Vergi adaletsizliğine karşı ortak mücadele çağrısı
Türk-İş’e bağlı sendikaların İzmir şube başkanları ve üye işçiler, gelir vergisi kesintilerinin yarattığı erimeye dikkat çekerek, vergide adalet talep etti.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
Yılın son aylarına doğru ücretlerden kesilen vergi oranlarının artması işçilerin geçim sıkıntısını arttırıyor. Bir yandan yüzde 15, 20, 27, 30 şeklinde artan gelir vergileri, diğer yandan dolaylı vergiler ve temel tüketim maddelerine gelen zamlarla işçilerin ücretleri daha da eriyor. DİSK’e bağlı sendikalar bir süredir işyerlerinde ve alanlarda yaptıkları eylemlerle “Vergide adalet” talebini dillendirirken, İzmir’de Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanları ve temsilcileri de gazetemize yaptıkları açıklamalarda, vergi kesintilerinden kaynaklanan gelir kayıplarına dikkat çekti, vergide adalet için değişikliklerin yapılmasını talep etti. İşçiler ve sendikacılar ortak mücadele çağrısı yaptı.
"ASGARİ ÜCRET ÜLKENİN EN İYİ TABAN ÜCRETİ OLSUN"
Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, vergilerin yüksek olduğunu söyleyerek, “Asgari ücretten vergi alınmasın diye yıllardır söylüyoruz. Asgari ücret ülkenin en iyi taban ücreti olsun. Asgari ücretliler üzerindeki vergi yükünün ağırlığı ve olumsuz etkisi nedeniyle işçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Biz, en az geçim indirimi uygulamasıyla da belirlenecek tutarın üzerinde bir gelir elde edilmesi sonrasında vergilendirmenin başlamasını öneriyoruz” dedi.
"DOLAYLI VERGİNİN AZALTILMASI GEREKİYOR"
DERİTEKS İzmir Şube Başkanı Mehmet Selli de asgari ücretten vergi alınmasına karşı olduklarını belirterek, “Çok yüksek vergiler alınıyor ne yazık ki. İşçinin eline geçen zaten ne kadar, vergilerle bu daha da kesiliyor. Zaten ekonomik kriz derinleşmiş durumda, geçim sıkıntısı artmış durumda. 100 saatin üzerinde mesai yapacak ki işçi bir şeyler kazansın ama vücut nasıl dayanacak” dedi.
Selli, vergi dilimlerinden kaynaklı kayıplara vurgu yaparak, “En düşük gelirli kesimlerin tasarruf yapabilir duruma gelmeleri için tüketimdeki vergi yükünün, dolaylı verginin azaltılması gerekir” diye ekledi.
"ARTIK ÇAY SİMİT HESABI BİLE OLAMAYACAK"
Akar Tekstil İşyeri Temsilcisi Erkan Helvacı da “Gelen zamlar, alım gücünün zorluluğu üstüne bu vergi kesintileri insanları çıkmaza sokuyor. Asgari ücretin geçinebilir bir rakama çıkması gerekiyor. Zengin zaten zengin, hatta bu durumları fırsata bile çeviriyorlar. Zor durumda olan işçiler, emekçiler. Geçinemiyorum diye intihara kalkışanlar var, çocuğunun bezini almakta zorluk çekip intihar ediyor insanlar” diyerek tepki gösterdi.
Patronlara teşvikler, vergi indirimi sağlanırken işçi ve emekçilerden kesilen vergilerin adaletli olmadığını belirten Helvacı, “İşçi bugün bir sepeti 200 TL’ye doldururken ertesi gün 250 TL’ye dolduramıyor. Eskiden asgari ücreti hesaplarken çay simit hesabı yaparlardı, artık o da olamayacak, artık ekmek zammını konuşuyoruz. Bir ayda her şey yüzde 40’lara kadar zam geldi” dedi.
"AZ KAZANANDAN AZ ÇOK KAZANANDAN ÇOK"
Tez Koop-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Caner Fırat da vergide adalet taleplerini yineleyerek, “Asgari ücret zaten yoksulluk sırının hep altında kalıyor. İnsanlar asgari ücretle evini geçiremezken bir de bundan vergi kesilmesi adaletli değil. Biz Tez Koop-İş olarak az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gerektiğini düşünüyoruz. Vergi sistemi yeniden revize edilmeli. Vergilendirme yapılırken de sosyal tarafların görüşlerine de komisyonda yer vererek düzgün bir vergi sistemi yapılmalı” diye konuştu.
"İŞÇİLERDEN VERGİ ÜSTÜNE VERGİ KESİLİYOR"
Media Markt’ta çalışan Tez Koop-İş Üyesi Hasan Pirinçci de “Vergi kesintilerine baktığımızda asgari ücretle veya biraz üstünde alan insanlar olarak çok zorluk çekiyoruz. Onun vergisi bunun vergisi derken ücretin yüzde 30’u gitmiş. Zorluyor tabii, bizim ödemelerimiz var. Hele ki ocak ayında aralık ayının maaşını alırken. O kadar yandaş firmaların vergi borcu silinirken emekçiden vergi üstüne vergi alınması ironik. Her şeyde olduğu gibi yine ezilen çalışan, emekçiler oluyor. Asgari ücretli çalışanlardan vergi alınmamalı” dedi.
"MÜCADELEDEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK"
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası İzmir Şube Sekreteri Özgür Arslan da ülkedeki ekonomik dar boğazın işçi ve emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığını söyledi. Arslan, “Vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Asgari ücretten vergi alınmaması gerekiyor. Asgari ücret üzerindeki vergi sıfırlanıp onun üzerinden yüzde 10 taban belirlenebilir. Temel tüketimlerden KDV’nin kaldırılması gerekiyor. Çalışan arkadaşlarımızın maaşlarından ortalama 1500 TL-2 bin TL arasında kesintiler oluyor ve yaşam koşulları da iyice zorlaştı” dedi.
Vergide adaletin en kısa sürede sağlanıp, verginin sermayeden alınması gerektiğini söyleyen Arslan, “Patronlardan kesilmeyen vergiler işçi ve emekçilerden kesiliyor. Vergide adalet için mücadele etmekten başka şansımız yok. Konfederasyon fark etmeksizin ortak hareket etmeli” diye konuştu.
"ÇOCUKLARIMIZ AÇ KALMAMALI"
Alsancak Devlet Hastanesi Sağlık-İş Temsilcisi Halim Çalışkan da “Başta yandaşlarını zengin edecekler diye bizim çocuklarımız aç kalmamalı. Benim çocuğum süt içebilmeli, ama onlar akşam şampanya tokuşturacak diye benim çocuğumun kursağından örneğin bir pastırma geçmedi” dedi.
Ege Üniversitesi Hastanesi Sağlık-İş Temsilcisi Nazım Özkan da “Biz KHK ile kadroya geçtiğimiz için asgari ücretle çalışıyorduk. 3 yıl kadar asgari ücretle çalıştım ve çalışırken vergi kesintileri bizi sekizinci ya da dokuzuncu ayda vurmaya başlıyordu. Ülkedeki yoksulluk düzeyinin üzerine çıkmamış olsa da ücretlerimiz yükseldi fakat bu kez de vergi dilimine girdi. 2 bin 825 alırken girdiğimiz vergi dilimine şimdiki ücretle üçüncü ayda girmiş oluyorum. Yani cebimize bir şey girmemiş oluyor. Benim alım gücümü yükselt. Maaşta yüzde 27 zam görünüyor ama vergi dilimine giriyor, alım gücü de düşüyor” diye konuştu.