Fabrika fabrika, mahalle mahalle örgütlenmeliyiz
Gaziantep'te dokuma ve tekstil işçileri, ekonomik sorunlarartan hayat pahalılığı ve asgari ücreti tartışmak üzere bir araya geldi. İnsanca yaşayacak asgari ücret için mücadele vurgusu öne çıktı.
Fotoğraf: Evrensel
Gaziantep OSB’de çalışan dokuma ve tekstil işçileri, yaşanan ekonomik sorunlar, artan hayat pahalılığı ve asgari ücreti tartışmak üzere bir araya geldi. Toplantıya 10 ayrı fabrikadan işçiler katıldı. Toplantıda, yapılan zamlar karşısında ücretlerin her geçen gün eridiğine dikkat çekilirken, asgari ücretin insanca yaşanacak bir seviyeye yükselmesi için mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. İşçiler, asgari ücretin belirlenmesinde söz hakkına sahip olabilmek için önümüzdeki süreci fabrikalarda ve mahallelerde örgütleme kararı aldı.
YÜZDE 40 ZAM ERİMEYİ ANCAK KARŞILAR
Milat Halı’da çalışan bir işçi, dolardaki artışın işçi ücretlerinde erime meydana getirdiğini söyledi. Sene başında asgari ücrete zam yapıldığında asgari ücretin 382 dolara denk geldiğini söyleyen işçi, aradan geçen 11 ayda asgari ücretin 271 dolara gerilediğini aktardı. Bunun Türk Lirası’ndaki karşılığının 1106 Lira olduğunu belirten işçi, şu an ücretlere yüzde 40 zam yapıldığında zararın anca kapanacağını dile getirdi. Dolardaki artışın patronların servetini artırdığını belirten işçi, “Geçen sene asgari ücrete yüzde 21 zam yapıldı. Bizim ürettiğimiz her şey dolar üzerinden satılıyor. Patronlar bu süreçte yüzde 40 zenginleşti. Madem ihracat işi yapıyoruz, bizi maaşımızı da dolara endekslesinler” dedi. Gür İplik’te çalışan bir işçi ise tekstil patronlarının işçilere verdiği ek zamma ve sosyal yardımlara değindi. İşçilerde biriken tepkinin önünü kesmek için böyle bir yola başvurduklarını vurgulayan işçi, “Yarım ton kömür, 1500 lira çek veren var. Bunları başlarına geleceklerini bildikleri için yapıyorlar. Bu yaptıklarını gerekçe göstererek 2022 asgari ücretini maaşlara yansıtmaları, 3. ayı bulabilir. Tepkimizi şimdiden göstermemiz lazım. Yoksa sonumuz kötü” ifadelerini kullandı.
HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Sonrasında Merinos’ta çalışan bir işçi söz aldı. Yaşanan sorunlarda işçilerin de sorumluluğunun olduğunu ifade eden işçi, “Herkes sorumluluğunun farkında olursa başka bir şey olur, sesimizi duyururuz. Dikkate alınırız. Zaten asgari ücrete yapılsan zamdan önce ücretler erimiş” dedi. Bir işçi, asgari ücretin artık çay ve simit almaya bile yetmediğini vurgularken, Güven Boya’da çalışan bir işçi “Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Yapacaklarımızla ilgili bir program çıkarmalıyız” diye konuştu.
İŞÇİLERİN SÖZ SAHİBİ OLDUĞU BİR DÜZEN İÇİN…
Haliloğlu Çuval’da çalışan bir işçi bugün işçilerin birlik olması için gerekli koşulların her zamankinden daha uygun olduğunu söyledi. Muhalefet partilerinin normalde emekçilerin içine inmediğini ancak sermayenin de durumun farkında olduğunu belirten işçi,“Sermaye partileri bile işçilerin yaşadığı yoksulluktan, açlıktan dolayı artık işçilerin içinde geziyorlar. Bunu değerlendirmeliyiz. Ben bir haftalığımla altı aylık kiramı veriyordum, şimdi bir aylığımla iki aylık kiramı verebiliyorum. Eskiden serviste giderken konuşurduk,AKP seçmeni ben konuştukça bana tepki gösterirdi. Şu an aynı işçi ekonominin zenginler için iyi olduğunu söylüyor. Biz mücadeleyi sadece bu senenin asgari ücreti, ya da şimdiki kötü koşulları değiştirmek için değil, işçilerin söz sahibi olduğu bir düzenin kurulması için vermeliyiz” dedi. Aynı işçi patronların silinen vergi borçlarını da hatırlatarak, “2022 yılının bütçesinde patronların 336 milyar lira vergi borcunu affediyorlar. Aynı zamanda şu kadar açık vereceğiz diyorlar. Madem vergi affedecek durumun var. Aç olandan, yoksul olandan vergi almıyorum de” sözlerini kullandı.
İŞYERLERİNDEN BAŞLAYARAK ÖRGÜTLENMELİYİZ
Kaplanser’de çalışan bir işçi ise asgari ücret belirlenmeden işçilerin örgütlenip söz sahibi olması gerektiğini dile getirdi. İşçi, örgütlenmenin işyerlerinden başlaması gerektiğini aktarırken, “Kendi işyerimizde konuşup önümüzdeki iki ay içinde örgütlenmemiz lazım. Ne kadar kalabalık olursak o kadar çabuk istediğimizi alırız. Asgari ücrete en az yüzde 60-70 zam yapılmalı. Yüzde 40 kimseyi kurtarmaz” dedi.
MÜCADELE ETMEZSEK EKMEK YİYEMEYİZ
Yakut halıda çalışanbir işçi ise dokuma işçilerinin ücretlerinin her geçen sene eridiğini söyledi. Bunun, işçilerin kendi talebini dayatmaması, patronun verdiği zamma bakmasının sonucunda olduğunu vurgulayan işçi, “Ben 10 yaşından beri dokumada çalışıyorum. Ünaldı’da çalışırken patronlarla dövüşerek zam alırdık. Yüzde 98 zam aldığımız oldu. Ama şimdi patronun ya da müdürün karşısına çıkıp istediğimiz zammı söylemiyoruz. Şimdi asgari ücret zamlanacak. Patronla makinistin insafına kalmamalı.Mücadele etmek zorundayız yoksa ekmek yiyemeyiz” diye konuştu.
ÜÇ TUZU KURU İNSAN, ASGARİ ÜCRETİ BELİRLİYOR
Son olarak DİSK Tekstil bölge eski temsilcisi Mehmet Türkmen söz aldı. Pandemi döneminde işçilerin ölümüne çalıştığını, binlerce işçinin işsiz kaldığını ancak patronların her ay ihracat rekoru açıklamaya devam ettiğini söyledi. En temel tüketim mallarına her gün yeni zamların geldiğini vurgulayan Türkmen, “TÜİK, rakamlarla oynamasına rağmen, yüzde 20 enflasyon açıklıyor. Gerçek enflasyon, 2021 için şimdiden yüzde 50’yi aşmış durumda. Şu an ücretlere yüzde 50 zam gelse bile ücretlerdeki erimeyi anca karşılar” dedi. Asgari ücretin temel ücret haline geldiğine de dikkat çeken Türkmen, “Asgari ücret insanca yaşanacak bir düzeye gelmeli. Asgari ücret sadece asgari ücretle çalışanları etkilemiyor. Asgari ücretin altında çalışanın da üstünde çalışanın da ücreti asgari ücrete göre belirleniyor. Ancak milyonlarca insanı ilgilendiren bu ücret, patronların ve hükümetin insafına göre belirleniyor. 20 milyon insanın kaderini üç tane tuzu kuru insan belirliyor” dedi.
SESİMİZİ MEYDANLARDA DUYURALIM
Ünaldı Direnişini ve kazanımlarını da hatırlatan Türkmen, “Ünaldı’da binlerce işçi ayağa kalkıp nasıl haklarını aldıysa bugün de bunu Başpınar işçileri olarak yapacağız. Buna da işçi arkadaşlarımızın öncülük yapması gerekiyor. İşçilerde kaynama var. Herkes ekonomik duruma tepkili. Bizim buna öncülük etmemiz gerek. Mahallelerde, işyerlerinde toplantılar yaparak, işçi komiteleri kurarak, örgütlenelim. Meydanlara çıkıp sesimizi duyuralım” dedi. (Antep/EVRENSEL)