Fabrikalardan zamlar ve seçimlere dair notlar…
İşçiler olarak taleplerimiz etrafında birleşmeli, kendi yaşamımıza kendimiz karar vermeliyiz. Yani bir deyimle kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz.
Fotoğraf: Pixabay
Emre ÇAKMAK
Kayseri
Ülke gündeminde yer alan meselelere dair Kayseri’de sokakta, mahallede, otobüs durağında bir araya geldiğimiz genç ve görece tecrübeli işçilerin neler düşündüklerine dair gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
“EVDEN ÇIKMAYA KORKUYORUZ”
Farklı sektörlerde çalışan fabrika işçileri genel olarak, ekonominin çok kötü olduğundan ve geçinemediklerinden bahsediyorlar. Sabahtan akşama kadar çalışıp kazandıkları parayla alışverişe bile çıkamadıklarından, bırakın alışverişi evin temel ihtiyaçları için dahi markete gitmekten çok korktuklarından bahsediyorlar. Alım gücünün düştüğünü, gelen zamlardan yaka silktiklerini belirtiyorlar. Benzine gelen zamlardan bahseden işçiler “Bir şekilde borca girip araba aldık, araba kaç aydır kapının önünde yatıyor” diyor.
Bir grup mobilya işçisi de “Biz asgari ücretten fazla maaş almamıza rağmen dolabımızı dolduramıyoruz” diyorlar. “Pandemi sürecinde gece gündüz demeden çalıştırıldık, çalıştığımızın karşılığını alamadık. Ekonomide ciddi bir sorun var peki bunun sorumlusu kim?” diye isyan ediyorlar.
Daha önce iktidardaki AKP ve MHP’ye oy vermiş işçiler bile artık ekonomik alanda gelişen bu acı gerçeğin farkında. Sohbet ettiğimiz işçiler siyasi açıdan yeni arayışlar içine girdiklerini yer yer belirtiyorlar. Daha önceden bir seçenek olarak Millet İttifakı’nı düşünen işçiler, Lütfü Tükkan’ın küfür meselesinden sonra artık ne yapacaklarına, kime oy vereceklerine karar vermekte, tamamen Millet İttifakı’na sırt dönmese bile, güçlük çektiklerinden bahsetmeye başlıyorlar.
PEKİ BİZ NE YAPMALIYIZ?
Bu ekonomik sorunların sebebinin bu sistem ve onu yöneten iktidar olduğunu biliyoruz. Tabii ki tepkimizi göstereceğiz. Ama tepkimizi gösterirken sürekli kafamız karışıyor. AKP ve MHP’nin karalama politikaları devam ederken diğer partiler yaptıklarıyla onları bir nebze haklı çıkartıyorlar. Biz bu duruma karşı bir burjuva partiyi devirmek için başka bir burjuva partiyi de desteklemeyi kökten bir çözüm olarak görmemeliyiz. İşçiler olarak taleplerimiz etrafında birleşmeli, kendi yaşamımıza kendimiz karar vermeliyiz. Yani bir deyimle kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Bizim emeğimize el uzatanların ellerini kesmek için birleşip birlikte hareket etmeliyiz...
