Türk TORAKS Derneğinden çağrı: Aşılama doğru ve zamanında yapılmalı
Akciğer sağlığı uzmanları, 4. dalganın uygun aşı olmayanları da etkilediğine dikkat çekerek “Yatan hastalar içinde aşılıların da olmasının nedeni doğru ve zamanında yapılmayan aşılardır” dedi.
Fotoğraf: Türk TORAKS Derneği
Kovid-19 salgını nedeniyle hibrit olarak 26-27 Şubat’ta Antalya’da gerçekleştirilecek olan Türk TORAKS Derneğinin 24’üncü kongresine katılacak olan akciğer sağlığı uzmanları pandemi, aşılama ve iklim krizini masaya yatırdı. Kongre öncesi yapılan toplantıda araştırmalara dair bilgiler verilerek aşının kesinlikle koruduğuna ve aşısızlığın hasta ettiğine dikkat çekilerek “Yatan hastalar içinde aşı olanlar da var. Bunun nedeni doğru ve zamanında yapılmayan aşılamadır” denildi. Ayrıca hava kirliliğinin virüsü taşıdığına ve pandeminin en çok işçileri vurduğuna dikkat çekildi.
1401 HASTANIN YÜZDE 93’Ü AŞISIZ YA DA TEK DOZ AŞILI
Birçok ülkede Kovid-19’a karşı aşılamanın istenen düzeyin çok altında olduğuna vurgu yapılan toplantıda Türk TORAKS Derneği tarafından desteklenen 18 farklı ilden 25 hastanenin verileri paylaşıldı. 1401 hasta üzerinde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarına göre: “1401 hastanın 529’u (yüzde 37,7) yoğun bakımlarda yatan hastalardan oluşuyordu. Bu hastaların 715’i ise erkek (yüzde 51) ve 686 (yüzde 49) hasta ise kadın hastalardı. Hastaların 669’u (yüzde 47,8) aşısızlardan oluşurken, toplamda 1304 hasta (yüzde 93) ise aşısız veya 2 doz Sinovac ile tek doz aşı olan hastalardan oluşuyordu.”
4. DALGA EKSİK AŞILILARI DA VURDU
Ayrıca araştırmada salgının 4. dalgasının Delta varyantıyla birlikte sadece aşı olmayanları değil uygun aşı olmayanları da etkilediğine işaret edilerek “Aşı çalışıyor, aşı koruyor. Bunun için doğru ve zamanında aşı olunmalı” çağrısı yapılarak “Örnek olarak 64 yaş üstüne bakıldığında çift doz Sinovac’lı hastaların aşısızlardan daha fazla hasta olduğu görülmektedir (301’e karşılık 200 hasta)” denildi. Yatan hastaların aşı olmama nedenleri ve oranları da paylaşıldı: “İhmal: 270 (yüzde 48), aşı karşıtlığı: 203 (Yüzde 36), aşı duraksaması: 93 (Yüzde 16).”
ARAŞTIRMANIN VERİLERİ:
- Yatan hastalar içinde “2 doz Sinovac + 1 doz BioNTech” olanların sayısı 11 (yüzde 0,8)
- 3 doz Sinovac olanların sayısı 49 (yüzde 3.5)
- Yoğun bakımda yatan hastaların 281’i (yüzde 53,1) aşısız
- Yoğun bakımda yatan hastaların 497’si (yüzde 94) aşısız veya 2 Sinovac veya yetersiz doz (tek doz) aşılı
- Çift doz Sinovac veya 3 doz aşı olanlar (3. doz Sinovac veya BioNTech) daha yaşlı ve daha fazla eşlik eden hastalıkları var
- Aşısızların oranının 50 yaş altında yüzde 72,4 olduğu görülürken, bu oran 65 yaş üstünde yüzde 32,9’du
- Kadın hastalar erkek hastalara göre daha yaşlı ve (61,1/58,4) ve daha fazla komorbid hastalığa (1,25/1,16) sahip olsalar da yoğun bakıma yatışları erkeklere göre daha azdı (230/686, yüzde 34'e karşılık 299/715, yüzde 42)
- Eşlik eden hastalık sayısı ve yaş ile yoğun bakım yatış arasında doğrusal bir ilişki olduğu tespit edildi
PANDEMİ EN ÇOK MAVİ YAKALI İŞÇİYİ VURDU
Türk TORAKS Derneği Çevre Sağlığı ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Dr. Nilüfer Aykaç, yaptığı sunumda Türkiye’de salgının her döneminde vaka sayısının yüksek olduğu İstanbul’da, salgının sınıfsal dinamiğini ortaya koymayı amaçladıklarını söyledi. Toplum genelinde yaşanan eşitsizliğin bir yansıması olarak insanların hastalıklara yakalanmasının da eşitsiz olduğuna dikkati çeken Aykaç “Kişiler arasındaki bu farklılığın ağırlıklı nedeni sosyoekonomik eşitsizliktir” dedi.
Kovid-19’un, hayatını sürdürmek için devamlı olarak çalışmak zorunda işçileri daha fazla vurduğunu ortaya koyan araştırmanın detaylarını açıklayan Dr. Aykaç şunları söyledi: “Araştırma, il içi hareketliliğin yoğun olarak gözlendiği bölgelerin ise ağırlıkla mavi yakalı kesimin ikamet ettiği Avcılar, Bahçelievler, Esenyurt ve Küçükçekmece olduğu belirlendi. Anadolu yakasında ise benzer biçimde mavi yakalıların ağırlıkla yerleşim bölgeleri olan Kurtköy, Pendik, Samandıra, Ümraniye ve Tuzla’da hareketliliğin olduğu izlendi. İstanbul’da yaşanan Kovid-19 görülme sıklığının 65 yaş üstü nüfusunun yoğunluğu ile açıklanamayacağına, ‘Evde kal’ gibi kişisel tercihlerle karantina uygulamasının özellikle organize sanayi bölgelerindeki çalışanları kapsamına almadığına, yaşamlarını devam ettirebilmek için kayıt dışı sektör de dahil olmak üzere her gün çalışmak zorunda kalan yoksulların salgının öncelikli hedef grubunu oluşturduğuna işaret etmektedir.”
Kısıtlamalarda yapılanın sınıfsal bir sürü bağışıklığı olduğuna işaret eden Aykaç “Araştırmamız, İstanbul’daki kısıtlanmanın olduğu dönemde bile mavi yakalılardaki var olan bu hareketliliğin salgını baskılama stratejisi değil sınıfsal bir sürü bağışıklığı yaptığı yönündedir” dedi.
"KİRLİ HAVA VİRÜSÜ TAŞIYOR"
Hava kirliliği ile Kovid-19 arasındaki ilişkiye dair yapılan araştırmada havası kirli olan yerlerde Kovid-19’dan ölümlerin daha fazla olduğu belirtilerek “Kirli havayı taşıyan partikül maddeler içerisinde SARS-CoV-2 virüsüne rastlanıyor” denildi. Türkiye genelinde 10 ilde, 13 farklı lokasyondan toplam 203 örneğin analiz edildiği araştırmada şu bilgilere yer verildi: “Örneklerin yüzde 9,8’inde yani 20 örnekte virüs RNA’sına rastlandı. Pozitif örneklerin çoğu hastane bahçelerinden toplanmış, bir kısmı da kentsel konumlardan elde edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları göstermiştir ki; Kovid-19 özellikle enfeksiyonun yaygın olduğu yerlerde ortamdaki partiküller tarafından taşınabilir” bilgisi verildi. (İstanbul/EVRENSEL)