Kadınlar toplumsal hayatta eşitlik istiyor
Kadınların gördüğü şiddetin kaynağı bu yanlış politikalardan güç alanlardır ve onlara güç veren yanlış politikalardır.
İllüstrasyon: Freepik
Kader KAPLAN
Çukurova Üniversitesi
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü biz kadınlar için çok büyük anlam ifade ediyor. Ülkemizde şu anki durumda kadın hakları sadece bir kavramdan ibaret. Kadınların toplumsal her alanda doğuştan gelen insan haklarına dahi ket vurulmuş durumda. Türkiye’de kadınların son sığınağı olan İstanbul Sözleşmesi’nin de kaldırılmasıyla hukuki olarak kadınları koruyan tek kale de yıkılmış oldu. Kadına yönelik her türlü şiddet, taciz ve benzeri durumlarda kadınlardan yana olan, onları korumakla yükümlü bu sözleşmenin kaldırılması tamamen ülkemizde kadına yönelik bu büyük sıkıntılı durumu son raddeye getirdi. Ülkemizde kadının toplumsal konumu anne, kız kardeş, eş vb. sıfatları adı altında değersizleştiriliyor.
ÇALIŞAN GENÇ KADINLAR İÇİN ADIM ATILSIN
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ülkemizde kadının çalıştığı her alanda ortaya çıkmıştır. Kadını ikinci planda, eksik ve değersiz görmekte ve hissettirmektedir. İş hayatında milyonlarca kadın iş verenlerinden ve iş arkadaşlarından mobbing görmektedir. Bunun asıl nedeni toplumun kadına biçtiği yerdir. Bu anlamda çalışan kadınları korumaya yönelik yasaların en yakın zamanda yapılması gerekmektedir. Ülkemizde şu anki yasalar kadınları maalesef savunmasız bırakmaktadır. Genç kadınlar toplumsal hayatın büyük bir parçasıdır.
Ülkemizde bir kadının en büyük gücü ekonomik özgürlüğüdür. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamaması sebebiyle kadınların ekonomik özgürlüklerine sahip olmaları oldukça zordur. Politikalar genç kadınları koruma, ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için asla iyi bir ortam sunmamaktadır. Genç kadınlar bu yanlış politikalar yüzünden şiddete maruz kalmaktadır. Kadınların gördüğü şiddetin kaynağı bu yanlış politikalardan güç alanlardır ve onlara güç veren yanlış politikalardır.
Genç kadınların yaşamlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortadan kaldırılmalı, kadınların haklarına kavuşmaları gerçekleştirilmelidir. Bu bağlamda İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmeli, kadınları toplumsal hayatta, iş hayatında koruyacak ve ayrıca onlara pozitif ayrımcılık sunmak gerekmektedir.