İşçilerden DİSK Tekstil Temsilcisi Mehmet Türkmen’in görevden alınmasına tepki
Antep'te 10 fabrikadan işçiler bir araya gelip sorunlarını konuştu. DİSK Tekstil eski Bölge Temsilcisi Türkmen’in görevden alınmasının da konuşulduğu toplantıda işçiler, gelişmeye tepki gösterdi.
Fotoğraf: Evrensel
Antep Başpınar OSB’de çalışan 10 farklı fabrikadan çok sayıda işçi, toplantı yaparak artan yoksulluk ve ağır çalışma şartları karşısında ne yapılması gerektiğini tartıştı. DİSK Tekstil eski Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’in görevden alınmasının da konuşulduğu toplantıda işçiler, gelişmeye tepki gösterdi. DİSK Tekstil’in Antep’te iki senedir yaptığı işlerle işçiler içinde yeniden güven kazandığını belirten işçiler, bu güvenin yeniden dağılacağını vurguladılar. İşçiler, işyerlerinde dayatılan ağır çalışma koşullarına, yoksulluğa ve sefalet ücretine karşı yeni birlikler kurmak gerektiğini belirtti. İşçiler, çözümün birleşik mücadelede olduğunu, bunun için de işçilerin iradesinin hakim olduğu, söz hakkının işçilerde olduğu mücadeleci bir sendikada birleşmek gerektiğini söyledi.
“FABRİKALARDA BASKILAR ARTTI”
İşçiler, hayat pahalılığından ve geçim sıkıntısından dem vurarak, insanların kredi kartı borcuna battığını, bu yüzden çalışma koşullarına ses çıkaramadıklarını söyledi. Dövizdeki artışın, her şeye yansıdığını belirten bir işçi, patronların daha da zenginleştiğini işçilerin sefalete sürüklendiğini dile getirdi. Ek iş yapmadan ya da fazla mesaiye kalmadan yaşamı sürdürmenin imkânsız hale geldiğini belirten bir işçi ise, “İki sene önce 8 saat pazar mesaisine kalıyorduk, geçen sene 12 saate çıktı. Bu sene 16 saat kalıyoruz. Hayatta kalmak için uyumadan, dinlenmeden çalışmamız mı gerekecek” dedi. Fabrikalardaki çalışma koşullarının da gittikçe ağırlaştığını ifade eden işçiler, patronların ve müdürlerin baskısı karşısında ne yapacaklarını şaşırdıklarını vurguladı. Bir işçinin “Arkadaşımızla sigara molasında sohbet bile edemiyoruz. Gelip başımızda dikiliyorlar ne konuştuğumuzu duymak için” sözüne bir başka işçi şöyle cevap verdi: “Yine sizde mola varmış. Bizde o da yok. Adamların elinden gelse bizi fabrikaya kilitleyecekler”.
İŞÇİLER DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI
Toplantıda dokuma işçilerinin aktardığı deneyimler önemli yer tuttu. Sahip oldukları hiçbir hakkın patronlar tarafından bahşedilmediğini söyleyen bir işçi, “Ne zaman birlik olup, mücadele ettiysek o zaman hak aldık. Ünaldı’da sigorta hakkını kazandık, SANKO grevinde işçilerin birlik olduğunda patrona da sendika ağasına da diz çöktürebileceğini gördük. O zaman 100'de 114 zam almıştık. Başpınar grevinde hem zam aldık, hem ikramiye ve sosyal yardım. Bugün Antep’te dokuma işçilerinin ücretleri bir nebze de olsa yüksekse Ünaldı’dan beri gelen mücadele kültürünün sonucu” dedi. İplik fabrikasında çalışan bir işçi de daha önce çalıştığı bir fabrikada iş durduklarını, bunun sonucunda mesai farkının yükseldiğini, ücretlerine de zam yapıldığını söyledi. Ancak bunu koruyamadıklarını, işe öncülük eden işçilerin işten atıldığını, verilen hakların da yavaş yavaş geri alındığını aktardı. İşçi bunun sebebi olarak, kazanılan hakları koruyacak bir birlik kuramadıklarını, bu birliği sağlamanın en önemli aracının sendika olduğunu söyledi. Ardından söz alan bir başka işçi ise işçilerin sendikalara güven duymadığını, pek çok sendikanın patronla işbirliği içinde olduğunu söyledi.
“İŞÇİLER SENDİKAYA GÜVENMEYE BAŞLAMIŞTI”
İşçiler, Mehmet Türkmen’in göreve gelmesiyle Antep işçilerinin sendikaya bakışının değiştiğini, sendikaya güven duyulmaya başlandığını vurguladı. Sendikanın Antep ve Urfa’da iki senedir önemli işler yaptığını aktaran işçiler, bu süreçte sendikada işçilerin iradesinin hakim olduğunun, kararların işçilerle birlikte alındığının altını çizdi. Yasin Kaplan, Güven Boya, Angel Halı, Akınalbella fabrikalarında sürdürülen direnişleri de hatırlatan işçiler, bu direnişlerin Antep işçileri için önemli dersler barındırdığına vurgu yaptı. İplik fabrikasında çalışan bir işçi, fabrikalarda hak gasplarının arttığını ve emekçilerin ekonomik sorunlarla boğuştuğunu aktararak, “Bunun karşısında işçiler arayış içinde. DİSK Tekstil, işçiler için gerçek bir örgütlenme noktası haline gelmişti. Herhalde sendikanın merkezi buradaki mücadeleci çizgiden rahatsız oldu. Bundan sonra mücadeleyi yürütmek için farklı olanaklar bulmalıyız. Mutlaka ortak bir çatı altında birleşmeliyiz” dedi.
“ASIL OLAN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ”
Sonrasında söz alan DİSK Tekstil eski Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, asıl olanın işçilerin birliği olduğunu, patronların zulmü karşısında olduğu gibi sendika ağalığı karşısında da işçilerin birliğinin hayati olduğunu söyledi. Belirlenecek asgari ücretin insanca yaşamaya yetmesi için, işçilerin örgütlenip sesini duyurması gerektiğini belirten Türkmen, bu örgütlülük gerçekleşmezse geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi işçilerin kaderini, bir avuç patronun belirleyeceğini vurguladı. İşçilerin hiçbir dönem olmadığı kadar öfkeli olduğunu ve geçim sıkıntıları ve çalışma şartları karşısında çözüm arayışı içinde olduğunu ifade eden Türkmen, Antep’te dokuma ve tekstil işçilerinin kuracağı birliğin kalıcı hale gelmesi gerektiğini söyledi.
“İŞÇİLERİN YÖNETTİĞİ BİR SENDİKA İHTİYACI”
96 Ünaldı Direnişi’ni hatırlatan Türkmen sözlerine şöyle devam etti: “Ünaldı’da hiçbir yasal yetkisi olmayan dernek çatısı altında birleştik, patronlarla sözleşme imzaladık. Sebebi kurduğumuz birlikti. İşçiler kendisi karar alıp, kararları da kendisi uyguluyordu. Bugün ihtiyaç olan da böyle bir birlik. İşçilerin yönettiği, işçilerin iradesi dışında adım atmayan, aldığı her kararı işçilerle alan bir sendikal birliğe ihtiyaç var. Bu sınıf sendikacılığıdır. Patronların dayattığı kölelik koşullarına karşı da, işbirlikçi sendikacılığa karşı da ancak böyle mücadele edebiliriz. Nasıl ki Ünaldı’da hiçbir yetkisi olmayan dernek çatısı altında işçilerin birliğini kurduysak yine aynısını yapacağız. Patron işbirlikçisi, sarı sendikacılığa karşı işçilerle birlikte karar alacağız. Yine işçilerle karar vereceğiz. Asıl olan işçinin örgütlü iradesidir. Eğer işçi birlik olursa yasal olarak yetkisi olmasa bile kararlılığıyla her talebini elde eder.” (Antep/EVRENSEL)