25 Kasım’a giderken
İki yıldır üniversitemizde cinsel tacizi önleme birimi kurulmasını istiyoruz. Çünkü Çukurova Üniversiteli kadınların başlıca talepleri güvenli, şiddetsiz, kadın erkek eşitliğinin olduğu bir kampüs.

İllüstrasyon: Freepik
Özge TÜRKOĞLU
Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım yaklaşıyor. Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne başkaldıran Mirabel kız kardeşlerin askerler tarafından tecavüz edilerek öldürüldüğü gündür 25 Kasım. 1999 yılında BM genel Kurulu tarafından bugün Mirabel kardeşlere atfedilerek kadınların mücadele günü olmuştur. Bütün kadınlar her yıl bugün şiddete karşı dur demek için sokaklara çıkıyor ve seslerini çıkarıyor.
Tek adam rejiminin kadın haklarına yönelik saldırıları İstanbul Sözleşmesi’nin iptaliyle net bir şekilde görünüyor. İktidarın kadın düşmanı politikalarına karşı kadınlar bir arada ve dayanışma içinde olmalıdır. Bizler Çukurova Üniversitesi kadın çalışmaları topluluğu olarak üniversite içinde kadın mücadelesini örmeyi, dayanışmayı büyütmeyi hedefliyoruz. Üniversiteli kadınlar olarak ortak sorunlarımızı tartışmalı, çözüm üretmeliyiz.
GÜVENLİ KAMPÜS İÇİN TALEPLERİMİZ KARŞILANSIN
Çukurova Üniversiteli kadınların başlıca talepleri güvenli, şiddetsiz, kadın erkek eşitliğinin olduğu bir kampüs. Bu talep doğrultusunda 2 yıldır üniversitemizde cinsel tacizi önleme birimi kurulmasını istiyoruz. Üniversite yönetimi pandemi döneminde birim kurmak için çalışmalara başladığını duyurdu fakat aylar geçmesine rağmen çalışmalara başlanmadı. Başka bir talebimiz ise kampüsün içindeki kız yurdunun önündeki yola üst geçit yapılması idi. İmza kampanyası yürütüp toplanan imzaları belediyeye vermiştik. Belediye üst geçit yapılması için karar aldı fakat yine bir icraat yok. Bizler taleplerimiz doğrultusunda sesimizi çıkartmaya devam edeceğiz. Üniversite yönetimi, yerel yönetimler ve hükümet taleplerimize cevap vermeli ve çalışmalara başlamalıdır.
Kadınlar toplumun her alanında ayrımcılıkla, şiddetle mücadele ediyor. Fiziksel, psikolojik, ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar toplum içinde kendini var etmeye çalışıyor. Tek adam iktidarı kadınların mevcut sorunlarını görmezden geliyor ve yeni sorunlar ekliyor. Bu sebeple şiddetin kaynağı sadece ataerkil toplum değil bu düzenin savunucusu olan, faillerin koruyucusu olan iktidardır.
Evrensel'i Takip Et