyu temin eden baraj havzasına nikel madeni atık barajının yapılmasının açıklaması olmayacağını belirten Koyunlu, “MASKİ Müdür Yardımcısı Hayri Bey’e bizzat endişelerimizi anlattım. Birçok kuruma durumu açıklayan duyurular gönderdik. Bize birilerinden korkan yöneticiler lazım değil” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin de konuyu yakından takip ettiğini belirten Koyunlu, “İZSU önümüzdeki günlerde asit fabrikasına dava açacak. Tunç Soyer’le iki kez görüştük ve kendisi önümüzdeki günlerde buraya gelip açıklamalarda bulunacak. Ayrıca çevre dernekleri ve 72 yurttaş önümüzdeki hafta asit fabrikasına karşı dava açacağız” dedi.
ÇED RAPORU: SÜLFÜRİK ASİT FABRİKASI BARAJ KORUMA ALANINDA
Meta Nikel Kobalt Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından işletilmek istenen sülfürik asit fabrikası Manisa Akhisar’a bağlı Dağdere ve Yeğenoba Mahalleleri yakınlarında yer alıyor. Proje alanı, çevre düzeni planında “çayır-mera” olarak geçiyor. Projenin olumlu kararı verilen ÇED dosyasında kurulmak istenen tesislerin İzmir’e içme ve kullanma suyu temin edilmesi planlanan Başlamış Barajı-Sinandede Regülatörü uzun mesafeli koruma alanı içerisinde olduğu dile getirilmiş. Yörede başkaca dere ve su kaynaklarının da olduğunun altının çizildiği ÇED dosyasında bu derelerin ve derelerle beslenen diğer akarsularda su kalitesinin olumsuz yönde etkilenmemesi için yer altı ve yer üstü suyundan üçer aylık periyotlarda numuneler alınarak su kalitesi izleneceği dile getiriliyor.
ALANDA BEŞ TANE ENDEMİK BİTKİ TESPİT EDİLDİ
Halen işletmede olan Gördes Nikel Kobalt İşletmesi sınırları içinde bulunan proje alanına en yakın yerleşim birimi Akhisar’a bağlı Dağdere Mahallesi iken mahalle tesislere 2.5 km uzaklıkta yer alıyor. Gördes ilçe merkezine yaklaşık 14.5 km olan proje alanı Akhisar ilçe merkezine ise yaklaşık 29.5 km uzaklıkta. Toplamda 6.15 hektar büyüklüğünde olan proje alanı 1. Derece Deprem Bölgesinde yer alıyor. ÇED raporuna göre proje alanında yürütülen flora türleri için arazi çalışmaları neticesinde alandan 33 familyaya ait 166 tür ve tür altı seviyede takson tespit edildi. Alandan tespit edilen türlerden 5’inin ülkemiz için endemik olduğunun belirtildiği ÇED dosyasında bu endemiklerden 1’i bölgesel endemik olduğu dile getirildi. Fauna türleri için arazi çalışmalarında alanda 11 karasal omurgalı fauna türü tespit edilmiş.
Kalemoğlu köylülerinin ÇED toplantısı protestosu | Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel
