17 Kasım 2021 06:59

Şiddete karşı güvencemiz birlikte mücadelemiz! 25 Kasım’da alanlara!

Eşitsizliğe ve Şiddete Karşı Yarın Değil Şimdi, Yalnız Değil Hep Beraber! 25 Kasım’da Alanlara!

Kaynak: Max Pixel

Paylaş

Hem dergimizin yazılarında hem de bu sayfada çokça kez ifade ettiğimiz üzere tek adam yönetiminin her kulvarda saldırılarının arttığı bir dönemden geçiyoruz. Kadına yönelik şiddetin artması, yaygınlaşması ve eşitsizliğin derinleşmesini bu saldırılardan bağımsız ele almak mümkün değil. Dardanel fabrikasında yaşanan örnekler*, bir kadının sokak ortasında tanımadığı bir erkek tarafından samuray kılıcı ile katledilmesi** gibi örnekler ve bu bağlamda yargının faili koruyan, şiddeti ve tacizi meşrulaştıran tutumu içinden geçtiğimiz sürecin genç kadınlar açısından ağırlığını ortaya koyuyor. Elbette kadına yönelik şiddetin artması ve eşitsizliğin derinleşmesi sorununun özünü kapitalist üretim ilişkileri oluşturuyor. Ancak bu sistemin Türkiye’deki başkomutanı olarak tek adam yönetimi tüm bu sorunların birinci dereceden sorumlusudur.

SORUNLAR DERİNLEŞİRKEN GENÇ KADINLAR BİRBİRİNE TUTUNUYOR

Dolayısıyla bugün tek adam yönetimine karşı mücadele aynı zamanda şiddete ve eşitsizliğe karşı mücadeleyle mümkün. Bugün birçok genç kadın için ekonomik problemler derinleşirken sokaklarda, kampüslerde güvende hissetmek daha da zorlaşıyor. Üniversitelerin hibrit ya da yüz yüze açılmasıyla birlikte bu sorun çok daha görünür hale geliyor. Birçok üniversitede cinsel tacizi önlemeye yönelik birimlerin kurulması acil talep olarak karşımıza çıkarken birçok üniversite de var olan kurumların işler hale gelmesi, kadınların bu birimlerde karar merkezlerinde olması ve hatta bu merkezlerin öğrencilerin geniş katılımı ile yerelleşmesi yakıcı ihtiyaçlar arasındadır. Bu talepler aynı zamanda üniversite gençliğinin demokratik üniversite talebinin genç kadınların taleplerinde özelleşen halini ifade ediyor. Gördüğümüz üzere sorunlar acil talepleri ve ihtiyaçları doğruyor. Bu noktada genç kadınlar düne nazaran daha çok bir araya geliyor. Üniversiteler açılır açılmaz, kampüslerdeki kadın çalışmaları, cinsiyet eşitliği temalı topluluklara kayıt yaptıranların sayısı bu toplulukların güçlü geçen tanışma toplantıları ve bu kadın topluluklarının üyelerinin düne nazaran daha istikrarlı katılım göstermeleri bir araya gelme eğilimi için en kuvvetli delil. Onun dışında hem üniversite hem lise öğrencileri tek adam yönetimi politikalarının iyice perçinlediği “güvensizlik” hissini kendi güvenli alanlarını yaratarak, birlikte hareket ederek değiştirmeye çalışıyor. Elbette bu durum, genç kadınların dayanışma içinde olduğu ve birbirini koruduğu güvenli alanlar yaratmanın yanında kampüsleri, okulları ve sokakları güvenli alanlara haline dönüştürecek birlikteliği de sağlayacaktır.

ŞİDDETE VE EŞİTSİZLİĞE KARŞI TEPKİ BÜYÜYOR

Bahsettiğimiz eğilimler neredeyse en genel düzeyde genç üniversiteli ve liseli kadınları kapsıyor. Bunlar arasında daha ileri çıkan örnekler de var. Hem de sayısı hiç de azımsanamayacak şekilde. Özellikle 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü kapsamında yapılan hazırlıklar bunu gösteriyor. Üniversitelerde cinsiyet eşitliği ve kadın çalışmaları temalı toplulukların etkinlik planları, forumlar kadınların güçlü buluşmaları ile geçiyor. Etkinlikler ve buluşmalar sadece bu topluluklar ile sınırlı kalmıyor. Bazı üniversitelerde kadın topluluklarının yaptıklarını çağrılar sonucu birçok kulüp ve topluluk, öğrenci temsilciliği, fakülte grupları buluşuyor. Birçok üniversitede hibrit eğitim modelinin yarattığı bir durum olarak kampüslerin aktif nüfusunun düşmesi hesap edildiğinde bu buluşmaların önemi daha da ortaya çıkıyor. Üniversitelerdeki kadar yaygın ve sayıca çok olmasa da liseli genç kadınlar da üniversitelerdeki arkadaşlarına benzer talepler ile irili ufaklı buluşmalar gerçekleştiriyor ve planlıyorlar.

YARIN DEĞİL ŞİMDİ, YALNIZ DEĞİL HEP BERABER!

Mevcut saldırılar ve genç kadınların tepkileri, tutumları gösteriyor ki bu girdabın içinden mücadele edilmeden çıkılması güç. Şanslıyız ki genç kadınlar gençlik mücadelesi tarihinde birçok kazanım ve deneyim bırakarak yer almıştır. Özellikle yakın tarihimizde. Bugün de talepler için mücadele eden genç kadınlar kazanacaktır. Tabi ki bunun için bir koşulun yerine getirilmesi gerekir: birlikte mücadele. Çünkü genç kadınlar birbirlerine çare olacak gücü ancak birlikte mücadele ile kazanmıştır, bu gücü korumak ve büyütmek için ise daha fazla bekleyecek vakit, yalnız geçirecek gün kalmamıştır. Bu sebeple;

Eşitsizliğe ve Şiddete Karşı Yarın Değil Şimdi, Yalnız Değil Hep Beraber! 25 Kasım’da Alanlara!

*https://www.gazeteduvar.com.tr/dardanel-iscisi-insanca-kosullarda-calismak-istiyoruz-haber-1541415

** https://www.evrensel.net/haber/447359/atasehirde-bir-kadin-tanimadigi-erkek-tarafindan-kilicla-katledildi

ÖNCEKİ HABER

Narenciye fabrikasındaki çocuk işçinin ölümüyle ilgili bir kişi tutuklandı

SONRAKİ HABER

AKP Grup Başkanlığı'na Eski TBMM Başkanı İsmet Yılmaz seçildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa