Bir yıl önce gazetelerde Roboskî
Roboskî’de 34 köylünün F-16’larla katledilmesinin üstünden tam 1 yıl geçti. Birkaç gazete dışında katliam sonrası ‘sus-pus’olan medya, katliamı ancak 2 gün sonra ‘görebilmişti.’Gazeteler Roboskî Katliamı’nı 30 Aralık 2011 tarihli nüshalarında çoğunlukla manşetten
Gazeteler Roboskî Katliamı’nı 30 Aralık 2011 tarihli nüshalarında çoğunlukla manşetten duyurmuş; manşetten vermeyen gazeteler ise çoğunlukla sürmanşetten görmüştü. Gazetelerin başlıklarında, “hata” ve “devlet bombaladı” vurgusu öne çıkarken, bazı gazeteler alınan istihbaratı sorumlu tuttu. Köylülerin silah taşıdığını ve PKK’lilerin geçiş yolunu kullandıklarını söyleyenler de oldu...
Radikal, Özgür Gündem, Evrensel, Taraf, Cumhuriyet ve BirGün sivillerin öldürülmesini vurgularken, Star, Hürriyet, Milliyet, Akşam, Vatan, Posta ve Habertürk, olayı “Hata” olarak değerlendirdi. Sabah, Zaman, Yeni Şafak, Aydınlık, Sözcü ve Yeniçağ gazeteleri de “yanlış istihbarata” vurgu yaptı.
Birkaç köşe yazarının dışında, çoğu yazar da katliamla ilgili ilk yazılarını 30 Aralık günü kaleme aldılar.
İşte o gün atılan manşetler:
Özgür Gündem: “SOYKIRIM” Qilaban’da çoğunluğu çocuk 35 köylü, TSK’nin savaş uçakları tarafından göz göre göre vahşice katledildi. Genelkurmay katliamı üstlendi. Katliamdan sağ kurtulan Servet Encü’nün anlattıkları açıkça, savaş suçlarına bakan Uluslarası Ceza Mahkemesi’ne gitmesi gereken bir suçun işlendiğini ortaya koyuyor: “Önce asker gelip yolumuzu kesti. Bıraktılar, yolumuza devam ettik. Sonra da uçaklarla bombaladılar.”
Evrensel: ‘KİRVEM HALLARIMI AYNI BÖYLE YAZ’ * Savaş uçakları köylülere bomba yağdırdı. Çoğu çocuk 36 kişi feci şekilde can verdi. Yaşananlar Mustafa Muğlalı’nın gerçekleştirdiği 33 kurşun katliamını hatırlattı. * Ahmed Arif’in 33 Kurşun şiirinden.
Milliyet: ‘35 SİVİLE BOMBA’ Türkiye dün sabah korkunç bir olayla uyandı. Türk uçakları, Kuzey Irak sınırından kaçak mazot sokmaya çalışan yaklaşık 40 sivili vurmuştu. Facia, önceki akşam Ortasu sınır karakolundaki askerlerin, katırlarla sınırdan geçmeye çalışan kalabalık bir grubu termal kameralarla tespit etmesiyle başladı. Askerle taciz ateşi açtı ama yanıt gelmedi. Ardından Ankara’ya bilgi verildi. Cesetleri battaniyelere saran köylüler, acı manzaranın karşısında ağıtlar yaktı. Ölenlerin hiçbirinin üzerinden silah çıkmadı.
Vatan: ‘KAHREDEN HATA’ PKK’nın sınır birliklerine sal dıracağı istihbaratı vardı. K. Irak’tan Türkiye’ye doğru gelen bir grup tespit edildi. hemen F-16’lar havalandı. Sigara kaçakçılığı yapan Uludereli köylüler bombaların hedefi oldu.
Posta: ‘OPERASYON KAZASI’ Ölenlerden biri gazi çocuğu. 28’i aynı aileden. Çoğu korucu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in şu sözleri askerin büyük hatasını ortaya koydu: “İlk tespitlere göre olay operasyon kazası.”
Habertürk: ‘SINIRDA VAHİM HATA’ Jetler, ‘PKK’lı’ diye 39 köylüyü bombaladı: 29’u aynı aileden 35 kişi can verdi. Kaçakçılar, eşek ve katırlarda kaçak mazot ve sigara taşıyordu. Ortasu Köyü Muhtarı, “Köylüler 10 yıldır sınırda kaçakçılık yapar. Bu bilinir, ölenlerin çoğu 12-16 yaş arası çocuklar” diye tepki gösterdi.
Aydınlık: ‘OPERASYON ABD İSTİHBARATIYLA’ TSK’nın önceki gece Irak sınırındaki Sinat-Haftanin bölgesinde yaptığı operasyonda ölenlerin Irak’a kaçak mazot getiren 18-20 yaşlarındaki kişiler olduğu ileri sürüldü. Operasyon sonrası “TSK’nın istihbarat kaynağı” sorgulanmaya başladı.
Sözcü: ‘SİLAH TAŞIYORLARDI’ PKK ağır silahları sınırdan katır sırtında geçiriyordu. TSK önceki gece aynı bölgede kalabalık bir gruba jetlerle operasyon yaptı. PKK kamplarının yer aldığı K. Irak’ın Sinat ve Haftanin bölgesinde kalabalık bir grup, katırlarla sınırı geçerken tespit edildi. F-16’lar bomba yağdırdı. 35 kişi öldü. ölenlerin kaçakçı olduğu iddia edildi.
Yeniçağ: ‘TERORİST GÜZERGAHINA BOMBA TSK’nın alınan istihbarat üzerine, Kuzey Irak’ta teröristlerin barındığı alana düzenlediği bombardımanda 36 kişiden biri kurtuldu. Bölgedeki kaynaklar “Ölenler kaçakçı” dedi. Karargah incelemenin sürdüğünü açıkladı. (MEDYA SERVİSİ)
2 GÜN SONRA YAZILAN YAZILAR...
GAZETELERİN köşe yazarları Uludere'de 34 kişinin katledilmesinin ardından farklı vurgular yaptı: İnsani kayıplar, güvenlik politikaları, komplo teorileri.. Fatih Altaylı ise askerin suçu olmadığını söylüyordu, “Şimdi ölenler dışında herkes suçlu ilan edilecek, suçlu aranacak. Tabii suçlu belli. Türk Silahlı Kuvvetleri. Peki Silahlı Kuvvetler ne yapsın? (...) Vurmayıp "vatandaştır, kaçakçıdır" deseler ardından bir karakol saldırıya uğrayıp 20 şehit versek, "Görüntüler Genelkurmay'a geldi ama hiçbir şey yapmadılar. Asker ne yapsın?”