Demirtaş'tan Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" söylemine destek
Tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "helalleşme" söylemine destek verdi, "Toplumsal uzlaşma ve iç barış açısından yürekten destekliyorum" dedi.
Selahattin Demirtaş | Fotoğraf: HDP Basın
Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” söylemlerine destek verdi; “Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını toplumsal uzlaşma ve ülkemizin iç barışı açısından çok önemsiyor ve yürekten destekliyorum” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun “helalleşme” açıklamasını, “Geçmiş hatalarımızla samimi, dürüst ve cesur bir şekilde yüzleşip karşılıklı helalleşmeden hiçbir sorunumuzu kalıcı olarak çözemeyiz. Bu nedenle, Cumhuriyet’in kurucu partisi CHP’nin Genel Başkanı sıfatıyla yapılmış bu açıklama tarihi önemdedir ve mutlaka sahiplenilmesi, desteklenmesi ve güç verilmesi gereken ciddi bir adımdır” ifadeleriyle değerlendiren Demirtaş, politikyol’da yayımlanan yazısında şunları söyledi:
"Helalleşme veya yüzleşme dediğimiz şey, geçmişin hatalarından sorumlu olanları bulup suçlamak ve cezalandırmak değildir. Geçmişteki hataların, acıların bir daha asla tekrarlanmayacağına dair tüm kesimlerin birbirlerine ve elbette devletin tüm kesimlere teminat vermesidir. Bunun için hataların varlığını ve sonuçlarını kabul ederek içten bir şekilde özür dileyebilmektir. Her şeyden öte, toplumun travma sonrası tedavisi için gereklidir bu. Bir arada güven ve huzur içinde yaşayabilmek, birbirimizin yüzüne bakabilmek, birbirimizi sevebilmek için gereklidir. Bunları sağlamadan hangi toplumsal zemin üzerinde uzlaşıyı ve demokrasiyi kurabiliriz ki?"
"TOPLUM DEVAMININ GELMESİNİ BEKLEYECEK"
"Sayın Kılıçdaroğlu’nun çabası çok kıymetli. Toplum, devamının gelmesini bekleyecektir. Sadece şimdi değil, ileride iktidar değiştiğinde, bu helalleşme sürecinin devlet adına da kurumsal ve resmi olarak işletilmesi gerekir. Ancak bu sorumluluk ne sadece CHP’nin ne de sadece Sayın Kılıçdaroğlu’nundur. Başta siyasetçiler olmak üzere herkes samimiyetle ve cesaretle elini taşın altına koymak, kendi payına düşen sorumluluk gereğince yüzleşmeye dahil olmak zorundadır. Bunun basit oy hesaplarıyla yaklaşılacak bir konu olmadığını herkesin iyi anlaması gerekir. Kaldı ki samimiyetle özeleştirisini ortaya koyan siyasetçiyi, halk kesinlikle bağrına basacaktır. Yine de ahlaklı davranmak ve risk almaktan da çekinmemek gerekir. Başka türlü siyasi öncülük de yapılamaz, toplumsal değişim de sağlanamaz. Bu nedenle, Sayın Kılıçdaroğlu’nun inisiyatif alması kıymetlidir, helalleşme için yola çıkması önemlidir.
Evet, sorunları biz yaratmadık, sorunların kaynağı biz değiliz ancak siyasetçiler olarak eğer doğru ve başarılı bir politika izleseydik çözümsüzlükten beslenenlerin ekmeğine, istemeden de olsa yağ sürmemiş olurduk. Kendi adıma bu sorumluluğu her zaman kabul ettim ve halen aynı noktadayım. Kimlik siyasetini aşarak toplumun tamamını kucaklamayı başarmalıydık. Şiddetin tümden devre dışı kalması için siyasetçiler olarak daha fazla inisiyatif almalı, öne çıkmalıydık."
HELALLEŞME BİZİM DE SORUMLULUĞUMUZ
"Halkımızın haklı taleplerini daha doğru ve ikna edici bir dille anlatmayı, temsil etmeyi başarmalıydık. Bize yönelik ağır saldırılara ve kara propagandaya rağmen hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan barış politikalarını hayata geçirmeliydik. Bunlar bizim eksiklerimiz, hatalarımızdır. Ve eminim bizden dolayı kırılmış, incinmiş milyonlarca insan da var. Dolayısıyla helalleşme ve yüzleşme bizim de sorumluluğumuz. Unutmayın, helalleşme için samimiyetle özür dileyebilmek zayıflık değil, cesaret ve erdemdir. Yüzleşme konusu sulandırılmadan, istismar edilmeden tüm kesimlerce desteklenir ve herkes iğneyi önce kendine batırırsa demokrasinin önü açılır, toplum nefes alır.
Son olarak yüzleşme, sosyolojinin ve toplumsal psikolojinin konusudur. Hesaplaşma ise hukukun alanına girer. Helalleşme süreci sağlıklı bir şekilde işletilirse bağımsız yargı önünde hesaplaşma da daha kolay ve mümkün olur. Zaten ikisi birden yapılamazsa adalet sağlanmış olmaz. Elbette yakın zamanın ağır suçları yargı önünde hesaplaşmaya konu olacaktır ama ondan önce, yüzleşme ve karşılıklı helalleşme için hep birlikte adımlar atmalıyız." (HABER MERKEZİ)